"تعذيبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • işkenceye
        
    • Ona işkence
        
    • eziyet
        
    • işkenceler
        
    • işkence etmek
        
    • işkence ederek
        
    • maruz
        
    • işkenceyi
        
    • işkencesine
        
    • İşkence görmüş
        
    1994'te Kamboçya'da bir hapishaneye gittim 12 yaşında bir çoçukla tanıştım işkenceye maruz kalmıştı ve avukat verilmesine de karşı çıkılmıştı. TED عام 1994، ذهبت إلى سجن في كمبوديا، وقابلت صبي عمره 12 عاما تم تعذيبه وتم حرمانه من المحامي.
    Kaçmaya çalışmış ama işkenceye uğramış ve etleri yenmiş. Open Subtitles حاول التراجع ولكن قبل ان يقدر تم تعذيبه وأكله
    İnsanlar Goa'uld'a karşı ayaklandıklarında, ve Jaffa yenilgiye uğratıldığında, Goa'uld canlı olarak ele geçirilmiş ve Ona işkence yapılmıştı, ...günlerce, sabahtan akşama dek. Open Subtitles عندما ثار الشعب على الجواؤلد، وبمجرد ما تم تجاوز الجافا، تم أسر الجواؤلد حياً، وتم تعذيبه وتم ضربه لمدة أيام
    Bir adamın canını Tanrıya lanet edecek kadar yakabilirsin ona eziyet edebilirsin ama en derin korkularını öğrenene kadar ona gerçekten işkence edemezsin ve ben seninkileri biliyorum. Open Subtitles يمكنك أذية شخص ويمكنك تعذيبه وتجعله يلعن الرب، ولكن لا يمكنك تعذيبه إلا بعد أن تعرف أعظم مخاوفه.
    Ve artık işkenceler kesinlikle psikolojik olmaktan öte. Open Subtitles و كذلك طرق تعذيبه بالتأكيد انها أكثر من نفسية في هذه المرحلة
    Ayrıldık. Ona biraz daha işkence etmek istiyorum sadece. Open Subtitles لقد فعلنا، لكنني فقط أودّ تعذيبه قليلاً.
    Ona işkence ederek eline ne geçiyor? Open Subtitles على ماذا حصلت من تعذيبه ؟
    İşkenceye itiraz etmenin tek nedeni güvenilir olmaması mı? Open Subtitles اعتراضك الوحيد لفكرة تعذيبه هو لأنّه غير موثوق بها؟
    Hayır, işkenceye onun sağlığı için itiraz etmiyorum. Open Subtitles كلاّ، أنا لا أعترض فكرة تعذيبه لأجل مصلحته
    Adlı tabip, Goodsell'in öldürülmeden önce işkenceye maruz kaldığını söyledi. Open Subtitles وقد أوضحُ التقريرُ الطبي بأنَّهُ قد تمَ تعذيبه قبلَ أن يتمَ قتله
    Ama içimdeki avukat... işkenceye uğradı ve ölene kadar boynundan asıldı. Open Subtitles لكن المحامي الذي بداخلي... تم تعذيبه وشنق رقبته حتى الموت...
    Ya Erna bunu rüyasında görmedi ama bir şekilde Ona işkence yapılacağını önceden biliyorduysa? Open Subtitles ماذا لو لم تكن إيرنا تحلم؟ و لكنها كانت تعرف أن كارلي سوف يتم تعذيبه
    İstediğiniz kadar Ona işkence yapabilirsiniz ama asla konuşmaz. Open Subtitles بامكانك تعذيبه ماشئت لكن يستحيل ان يتكلم
    Ona işkence edicem kardeşimin intikamını alıcam Open Subtitles ...أريد تعذيبه بقدر الإمكان إنتقاماً لموت أخّي
    Bir adamın canını Tanrıya lanet edecek kadar yakabilirsin ona eziyet edebilirsin ama en derin korkularını öğrenene kadar ona gerçekten işkence edemezsin ve ben seninkileri biliyorum. Open Subtitles يمكنك أذية شخص ويمكنك تعذيبه وتجعله يلعن الرب، ولكن لا يمكنك تعذيبه إلا بعد أن تعرف أعظم مخاوفه.
    eziyet etmeyi kes! Ne biçim bir doktorsun? Open Subtitles كفي عن تعذيبه أي طبيبة أنتِ؟
    Yani adam sana ne işkenceler ediyormuş. Babacığa kılıç geçirmiş. İyi düşünce. Open Subtitles أقصد طريقة تعذيبه لك، سيف راشق في والدك، لمسة إبداع.
    İşkence etmek işe yaramadığı için onunla öpüştüm. Open Subtitles حسناً، لقد قبلته فقط لأن تعذيبه لم يجد نفعاً.
    Ona işkence ederek eline ne geçiyor? Open Subtitles على ماذا حصلت من تعذيبه ؟
    Sanırım işkenceyi tamamlamak için gizliliğe ihtiyacı vardı. Open Subtitles اعتقد انه احتاج الخصوصية ليكمل تعذيبه
    Eğer sadistse işkencesine onları tanık etmek aldığı zevki çoğaltır. Open Subtitles ان كان ساديا فوجود شاهد على تعذيبه سيزيد من متعته
    İşkence görmüş ve öldürülmüştü. Open Subtitles تم تعذيبه وقتله السي آي ايه جعلت الامر يبدو كانتحار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more