"تعلمنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğrendik
        
    • bize
        
    • öğrenmiştik
        
    • öğretildi
        
    • öğretiyor
        
    • öğreniriz
        
    • ders
        
    • öğretir
        
    • öğreniyoruz
        
    • öğretebilir
        
    • öğrenirsek
        
    • öğrendiğimiz
        
    • öğrenmiş
        
    • öğrettiği
        
    • öğrendiysek
        
    Bugün öğrendik ki, aslında, kirlilik ve emisyonu azaltma kâr getiriyor. TED تعلمنا اليوم أنه في الواقع تخفيض التلوث والغازات الملوثة يولد الربح
    Bunu kutladık, çünkü büyük hizmetkârlar olmayı öğrendik, ilk büyük hizmetkârlar olmayı. TED واحتفلنا، لأننا تعلمنا كيف نصبح مقدمين أفضل للخدمة، مقدمين أفضل للخدمة أولاً.
    İç Yol bize hepimizin aynı duygusal kapıları olduğunu öğretiyor. Open Subtitles اسمع، السبيل الروحي تعلمنا بأننا جميعاً لدينا نفس الأبواب العاطفية
    Wifi'nin bir diğer faydası, faydalarını dün öğrenmiştik. TED فائدة أخرى للشبكات اللاسلكية، تعلمنا البارحة حول فوائد الشبكات اللاسلكية.
    bize her bahşedilen gücün o anki evrimsel ihtiyaca göre verildiği öğretildi. Open Subtitles لقد تعلمنا أن كل طاقة أعطت لنا لتملاء شيء في وقت ما
    Bu akşam yaşam ve ölümün aynı döngüde olduğunu öğrendik. Open Subtitles تعلمنا هذا المساء أن الموت والحياة توجد في نفس الدائرة
    - Zihin incelemesi sırasında, bunu yapabilecek kapasitede olduğunuzu öğrendik. Open Subtitles أنا؟ طبقا لسبر عقلك تعلمنا أنك قادر عل فعل ذلك
    Şimdi geri dönebiliriz. Ateş bükme hakkında umduğumuzdan fazlasını öğrendik bile. Open Subtitles نستطيع العودة الآن لقد تعلمنا الكثير عن النار أكثر مما تمنينا
    Apple'ın A'sı, Ball'un B'si yerine Cinayetin C'sini Suçun da S'sini öğrendik. Open Subtitles بدلا من أ أرنب, ب بطة تعلمنا ج جريمة و ق قتل
    Onlardan kurtulmanın tek yolunun hızlıca öldürmek olduğunu zor yoldan öğrendik. Open Subtitles تعلمنا بالطريقة القاسية أن الطريقة الوحيدة للتعامل معهم كانت قتلهم بسرعة
    Eğer Umbridge öğretmeyi reddediyorsa bize öğretecek birine ihtiyacımız var Open Subtitles اذا رفضت امبريدج ان تعلمنا ما نحتاجه شخصا ما سيفعل
    Bu tarz şeyleri nasıl yaptığını bize de öğretebilir misin? Open Subtitles هل بإمكانك أن تعلمنا كيف نقوم بمثل هذه الأفعال ؟
    Dün su kaynatmanın doğru yöntemini öğrenmiştik. Open Subtitles البارحة تعلمنا الطريقة الصحيحة لغلي الماء
    bize bu üniformalar içinde zarafet sahibi olmamız öğretildi. Open Subtitles لقد تعلمنا أن نكون أنيقين في زينا وبدونه
    Bu Mısır'da araştırma yapılacak en güzel zaman dilimi çünkü bize felaketlerin ardından nasıl hayatta kalacağımızı öğretiyor. TED إنها فترة مميزة للدراسة في مصر، لأنها تعلمنا الكثير عن كيفية النجاة والتطور بعد الكوارث الضخمة.
    Kendimizden olanları tanımayı öğreniriz. Kendini başından beri farklı hissediyor muydun? Open Subtitles تعلمنا أن نعرف نوعنا من البشر هل إعتقدت مرة أنك مختلف؟
    Bence bir sürü ders aldık, ama bence sonuçta daha da güçlendik. TED و اعتقد اننا تعلمنا الكثير من الدروس . ولكن اعتقد في نهاية الامر خرجنا منها أقوى.
    Yahudilik önümüzdeki engelleri kabul etmemizi öğretir ve... bazen başa çıkılamaz gibi görünürler. Open Subtitles اليهودية تعلمنا قبول مهما كانت العواقب التي امامنا و أحياناً قد تكون شديدة
    Şimdi de öğreniyoruz ki, koca evrende bile özel değilmişiz çünkü Superman var. Open Subtitles .إنما جنسُ من مخلوقات عديدة والآن تعلمنا إنّا ليس حتى إستثنائيين في العالم
    Eğer rahatsızlıklarla baş etmeyi öğrenirsek ve olaya girdiğimizde rahatlarsak, daha iyi bir hayatımız olur. TED فإن تعلمنا التعامل مع حالات عدم الراحة، وتعودنا أن نرتاح بها، سنعيش حياةً أفضل.
    Sonra öğrendiğimiz şey kusurlu davranış suçundan tutukluysanız insanların yüzde 90'ı suçu kabulleniyor. TED تعلمنا بعد ذلك أنه إن كنت محتجزًا في السجن بسبب جنحة، فإن 90 في المائة من الأشخاص سيقرّون بالجرم.
    Ve programın en vurucu noktası birçok şey öğrenmiş olmamızdı. TED وما يميز هذا البرنامج هو أننا تعلمنا عدد من الأشياء.
    Dahası sosyal bilimin bize öğrettiği insanlar kimliklerini net bir dizi gerçeği reddetmek üzerine kurmuşlarsa gerçeği tartışmak kişisel bir saldırıdır. TED وماذا بعد، لقد تعلمنا من علم الاجتماع أنه إذا شكل الناس هوياتهم بناءً على رفضهم لمجموعة من الحقائق، فإن الجدال معهم حول هذه الحقائق يعد اعتداءً شخصياً عليهم.
    Bu çetin mücadelede bir şey öğrendiysek, o da insan hayatının kutsallığıdır. Open Subtitles خلال هذه المحنة، إذا كنا تعلمنا شي فهو.. أن حياة الإنسان.. مقدسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more