Sana açıklardım ama, mühendislikten anlaman gerekir. | Open Subtitles | سوف أفسر الأمر لكِ ولكن يجب أن تفهمي الهندسة |
Ama Tanrı'dan dilerim ki bunu geri alabilseydim ama anlamak zorundasınız. | Open Subtitles | وأتمنّى لو أنّ بإمكاني التراجع عن ذلك، لكن يجب أن تفهمي. |
İnsanın kendisi için doğru kişiyi bulabilmesinin ne kadar büyük bir şans olduğunu Anlamıyor musun? | Open Subtitles | هل تفهمي كم يكون المرء محظوظاً عندما يجد الشخص المناسب له؟ |
Hala anlamıyorsun. Çünkü lisedeyken nasıl biri olduğun umrumda değil. | Open Subtitles | لازلتي لا تفهمي لاني انا لااهتم عن ما كنتي بالثانوية |
Bak, anlamalısın ki, biz... birbirimize aşıktık. Bir bebek yapmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | عليك أن تفهمي أننا كنا مغرمين ببعضنا وكنا نحاول الإنجاب معاً |
Bak, senden bu gece yaptığım işin Tanrının bir işi olduğunu anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | انظري ، فقط أريدكِ أن تفهمي أن عملي هنا الليلة هو عمل الرب |
Fakat anlamaya çalış, senin mutlu olmanı istiyorum, benim gibi harap olmanı istemiyorum. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تفهمي بأني أريدك أن تكوني سعيدة وألا تفسدي حياتك كما أفسدتها أنا |
Umarım yanlış anlamazsın ama bu akşam buluşma planımızın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | آمل ألا تفهمي هذا بطريقة خاطئة اعلم أننا لدينا خطط لنلتقي اليوم |
Bunu anlaman için daha kaç kere söylemem gerek? | Open Subtitles | كم مرة علي أن أخبرك لكي تفهمي الأمر قبل أن تذهبي إلى نومك |
Öncelikle benim çok özel bir çöp torbası olduğumu anlaman gerekiyor.. | Open Subtitles | أولاً يجب أن تفهمي ...بأني نوع فريد جداً من حقيبة تافهه |
Kiera, seninde benim için ne anlama geldiğini anlamak gerekli. | Open Subtitles | كييرا ، عليكي أن تفهمي ما يعنيه ذلك بالنسبة لي |
Ama anlamak zorundasın. Tek isteğim on beş bin dolar değil. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تفهمي 15 ألف هي ليس كل ما اريده |
Bunu Anlamıyor musun, zaten yaralanacaktı sen olsan da olmasan da. | Open Subtitles | ألا تفهمي أنها كانت ستصاب سواء كنتِ معها أو لا |
Sufi, neden anlamıyorsun? Bütün bunları dinim için yapıyorum. | Open Subtitles | صوفي أنتِ لا تفهمي أنا أفعل ذلك من أجل ديني |
Neye karar verirsen anlamalısın ki benim için her zaman özel olacaksın. | Open Subtitles | أيا كان ماتقررينه, عليك أن تفهمي أنك ستكونين دائماً مميزة بالنسبة لي |
Bundan sonra ne olacağını anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تفهمي ما سيحدث في المرة القادمة. |
Şimdiye kadar hiçbir şeyi anlamaya çalışmasan da en azından bunu anlamaya çalış. | Open Subtitles | أمي، إذا حاولتِ أن تفهمي أي شيء حاولي أن تفهمي هذا الأمر |
Tabi ki anlamazsın tatlım çünkü sen, herkes gibi, büyük resme bakmayı bilmiyorsun. | Open Subtitles | بالطبع لا تفهمي يا عزيزتي لانكي مثل عامه الشعب لا تنظرين الي الصوره الكبيره |
Olayın asıl amacını, yani hoş ve etkileyici şeyler yazma konusunu anlamadın sanırım. | Open Subtitles | أظنُّ أنّكِ لم تفهمي غرضَ هذا العمل وهو أن أكتبَ كلاماً جميلاً ومؤثراً |
Ağzında ki bandı çıkaracağım eğer ses çıkarırsan kafanı patlatırım. Anladın mı? | Open Subtitles | سأفك ذلك الاصق, إن قمتي بأي ضجة سأطعنك بذلك, هل تفهمي ذلك؟ |
Gerçeği öğrenmemizin ne kadar önemli olduğunu artık anlıyor musun? | Open Subtitles | تستطيعين يا فانيسا أن تفهمي أنه من الضروري أن نعرف الحقيقة |
Gerçekten sevdiğin birini korumak nasıl bir şey asla anlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تفهمي ما يعنيه حقاً حماية من تحبينه |
Size sadece yardım etmeye çalıştığımı anlamalısınız, Matmazel. | Open Subtitles | يجب أن تفهمي يا آنسة أني كنت أحاول مساعدتكِ فحسب |
Neler yaşadığını anlıyorum. Lütfen anla ki onun iyiliği için buradayım. | Open Subtitles | أنا أعي ما تمرّين به والرجاء أن تفهمي بأني هنا لمصلحته |
Eşinin bencilliğini kabul etmek? Siz tüm insanlar anlamanız lazım. | Open Subtitles | تقبل أنانية شريكك أنت من بين الناس يجب أن تفهمي |