Hayatımda ilk defa kendimi yetişkin taklidi yapan bir çocuk gibi düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي، توقفتُ في التفكير عن نفسي كأنني طفل أقلّد الكبار |
Biliyorsun, terapiye gitmeyi geçen yıl bıraktım. | Open Subtitles | أتعلم، لقد توقفتُ عن حضور المعالجة السنة الماضية |
Onbirinci sınıftayken, sevgilin Lizzie'yi terkettiğinden beri kızarkadaşlarına duygusal olarak bağlanmayı bıraktım. | Open Subtitles | لقد توقفتُ عن الإهتمام عاطفياً بخليلاتكَ بعد أن هجرتَ تلكَ الفتاة الرائعة، في الصف الحادي عشر |
Yolda koşuyordum. Ayakkabı bağcıklarını bağlamak için bir saniye durdum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أركض نحو الأسفل ثمّ توقفتُ لأعقد رباط حذائي |
Gelirken hastaneye uğradım. | Open Subtitles | توقفتُ عند المستشفى وأنا في طريقي إلى البيت |
Yemek yapmayı, çalışmayı ve yemeyi kestim. | Open Subtitles | لقد توقفتُ عن الطبخ والعمل والأكل |
Şu anda durursam ölümünün hiçbir anlamı olmayacak. | Open Subtitles | الآن ، إذا توقفتُ الآن موته لن يعني شيئًا |
Ben suyun içinde gitmeyi bıraktım Yüzmeyi bıraktım | Open Subtitles | توقفتُ عن الذهاب للبحر، توقفتُ عن السباحة |
- İşe gelirken açmayı bıraktım. | Open Subtitles | لقد توقفتُ لشرائه وأنا في طريقي إلى العمل |
İşe gitmeyi bıraktım kurtulanların haberlerini takip etmekle kafayı bozdum sonra da enkaz alanını duydum. | Open Subtitles | توقفتُ عن الذهابِ إلى العمل أصبحتُ مستحوذًا من قبل أخبار الناجين وعندها سمعتُ بشأن الحطام |
Yani artık değilim. bıraktım. Part-time bir işti zaten. | Open Subtitles | .لم أعد أعمل بعد، لقد توقفتُ .لقد كان مُجرد عمل مُؤقت |
Ama uzun zaman önce onun için yaşamayı bıraktım. | Open Subtitles | و لكني توقفتُ عن عيش حياتها منذ زمن طويل. |
Evet, beni kovduktan sonra oraya gitmeyi bıraktım. | Open Subtitles | أجل، لقد توقفتُ عن العمل منذُ أن فصلتني. |
Şikâyet etmeyi bıraktım çünkü annem senin etrafta olmadığını söylemeyelim diye bizi uyardı. | Open Subtitles | توقفتُ عن التذمّر، لأن.. كانت تحاضر بنا عندما نتجرّأ ونقول.. أنك لستَ في الجوار. |
Dönüş yolunda, acımı dindirmek için hâlâ tahıl alkol satan bir yolcu hanında durdum. | Open Subtitles | في طريق عودتي, لإستشفاء الآلم توقفتُ عند نزل كان لا يزال يقدم |
- Arabayla geliyordum, ışıkta durdum. | Open Subtitles | كنت أقود إلى المنزل توقفتُ عند الإشارة |
Senin evinde durdum ve postalarını aldım. | Open Subtitles | توقفتُ عند منزلكَ و أحضرت البريد, |
İş yüzünden yemek yememiştim, sınav kâğıtlarına not veriyordum. Eve giderken şu bakkala uğradım işte. | Open Subtitles | عملتُ حتى العشاء، وكنتُ أصنّف الأوراق وقد توقفتُ عند الأسواق، بطريق عودتي |
- Rehin dükkânından aldıktan sonra kuyumcuya uğradım. | Open Subtitles | لقد توقفتُ عند الصائغ بطريق العودة من محل الرهن. |
Evine uğradım telefonuna bir sürü mesaj bıraktım ve beni geri aramıyor. | Open Subtitles | لا أُريد أن أرعبكِ ولكن أنا أحاول التواصل معه منذ أيام توقفتُ عند بيته، تركت كل أنواع الرسائل على بريده الصوتي ولم يعاود الإتصال بي لا أستطيع إيجاده في أي مكان |
Yalan söylemeyi kestim. | Open Subtitles | توقفتُ عن الكذب. |
Burada durursam. | Open Subtitles | إذا توقفتُ الأن.. |