| Onu, 5. yol ve Hayworth yolu üzerindeki terkedilmiş bir fabrikaya kadar takip ettim. | Open Subtitles | لقد تعقبته إلى مصنع مهجور في تقاطع الشارع الخامس و شارع هايورث |
| Dün akşam adamın biriyle buluştuğu meyhaneye kadar takip ettim. | Open Subtitles | لقد تعقبته إلى الحانة البارحه حيث التقى رجلاً |
| Geçitten bir şeyin geldiğini biliyordum.Bu akşam onu ormana kadar takip ettim. | Open Subtitles | أعلمأنشيئاًماقدعبرمن البوابة و لقد تعقبته |
| Pek sayılmaz. İzini sürdüm ama tek kullanımlık telefonlardan çıktı. | Open Subtitles | لا يمكنني أن اقول لكِ عرفت تعقبته لكن المكالمة كانت من الخادم |
| izini Cleveland'a kadar takip ettim, ama sonra ortadan kayboldu. | Open Subtitles | ، "تعقبته وصولاً إلى "كليفلاند . لكن، بعدها اختفى الأثر |
| Beni fark edinceye kadar onu izledim, Bay Bowden. | Open Subtitles | لقد تعقبته حتى رأنى يا سيد بودين |
| Orada değildi sonra onu bir bara takip ettim. | Open Subtitles | وعندها لم يكن هناك , لذا تعقبته لحانة ما |
| Bir şey yapmalıydım, ben de iki blok kadar takip ettim. | Open Subtitles | ،توجب علي القيام بشيء ،لذا تعقبته حتى عدة مبان |
| Onu takip ettim. Benden kaçmayı başardı. | Open Subtitles | تعقبته وجعلني أتبعه وحصل الإنفجار |
| Onu takip ettim, dönüşümünün ortasında onu yakaladım. | Open Subtitles | تعقبته , وقبضت عليه في وسط عملية التحول |
| Bak, adamın arabasını kaykay parkından buraya kadar takip ettim. | Open Subtitles | اسمعي، لقد تعقبته من متنزه التزلج |
| 4 saat önce buraya kadar takip ettim. | Open Subtitles | كم مضى على وجود السيد (كين) في الداخل؟ تعقبته إلى هنا قبل أربع ساعات |
| Onu kiliseye kadar takip ettim ama,Peder onu bana vermemekte ısrar ediyor. | Open Subtitles | لقد تعقبته حتى الكنيسة، لكن الأب (تيم) لم يسمح لي بالدخول |
| Bu akşam onu ormanda takip ettim. | Open Subtitles | لقد تعقبته إلى الغابة الليلة |
| Adresinin izini sürmeden imkânsız. | Open Subtitles | -ليس إن تعقبته فقط بالعنوان -ما الذي لدينا أيضاً؟ |
| Adı da Bison dört kıtanın 11 büyükşehrinde izini sürdük, ancak kendisine asla yaklaşamadık. | Open Subtitles | (اسمه هو (بيسون لقد تعقبته في 11 من المدن الكبرى في أربع قارات |
| Evet, annemle Fi, izini bulmuşlar; ben de buraya kadar izledim. | Open Subtitles | أجل، لقد تعقبته أمي و(في) وأنا تبعته إلى هنا. |
| Queens'te bir dairede izini buldum. | Open Subtitles | تعقبته إلى شقة في حي "كوينز{\pos(192,230)}" |
| Bir hafta kadar onu izledim. | Open Subtitles | حسنا، لقد تعقبته لأسبوع |