Rahibe arkanı dön. Bunu görmek istemezsin. | Open Subtitles | أيتها الأخت , حولي نظرك إلى الوراء , لن تودي رؤية ذلك |
Bİliyor musun, eğer öyle olmasını istiyorsan, sadece kalkıp gidebilirdin. | Open Subtitles | اتعرفي .. لم يكن عليكِ ان تخبريني بهذه الطريقة انكِ تودي المغادره .. فقط كوني صريحه معي |
Adamlar Cadillaclarla geliyorlar. Tuddy de bu arabaları park etmeme izin veriyordu. | Open Subtitles | رجال العصابات كانوا يأتون وكان تودي يسمح لي بأن أصف سياراتهم الـ"الكاديلاك" |
Yoksa sana mezuniyet balosunda çakan adamdan mı bahsetmek istersin? | Open Subtitles | أم تودي الحديث عن الشخص الذي ضاجعكِ بحفلتكِ الموسيقية؟ |
Sen işine bak, Toddy. | Open Subtitles | افعل ذلك يا ـ تودي ـ |
Joe, Nathalie, Blair ve elbette küçük Tudie. | Open Subtitles | هم (جو)، (ناتالي)، (بلير) والصغير (تودي) |
Eğer beni affetmek için bir yol bulabilirsen, mutlu olmak için bir yol bulaiblirsen, bunu istemez misin? | Open Subtitles | لكن إن أمكنك إيجاد طريقة لمسامحتي إن وجدنا طريقة لنكون سعداء ألا تودي هذا؟ |
Başka seçeneğim yoktu. Sen bu konuda konuşmak istemedin. | Open Subtitles | لم يكن لدي خيار , لم تودي الحديث بخصوص ذلك |
Rahibe arkanı dön. Bunu görmek istemezsin. | Open Subtitles | أيتها الأخت , حولي نظرك إلى الوراء , لن تودي رؤية ذلك |
İnan bana, seni götürecekleri yere gitmez istemezsin. | Open Subtitles | ثقي بي ، لن تودي الذهاب الى المكان الذي يريدون اخذك له |
Sonuçta Frank'in numarasının kocanın faturasında gözükmesini istemezsin. | Open Subtitles | بعد كل شيء، لم تودي من رقم "فرانك" أن يظهر على فاتورة زوجك. |
Bak, Miranda, her ne yapmak istiyorsan, yaparız. | Open Subtitles | ,ميراندا, اي شيء تودي فعله سأفعله |
Tamam, eğer öyle adlandırmak istiyorsan, öyle olsun. | Open Subtitles | حسناً , إن كان ذلك ما تودي تسميته به. |
11'de Tuddy'yle buluşacakken kalkmış burada Tommy'ye arka çıkıyorum. | Open Subtitles | كانت لدي مقابلة مع تودي وها أنا أقوم بمساندة تومي |
Tuddy'yle buluşacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني ذلك، سأقابل تودي |
Turistlerin önünde kendi havanı nasıl atmak istersin? | Open Subtitles | هل تودي ان تستعرضي امام السياح؟ |
Araç hazır. Bir kez daha görmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ تودي رؤيتها للمرة الأخيرة |
- Bizim için çözmelisin. - Merak etme, yakışıklı Toddy. | Open Subtitles | عليك إكتشاف ذلك - (لك هذا (تودي - |
Evet etti, umarım bir gün Tudie ile tanışabiliriz. | Open Subtitles | لقد أخبرنا، أرجو أن ألتقي بـ(تودي) يوماً ما |
Bu annemize olsa sen bilmek istemez miydin? | Open Subtitles | ألم تودي أن تعرفي لو كانت هذه أمنا؟ |
Belki de paylaşmak istemedin. | Open Subtitles | ربما كان شيئا لم تودي المشاركة به. |
Kasabanın delisinin arabasına binerken görülmek istemiyorsun. | Open Subtitles | لا تودي أن يتم رؤيتك بالسيارة بصحبة... معتوه البلدة |
Olanları görmek istemiyorsan, gitmelisin. | Open Subtitles | أتعلمين, يحريعليكِأنتغادري، لو أنكِ لا تودي رؤية ذلك. |
Ama beni yeniden tezgâha getirmeye çalıştığın hissine kapıIırsam işte bu almak istemeyeceğin risktir. | Open Subtitles | ولكن إذا ساورني شعور ...أنكِ تخادعيني مجدداً هذه مخاطرة لا تودي خوضها |