"تكسر" - Translation from Arabic to Turkish

    • kırma
        
    • kırmak
        
    • kırıyorsun
        
    • kırarsın
        
    • kıracaksın
        
    • kırmadan
        
    • ihlal
        
    • kırıyor
        
    • kırabilir
        
    • kırmayın
        
    • kırıyordun
        
    • kırar
        
    • kırıldı
        
    • kırdı
        
    • kırman
        
    Hiçbir şeye dokunma. Hiçbir şeyi kırma. Yukarı kata çıkma! Open Subtitles لا تلمس شيئاً، لا تكسر شيئاً ولا تصعد للطابق العلوي
    Bak, biz parayı almak mı yoksa adamın dizini kırmak mı istiyoruz? Open Subtitles انظر، هل تريد الحصول على المال او ان تكسر رجلا هذا الشخص؟
    Kamerayla gittiğinde buzları nasıl kırıyorsun? TED كيف تكسر الحاجز عندما تظهر بصحبة الكاميرا؟
    Yarın herşeyi halletmezsem bacaklarımı kırarsın öyle mi? Open Subtitles لذا، أما أفعل ذلك أو تكسر ليّ ساقي، صحيح؟
    Omlet yapmak istiyorsan birkaç yumurta kıracaksın. Hayır, seni dinlemiyorum. Open Subtitles تريد أن تعد العجة عليك أن تكسر بعض البيض
    Kollarınızın kemiklerinizi kırmadan onun bedenini yakalayacak kadar güçlü olması fark etmez. TED لا يهم ان كانت ذراعيك تمتلكان قوة لالتقاط جسدها من دون ان تكسر عظامك
    Ne yazık ki, karantinayı ihlal etmekle, herkesin hayatını riske soktun. Open Subtitles لسوء الحظ عندما تكسر قوانين الحجر الصحى تعرض الجميع للخطر
    Bu küçük serseri Amerika'ya kaçtı. Ve burada dikilip kalbini kırıyor! Open Subtitles هذه المتشردة الصغيرة فرت إلى أمريكا ثم تقف هنا و تكسر قلبك
    Ama zayıf bir halka, yüce hanedanlık zincirini kırabilir. Open Subtitles لكن حلقة واحدة ضعيفة من الممكن أن تكسر سلسلة
    Ama ben diyorum ki, hikayeniz bir sözle başladı nefret zincirini kırma sözüyle. Open Subtitles أقول إن قصتكم تبدأ مع وعد من شأنها أن تكسر خيط الغضب
    Dinle Tad, eğer onun kalbini kırma ihtimalin varsa, lütfen, onun iyiliği için, Open Subtitles اسمع، تاد، إذا كان هناك احتمال بأنّك يمكن أن تكسر قلبها، رجاء، فقط، لأجلها
    "Üzgünüm seni duman ettim lütfen vücudumdaki bütün kemikleri kırma." Open Subtitles أنا آسف لأنني قد ضربتك و أرجوك لا تكسر كل عظمة في جسدي
    Biraz daha konuşursan, boynunu kırmak için yarış arabasına gerek kalmaz. Open Subtitles دعابة أخرى ولن تحتاج إلى سيارة سباق كي تكسر عنقك.
    9.8 i kırmak nasıl bir şeydi? Open Subtitles اذاً، كيف كان شعورك وانت تكسر الرقم 9.8 في تلكى الحرارة الشديدة
    Her şeyini kaybetti. Sen de parmaklarını kırıyorsun. Open Subtitles فقدت كل شئ، و الآن تكسر أصابعها زدت انحدار اً
    Yarın herşeyi halletmezsem bacaklarımı kırarsın öyle mi? Open Subtitles لذا، أما أفعل ذلك أو تكسر ليّ ساقي، صحيح؟
    İki tokat atıp birkaç parmağımı mı kıracaksın? Open Subtitles أنظر , أنت ستصفعني او تكسر بعض الأصابع ؟
    Yumurtayı kırmadan, omlet yapılamaz. Open Subtitles لكن هكذا الحياة، لا يمكنك أن تعد عجة دون أن تكسر بيضة
    Bu yüzden sonra birkaç kurallarını ihlal gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles إذاً أعتقد أنك يجب أن تكسر القليل من القواعد
    Hala tahtalar kırıyor veya kabaklara delikler açıyor musun falan? Open Subtitles ألازلت تكسر الألواح... أو تركل ثقوب اليقطين.. أو أي شئ؟
    Sopalar ve taşlar kemikleri kırabilir ama zehirli bir kalem en iyi intikamdır. Open Subtitles الاعواد والحجاة قد تكسر العظام ولكن القلم السام هو أفضل انتقام
    Bence de omurgamı kırmayın Open Subtitles إذا كان كل هذا مشابه بالنسبة لك أنا أفضل أنا لا تكسر عمودي الفقري ،،،شكرا.
    -Neredeyse kolumu kırıyordun. -Allah aşkına Harry! Open Subtitles ـ لقد كدت تكسر ذراعي يا مستر بن ـ هيا بسرعة
    Acemi bir dublör için korkutucu bir ekipman. Çünkü eğer üzerine yanlış basarsanız bacaklarınızı kolaylıkla kırar. TED وهي أداة مخيفة ان لم يتم استخدامها باحتراف لانها قد تكسر قدميك بسرعة اذ هبطت على الارض بصورة خاطئة
    Geçen yıl bütün yumurtalarım kırıldı. Neden oldu bilmiyorum. Open Subtitles تكسر كل بيضي بالعام الماضي ولا يعلم إلا الرب لماذا
    Daha vardiyada 10 dakikası geçmemişti ki 40 $'lık bıçağı kırdı. Open Subtitles بدأت مناوبتها لعشرة دقائق قبل ان تكسر شفرة منشار بأربعين دولار
    Omlet yapmak istiyorsan, birkaç yumurta kırman gerekir. Open Subtitles تريد أن تعد العجة عليك أن تكسر بعض البيض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more