"تقف" - Translation from Arabic to Turkish

    • duruyorsun
        
    • duruyor
        
    • durup
        
    • durma
        
    • dikiliyorsun
        
    • ayağa
        
    • duran
        
    • park
        
    • dikilip
        
    • durduğun
        
    • durmuş
        
    • dikilme
        
    • durduğunu
        
    • durmak
        
    • dur
        
    Orada iğrenç bir gay gibi duruyorsun ve bir de inkar mı ediyorsun? Open Subtitles أنت تقف أمامى كشاذ محترف و أنت لا تريدنى أن أفكر فى ذلك
    Çocuğa bakması için birini arıyorsun ve kadın geçmiş karşında duruyor. Open Subtitles أنت تبحث عن شخص ما ليعتني بالصبي. وهيّ تقف أمامك تماماً.
    Burada bütün gün durup, oyuncak bebeklerle oynadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles اتقول لي انك تقف اليوم كله تلعب بهذه العرائس ؟
    Orada yarışma köpeği gibi dikilip durma Dick, bagajı aç. Open Subtitles لا تقف هناك مثل الكلب المنتصر ديك , أفتح الحقيبة
    Bir dakika önce koridorda dikiliyorsun bir dakika sonra kertenkele bokundasın. Open Subtitles لدقيقة تقف في مرر طويل في الدقيقة الأخرى أنت وجبة لسحلية
    Agostino... ayağa kalkıp kendini savunur musun... çok geç olmadan? Open Subtitles من هو ضحية من؟ أغوستينو هل تقف وتدافع عن نفسك
    Yazılımını test ediyor ve ilerlemesi için önünde duran kadını ortadan kaldırıyor. Open Subtitles يمكنه ان يختبر برامجه ويتخلص من المرأة التي تقف في طريق تقدمه
    Telefon görüşmelerimizden sonra sonunda karşımda duruyorsun. Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Open Subtitles بعد كل مكالماتنا، تقف أمامي أخيراً ولا أعرف ماذا أقول لك
    İyi bir fikir olduğuna emin misin? Zar zor ayakta duruyorsun. Open Subtitles هل تعتقد إنّ هذه فكرة جيدة أنت بالكاد تستطيع أن تقف
    Dumbo, başarının eşiğinde duruyorsun. Sakın aşağı bakma. Başın dönebilir. Open Subtitles أنت تقف على عتبة النجاح لا تنظر أسفل, ستدوخ
    Bu kız sizin önünüzde duruyor ve eğer bitkiler farklı renklerde olurlarsa onları yiyeceğini söylüyor. TED و هي تقف أمامكم و تشرح لكم أن الأطفال سيأكلون حصتهم من الخضروات .لو كانت بألوان مختلفة
    2010: Genç bir kadın Başkan Sirleaf'ınkarşısında duruyor ve anne babaları savaşta ölünce kardeşleriyle neler yaşadıkları hakkında ifade veriyor. TED عام 2010: امرأة شابه تقف أمام الرئيسة سيرليف وتدلي بشهادتها ،حول كيف عاشت مع أقاربها وقد توفي أبوهم وأمهم في الحرب.
    Ve ondan biri ölürken durup seyretmek yapacağı şey değil. Open Subtitles وهي لن تقف هناك، وتشاهد أحد من قومها وهو يقتل.
    Yani senin adamların tesisime sızarken orada durup aptal ayağına mı yatacaktın? Open Subtitles إذًا أنتَ تقف هنا، وتلعب دور الغبيّ بينما كان طاقمكَ يقتحم منشأتي؟
    Aynı aileden değilmişiz gibi uzak durma öyle, Enişte bey. Open Subtitles لا تقف جامداً هكذا وكأننا لسنا عائلة يا زوج الأخت
    Yatak odamda dikiliyorsun, iç çamaşırı çekmeceme bakıyorsun. Open Subtitles أنت تقف في غرفة نومي، تنظر خلال تسريحتي.
    Evet, daha hızlı iyileşmesi için ayağa kalkması iyi olacaktır. Open Subtitles سيكون من الأفضل أن تقف على قدميها .لتتعافى بشكل أسرع
    Yani, dik duran, sıska kollu garip bir çeşit kertenkele olduğu düşünülebilir. Open Subtitles قد تعتقد أنها نوع غريب من السحالي الممدودة الأطراف التي تقف بإستقامة
    Kapıda park etmiş bir polis arabası hiç hoş değil. Open Subtitles وليس لطيفا وجود سيارة شرطة تقف على الباب الأمامى بالخارج
    Duyduğun çatırdama var ya, şu an üzerinde durduğun buzun sesi. Open Subtitles ذلك الصوت المتصدّع الذى تسمعه أنه الثلج الذي أنت تقف على
    Hiçbirşey! Orda durmuş saçmalıyordun. Open Subtitles لاشئ، فقط تقف هناك وتطنّ مثل الحشرة التافهة
    dikilme orada öyle. Vur ve ilerle, vur ve ilerle! Open Subtitles لا تقف فقط هكذا إضرب و اهرب، إضرب و اهرب
    Senin böyle olduğunu biliyordum. Yanımda durduğunu gördüğüm an bunu biliyordum. Open Subtitles علمت انك ستكون هكذا منذ اللحظة التى رأيتك فيها تقف بجوارى
    Bana biraz hayat belirtisi göster o zaman. Saat yarımı vurmuş gibi durmak hiçte iyi değil. Open Subtitles ليس من الجيد ان تقف هكذا مثل الشريد وسط القطيع
    Duruşun yanlış. Vuruş pozisyonuna göre 90 derece yapacak şekilde dur. Open Subtitles إنك تقف بشكل خاطئ، قف بزاوية 90 درجة من إتجاه الكرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more