"جزءً" - Translation from Arabic to Turkish

    • parçası
        
    • parçasıydı
        
    • kısmı
        
    • parça
        
    • dahil
        
    • parçan
        
    • bir parçam
        
    • işin
        
    • yanınızdayım
        
    • kısmıydı
        
    • bir parçasını
        
    • kısmını
        
    Bu yüzden, kadınlara ulaşmak için özel bir kampanya tertipleyeceğim ki yer alabilsinler, ki böylece sürecin bir parçası olabilsinler. TED من الممكن أن أبتكر حملة معينة خاصة لتوعية النساء لأتاكد من قدرتهن على المشاركة، وأن يكنّ جزءً من العملية الانتخابية.
    Ve meydana gelişinde bir parçası olmak istediğiniz toplulukla ilgili düşünmenizi istiyorum. TED وأريدكم أن تفكروا في المجتمع الذي تريدون أن تكون جزءً من صنعه
    Evet, oldu ve sahnede komedinin bir parçası olmak hoş bir şey değildi. Open Subtitles نعم,هذا ماحدث,ولم يكن أمراً مبهج أن تكون جزءً من عرض كوميدي على المسرح.
    Günah haftamız sadece beni ikna etme planının bir parçasıydı. Open Subtitles وأسبوع الخطيئة الذي قضيناه معاً كان جزءً من خطته لإقناعي
    Hala St. Peter'in bir parçası gibi gözüküyordu. Bunu yakaladı Open Subtitles مازالت تتطلع إلي جزءً في كاتدرائية القديس بطرس أثر العين
    Peki, bir kez olsun, bir parçan, başka birisinin bir parçası oldu mu? Open Subtitles و الآن، أكان جزءً منك في يوم من الأيام جزء من شئ آخر؟
    Büyükbabanızın, hayatımızın bir parçası olma şansı vardı ve o olmamayı seçti. Open Subtitles اتيحت لجدك فرصة ليكون جزءً من عائلتنا ولقد اختار بأن لا يكون
    Onun hakkında hatırladığım tüm şey, bir kahvaltının parçası olduğuydu. Open Subtitles كل ما اتذكره عنه انه كان جزءً من طعام الفطور
    Sistemi öyle bir bozduk ki, artık kimse parçası olmak istemiyor. Open Subtitles لقد أحرجنا النظام ولا أحد يريد أن يكون جزءً من هذا
    Burada olduğum ve bu özel olayın parçası olduğum için. Open Subtitles أن أكون هنا وأن أكون جزءً من هذا اليوم الميمون
    Hal böyleyken buradaki mevcudiyetimin geçmişin bir parçası olacağını biliyorsun. Open Subtitles وأنتِ تعرفين ما سيجعل وجودي هنا يُصبِح جزءً من الماضي
    O gece anlamlı olan her şeyin bir parçası olmazdın. Open Subtitles وما كنتِ لتكوني جزءً من كل ما عنته تلك الليلة
    Ya yedek planın parçası olursun ya da burada kalırsın. Open Subtitles أما أن تكوني جزءً من هذه الخطة أو تبقين هنا
    Başkanın inancının ve hayatının... önemli bir parçası olduğuna inandığım... Open Subtitles و بما أن دين الرئيس كان جزءً مهما من حياته
    İnsan ilişkileri yaratmada ya da bunun bir parçası olmada acizim. Open Subtitles أنا عاجزة عن خلق أو أن أكون جزءً من علاقة إنسانية.
    Buradaki işimizin bir parçası olmana izin verdim. Değil mi? Open Subtitles وإني أسمحُ لكِ بأن تكونين جزءً من عملنا هنا، صحيح؟
    Okul, çeyizimin bir parçasıydı. Demem o ki onu da alacağım. Open Subtitles المدرسة كانت جزءً من أملاكى لذلك سأستردها
    Ve şimdi o kimseyle değil, bu planını bir kısmı mıydı? Open Subtitles والآن ليس لديها أحد هل كان هذا جزءً من خطتك أيضا؟
    Kan gruplarımız aynı. Bu bana karaciğerinden bir parça verebilirsin demek. Open Subtitles لدينا نفس الفصيلة، ما يعني أنّه يمكنكَ منحي جزءً من كبدكَ
    Özel sebeplerle, buna senin güvenliğinde dahil... sana hepsini anlatmayacağım. Open Subtitles لأسباب معينة ...منها حمايتك لن أقول لك كل شيء سأقول لك جزءً منها
    Bu hayatı hiç istemedim. Ama yine de bir parçam babamı hayal kırıklığına uğratmışım gibi hissediyor. Open Subtitles لم أتمني ذلك المستقبل أبداً لكنّ جزءً مني مازال يشعرني وكأني خزلت أبي
    Bayan Başkan, adınızla bunları yapmayı durdurmadıkça bundan böyle bu işin bir parçası olamam. Open Subtitles سيدتي الرئيسة ما لم توقفي ما يتم باسمكِ فلم أعد أستطيع أن أكون جزءً من هذا
    Süper ya! Ben de yanınızdayım! Open Subtitles هذا رائع ، أصبحت جزءً من هذا!
    O gece gördüklerin hikâyenin yalnızca bir kısmıydı. Open Subtitles مارأيتهُ في تلكَ الليلة لم يكن إلا جزءً من الحكاية
    Sanat eserim bir gün kaybolacak, şu an İbrahim amcanın evinin önünde birisi, evine ikinci bir kat ekliyor. Yani projenin bir parçasını kapatıyor ve geri dönüp üzerini boyamam gerekecek. TED في نقطة ما، ستختفي تلك القطعة الفنية وستتلاشى، وفي الواقع هناك شخص يبني طابقًا ثانيًا قبالة منزل العم إبراهيم، وبهذا سيغطي جزءً من الرسم، لذا فربما علي أن أعود لأعيد رسمه.
    İyi bir bilgisayar yapmak için yaptıklarının ufacık bir kısmını bile bilmiyor. Open Subtitles هو لا يعرف جزءً صغيراً من عملك عن ما يجعل الحاسوب جيداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more