"ثمّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • var
        
    • Bir
        
    • vardır
        
    • vardı
        
    • biri
        
    • şeyler
        
    • varmış
        
    • bazı
        
    • varsa
        
    • yok
        
    • da
        
    • olduğunu
        
    • tane
        
    • birisi
        
    • birinin
        
    12 kişiden hepsinin en az Bir adet cinayeti var. Open Subtitles ثمّة جريمة قتل واحدة على الأقلّ بسجلاّت كلّ من الـ12
    Bana mı öyle geliyor yoksa bu suç mahallinde Bir tuhaflık mı var? Open Subtitles هل أنا أتوهم ذلك أم ثمّة أمر مريب بشأن موقع الجريمة هذا ؟
    Bir süre daha bu vakayla ilgilenmemin Bir nedeni var ama sana söyleyemem. Open Subtitles ثمّة سببٌ لتمسّكي بهذه الحالة مزيداً من الوقت ولكنّني لا أستطيعُ إخبارك به
    Mp3 çaları var, elbiseleri terden ıslanmış evden indirimli mal almak için değil, koşu yapmak için çıkmışa benziyor. Open Subtitles لديها مشغّل أغاني و ثمّة عرق حديث العهد على ملابسها يبدو بأنها خرجت للهرولة و ليس سعياً وراء صفقة
    Ofiste yaklaşık 20 kişi var ama hiç kimse birbirini tanıyormuş hissi uyandırmıyor. Open Subtitles ثمّة 20 رجل يعملون بمكتبنا، و يبدو أنّ لا أحد منهم يعرف الآخر.
    Safra kesesini bloke eden Bir şey var mı bakın. Open Subtitles وانظروا إذا كان ثمّة أمل في فتح قنواته الصفراويّة المسدودة
    Bağımlılara eski konumlarından uzak durmalarını söylenmesinin Bir nedeni var. Open Subtitles ثمّة سبب لإخبارهم المدمنين أن يمكثوا بعيداً عن موقعهم القديم
    Çocukken kafanın üstüne mi düştün yoksa doğuştan mı problemin var? Open Subtitles هل سقطت على رأسك كالطفل أم أن ثمّة خطب ما بك؟
    Aslında Bir yolu var ama sonuçları önceden tahmin edilemez. Open Subtitles ثمّة طريقة واحدة ، لكن ' '.لا يمكن التكهُّن بنتائجها
    Bak, onun ağabeyim olduğunu biliyorum, onu sevmem gerektiğini de biliyorum, ama Bir şey var ki, onda güvenemediğim Bir şeyler var işte. Open Subtitles وكان حدوث مشكلة أمراً حتمياً اسمع ، أعرف أنه أخي وأعرف أن عليّ أن أحاول وأحبه .. ولكن ثمّة ثمّة ما يقلقني حياله
    Dalak, karaciğer, böbrekler, üreme organı. Birçok önemli şey var içerde. Open Subtitles الطحال، الكبد، الكلى والأعضاء التناسلية ثمّة الكثير من الأعضاء الهامّة بالداخل
    Bir bisiklet sürücüsü olduğuna göre öğrenmen gereken Bir şey daha var. Open Subtitles .. والآن، بما أنكِ فتاة تحبّ الدراجات ثمّة شئ آخر عليكِ تعلّمه
    Ofiste yaklaşık 20 kişi var ama hiç kimse birbirini tanıyormuş hissi uyandırmıyor. Open Subtitles ثمّة 20 رجل يعملون بمكتبنا، و يبدو أنّ لا أحد منهم يعرف الآخر.
    Bak, işte ihtiyacın olan kanıt. İdrar torbasında kan var. Open Subtitles انظر، ها هو الدليل الذى تحتاجه ثمّة دم بكيس البول
    Yan binadaki sushi restoranında otoparkı gören Bir kamera mevcut. Open Subtitles ثمّة آلة تصوير للمراقبة بمطعم السوشي المجاور، تغطّي موقف السيّارات
    Eminim, polis içinde onlara çalışan daha üst düzey biri vardır. Open Subtitles إني متيقّن أنّ ثمّة شخص ذي سلطة عالية بالشرطة يتعامل معهم
    Birkaç dakikanız varsa sizinle konuşmak istediğim Bir konu vardı. Open Subtitles لو أمكننا الحديث لبضعة دقائق ثمّة ما أرغب بمحادثتك به
    Biz eski dünyaya kaçtığımızdan 300 yıl sonra Bir akmeşe ağacı varmış. Open Subtitles ثمّة شجرة سنديان أبيض بعدما عُدنا إلى العالم القديم بـ 300 عاماً.
    bazı olası ebeveyn adayları gençlik merkezine gelecek, onlarla görüşmeliyim. Open Subtitles ثمّة والدين بالتربية، سيأتيان إلى الأصلاحيّة ، و عليّ مقابلتهما.
    Bunun için Bir cadıya ihtiyacımız yok. Bunun örnekleri internette sürüsüyle var. Open Subtitles لسنا في حاجة إلى ساحرةً، ثمّة أمثلة لهكذا حالات تعجّ بشبكة المعلومات.
    Ekip deniz gergedanı göremedi ancak çok da uzakta olmadıkları yönünde kanıt vardı. Open Subtitles لم يستطع الطاقم رؤية الكركدن لكن كان ثمّة دليل أنهم لم يكونو بعيدين
    Ayrıca elimde dört tane daha olduğuna dair DNA kanıtı var. Open Subtitles ولديّ حمض نووي يثبت أنّه ثمّة أربع نساء أخريات على الأقل.
    Bir şey kesin. birisi için bu korkunç derecede kötü sonuçlanacak. Open Subtitles حسنٌ ، ثمّة شيء مؤكد، سينتهي المطاف بأحدهم إلى حالٍ شنيع.
    Peki burada seninle yan yana savaşmış birinin daha olduğunu biliyor musun? Open Subtitles لكن أتعلمين أنّه ثمّة شخص آخر هنا قاتل معكِ جنبا الى جنب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more