Orada iğrenç bir gay gibi duruyorsun ve bir de inkar mı ediyorsun? | Open Subtitles | أنت تقف أمامى كشاذ محترف و أنت لا تريدنى أن أفكر فى ذلك |
Çocuğa bakması için birini arıyorsun ve kadın geçmiş karşında duruyor. | Open Subtitles | أنت تبحث عن شخص ما ليعتني بالصبي. وهيّ تقف أمامك تماماً. |
Burada bütün gün durup, oyuncak bebeklerle oynadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | اتقول لي انك تقف اليوم كله تلعب بهذه العرائس ؟ |
Orada yarışma köpeği gibi dikilip durma Dick, bagajı aç. | Open Subtitles | لا تقف هناك مثل الكلب المنتصر ديك , أفتح الحقيبة |
Bir dakika önce koridorda dikiliyorsun bir dakika sonra kertenkele bokundasın. | Open Subtitles | لدقيقة تقف في مرر طويل في الدقيقة الأخرى أنت وجبة لسحلية |
Agostino... ayağa kalkıp kendini savunur musun... çok geç olmadan? | Open Subtitles | من هو ضحية من؟ أغوستينو هل تقف وتدافع عن نفسك |
Yazılımını test ediyor ve ilerlemesi için önünde duran kadını ortadan kaldırıyor. | Open Subtitles | يمكنه ان يختبر برامجه ويتخلص من المرأة التي تقف في طريق تقدمه |
Telefon görüşmelerimizden sonra sonunda karşımda duruyorsun. Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | بعد كل مكالماتنا، تقف أمامي أخيراً ولا أعرف ماذا أقول لك |
İyi bir fikir olduğuna emin misin? Zar zor ayakta duruyorsun. | Open Subtitles | هل تعتقد إنّ هذه فكرة جيدة أنت بالكاد تستطيع أن تقف |
Dumbo, başarının eşiğinde duruyorsun. Sakın aşağı bakma. Başın dönebilir. | Open Subtitles | أنت تقف على عتبة النجاح لا تنظر أسفل, ستدوخ |
Bu kız sizin önünüzde duruyor ve eğer bitkiler farklı renklerde olurlarsa onları yiyeceğini söylüyor. | TED | و هي تقف أمامكم و تشرح لكم أن الأطفال سيأكلون حصتهم من الخضروات .لو كانت بألوان مختلفة |
2010: Genç bir kadın Başkan Sirleaf'ınkarşısında duruyor ve anne babaları savaşta ölünce kardeşleriyle neler yaşadıkları hakkında ifade veriyor. | TED | عام 2010: امرأة شابه تقف أمام الرئيسة سيرليف وتدلي بشهادتها ،حول كيف عاشت مع أقاربها وقد توفي أبوهم وأمهم في الحرب. |
Ve ondan biri ölürken durup seyretmek yapacağı şey değil. | Open Subtitles | وهي لن تقف هناك، وتشاهد أحد من قومها وهو يقتل. |
Yani senin adamların tesisime sızarken orada durup aptal ayağına mı yatacaktın? | Open Subtitles | إذًا أنتَ تقف هنا، وتلعب دور الغبيّ بينما كان طاقمكَ يقتحم منشأتي؟ |
Aynı aileden değilmişiz gibi uzak durma öyle, Enişte bey. | Open Subtitles | لا تقف جامداً هكذا وكأننا لسنا عائلة يا زوج الأخت |
Yatak odamda dikiliyorsun, iç çamaşırı çekmeceme bakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقف في غرفة نومي، تنظر خلال تسريحتي. |
Evet, daha hızlı iyileşmesi için ayağa kalkması iyi olacaktır. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل أن تقف على قدميها .لتتعافى بشكل أسرع |
Yani, dik duran, sıska kollu garip bir çeşit kertenkele olduğu düşünülebilir. | Open Subtitles | قد تعتقد أنها نوع غريب من السحالي الممدودة الأطراف التي تقف بإستقامة |
Kapıda park etmiş bir polis arabası hiç hoş değil. | Open Subtitles | وليس لطيفا وجود سيارة شرطة تقف على الباب الأمامى بالخارج |
Duyduğun çatırdama var ya, şu an üzerinde durduğun buzun sesi. | Open Subtitles | ذلك الصوت المتصدّع الذى تسمعه أنه الثلج الذي أنت تقف على |
Hiçbirşey! Orda durmuş saçmalıyordun. | Open Subtitles | لاشئ، فقط تقف هناك وتطنّ مثل الحشرة التافهة |
dikilme orada öyle. Vur ve ilerle, vur ve ilerle! | Open Subtitles | لا تقف فقط هكذا إضرب و اهرب، إضرب و اهرب |
Senin böyle olduğunu biliyordum. Yanımda durduğunu gördüğüm an bunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت انك ستكون هكذا منذ اللحظة التى رأيتك فيها تقف بجوارى |
Bana biraz hayat belirtisi göster o zaman. Saat yarımı vurmuş gibi durmak hiçte iyi değil. | Open Subtitles | ليس من الجيد ان تقف هكذا مثل الشريد وسط القطيع |
Duruşun yanlış. Vuruş pozisyonuna göre 90 derece yapacak şekilde dur. | Open Subtitles | إنك تقف بشكل خاطئ، قف بزاوية 90 درجة من إتجاه الكرة |