Ben yapmam gerekeni yaptım çünkü doğrusu buydu. | Open Subtitles | فعلت ما توجب علي فعله لانه كان الشيء الصحيح للقيام به |
Oraya gittiğimde yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | عندما ذهبت إلى هناك فعلت ما توجب علي فعله |
Eğer vücudumu sunmam Gerekirse, bunu ülkem ve ailemin iyiliği için yaparım, yapacağım da. | Open Subtitles | اذا توجب علي ان أرخص نفسي لصالح البلاد و العائله سأفعل |
Bir şekilde gemimi yüzdürmeye devam etmem gerekiyordu, ben de piyasaya atıldım. | Open Subtitles | توجب علي إبقاء السفينة طافية على سطح الماء لذا خرجت إلى الشارع |
3 kutuyu altüst etmem gerekti ama evet demeden önce sana çektirdiklerimden sonra bir kahvaltıyı hak ettin. | Open Subtitles | لقد توجب علي سكب ثلاث علب لكن بعد جعلك تنتظر طوال النهار قبل أن أقول نعم أعتقدت أنك تستحق الفطور في السرير |
Bu saatte bulabilmek için bütün şehri dolaşmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | توجب علي تمشيط المدينة بحثاً عن هذا في هذه الساعة |
Birini öldüreceksem, neden bunu yaptığımı bilmek zorundayım. | Open Subtitles | أذا توجب علي قتل شخصاً ما، أريد أعرف لماذا علي قتلهُ أولاً. |
Yağmacıları engellemek için, bütün gece o yıkıntıda yatmak zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | توجب علي البقاء بين حطام المنزل لأبعد من يريد أن يسرق من ما تبقى |
- Yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما توجب علي فعله واعذرني الآن إن سمحت |
Hislerimi dinleyip buraya geldim ve haftalar önce yapmam gerekeni yaptım dekanı aradım ve Columbia'da ders vermeyi bıraktığımı ona söyledim hatta yerime birisini bile buldum. | Open Subtitles | لقد عدت لرشدي وفعلت ما توجب علي فعله منذ أسابيع مضت ...للتو قمت بشطبك |
- Yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | ـ لقد قمت بما توجب علي القيام به. |
Yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما توجب علي فعله منذ فترة |
Bak, açıkça konuşmak Gerekirse seninle bahsettiğin şeylerle ilgili münakaşaya bile girmem. | Open Subtitles | .. انظر , إن توجب علي أن أكون صادقاً . لا يمكنني الجدال مع أي مما تقوله |
Daha sıcak ve küçük Ayı'm için sütün olduğu bir yer için Gerekirse canımı bile vermeye hazırım. | Open Subtitles | مكان دافئ، كمية كافية من الحليب لاجل دبي الصغير سوف اركب مباشره الى القلنسوه اذا توجب علي الامر |
Evet, o da bir askerdi. Öyle olması gerekiyordu. | Open Subtitles | أجل، لقد كان جندي، أيضاً، عندما توجب علي ذلك. |
Ailevi bir kaç sorunla ilgilenmem gerekiyordu. Oldukça karmaşık bir şey. | Open Subtitles | توجب علي الإهتمام ببعض الأمور العائلية أمور معقدة |
Dişi hijyen malzemeleri için durmamız gerekti. | Open Subtitles | توجب علي الوقوف لدى محل تجهيزات النظافة الأنثويّة |
Evet, Ar-Ge'de elemanları bayağı sıkıştırmam gerekti. | Open Subtitles | حسناً توجب علي حث العاملين في قسم البحث والتطوير |
Deney kapsamında karşılaştığım her organizasyon için teknolojiyi de içeren yeni bir şema çizmek zorunda kaldım. | TED | ولذا لكل منظمة التقيت بها من أجل تجربتي، توجب علي أن أرسم مخططًا تنظيميًّا جديدًا يحتوي على التكنولوجيا. |
Geri çevirmek zorundayım, ama çok nazikti. | Open Subtitles | ...توجب علي أن أرفض، لكن كان دمث الأخلاق |
Okuldayken bu ayyaşların çoğu eserini okumak zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | توجب علي دراسة معظم اعمال هؤلاء السكارى في المرحلة الثانوية |
Burayı yeniden düzene sokmak için her birinizi ibret olsun diye cezalandırmam gerekiyorsa bunu seve seve yaparım. | Open Subtitles | و إن توجب علي أن أجعل من كل واحدة منكن عبرة. كي يعود النظام لهذا المكان. فسيكون هذا من دواعي سروري. |
Benimkini yağmurda unuttum, orman küfü kaptı. Ayağını kesmek durumunda kaldım. | Open Subtitles | تركت دميتي تحت المطر فأصابها عفن الغابة ، توجب علي بتر قدمها |
Bu hayatım boyunca yapmak zorunda kaldığım en zor şey. | Open Subtitles | أريد أسماءا هذا أصعب شئ توجب علي فعله في حياتي |
2 buçuk yıl önce doğdu, oldukça zorlu bir hamilelik geçirdim öyle ki, yaklaşık 8 ay boyunca yatakta sakince beklemek zorundaydım. | TED | ابننا لقد وُلد قبل عامين ونصف وقد مررت بفترة حمل صعبة لأنه توجب علي البقاء على الفراش لحوالي 8 اشهر. |