"جميعا في" - Translation from Arabic to Turkish

    • hepsi
        
    • hepimiz
        
    • hepimizin
        
    • hepimizi
        
    • gireceğiz
        
    Ancak, Büyülü Rakam Ejderha Puf'u yenince, bütün imparatorluk sayıları bu küçük sayıdan tekrar çıktı ve hepsi sonsuza dek mutlu yaşadı. TED ولكن بهزمهم لباف تنين العدد السحري، كل أرقام الإمبراطورية خرجت مرة أخرى من الرقم واحد الصغير هذا، وعاشوا جميعا في سعادة أبدية.
    Beş ayrı kuleyi inşa edeceğimiz yerde binanın tipolojine uygun şekilde hareket ettik. Fakat hepsi 60. katta birleşeceklerdi ve bir çeşit monoblok kütle meydana getireceklerdi. TED عملنا على مستوى تصنيف المبنى ، حيث يمكننا بناء هذه الأبراج الخمسة المنفصلة، ولكن سوف ينضمون جميعا في الطابق الستِّين وتصميم نوع ما كتلة متراصة واحدة.
    hepimiz bu hızlı, dijital dünyada yaşıyoruz, ama hâlâ yakınlık kurulabilecek bir şeyler istiyor ve arzuluyoruz. TED نعيش جميعا في هذه العالم سريع الوتيرة والرقمي، ولكننا لازلنا نرغب ونتوق للحصول على شيء يربطنا.
    Bu duyguyu hepimiz çocuk doğumu esnasında hissederiz. TED وعندما نضع انفسنا جميعا في نفس السوية .. فنحن جميعا نشعر .. بتلك الطاقة ربما أثناء ولادة طفل ما
    hepimizin sakin olup düşünmesi için bir geceye ihtiyacı vardı zaten. Open Subtitles نعم, كنا جميعا في حاجه لليله لنستقر ونعيد التفكير في هذا
    Dinamik kaptializmde hepimizin bildiği gibi devlet ile özelin ortaklıklarına ihtiyacımızın olduğu. TED ما نعرفه جميعا في ديناميكية الرأسمالية أن ما نحتاجه فعلا هو إقامة شراكات بين القطاعين العام والخاص.
    - Evet, Bayan Emily'nin bir doğum günü hediyesini iade etmek için dışarı çıkarken hepimizi lavaboya bağlaması normal mi? Open Subtitles نعم، وهذا أمر عادي أن تعادل الآنسة إميلي لنا جميعا في بالوعة في حين ذهبت إلى عودة هدية عيد ميلاد؟
    Suya aynı anda gireceğiz ve tekneye yüzeceğiz. Open Subtitles أذن,نقفز في الماء جميعا في نفس الوقت ونسبح الي القارب المروحي
    hepsi o gün öldürüldü. bütün bölüm. Open Subtitles كما ترين ، لقد قتلوا جميعا في ذلك اليوم ، كل الفرقة
    Kayıtlara bakılırsa, son meteor yağmuru sırasında hepsi garip bir fırtınaya yakalanmış. Open Subtitles طبقا لهذا علقن جميعا في عاصفة شاذة أثناء السقوط النيزكي الأخير
    Onların hepsi şehirdeki imza gününe katılacaklar. Open Subtitles انهم جميعا في وسط المدينة في توقيع الكتاب.
    Harekete geçtiklerinde hepsi de bizim şu anki konumumuzdaydı. Open Subtitles كانوا جميعا في مثل نفس الوضع الذي نحن فيه الان عندما قاموا بالسيطرة
    Ben MIT 'de öğrenciyken hepimiz, bütün binayi kaplayan tek bir bilgisayarı paylaşırdık. TED حين كنت تلميذا في جامعة إم آي تي تشاركنا جميعا في حاسب واحد بحجم مبنى كامل
    İş bittikten sonra, hepimiz Las Palmeras'ta buluşacağız. Open Subtitles ثم بعد انتهاء المهمة سنلتقي جميعا في لاس بالميراس
    Ve iş bittikten sonra hepimiz Las Palmeras'da buluşuruz. Open Subtitles ثم بعد انتهاء المهمة سنلتقي جميعا في لاس بالميراس
    Goa'uld'lara ve Jaffa'lara karşı savaşta hepimiz için çok önemli. Open Subtitles انه مهم الينا جميعا في قتال الجواؤلد والجافا
    Bu işte hepimizin beraber olduğunu, farklılık olduğu sanrısını anlamak üzere bir araya geliyorsunuz -- bu ülkeler, sınırlar, din fikri -- işe yaramıyor. TED و تأتون معا لتتبينوا بأننا جميعا في هذا معا وإن وهم الاختلافات وفكرة الدول والحدود والأديان لا فائدة منها
    Bir gün hepimizin geleceği yer burası. TED هذا هو الفضاء الذي سنأتي إليه جميعا في مرحلة ما.
    Örneğin, hepimizi bir anda ele geçiremezler.. Open Subtitles على سبيل المثال لا يمكن ان يدخلونا جميعا في وقت واحد
    Şirketin geleceği olmak için yarışa mı gireceğiz? Open Subtitles أنحن جميعا في مسابقة لان نكون رئيس الشركة في المستقبل ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more