Başkan Harding süiti. Odanın her iki duvarını elden geçirdiklerini bilirim. | Open Subtitles | جناح الرئيس المحصن اعرفه كما لو انى المس جدران الغرفه |
Sadece görevliyi arayın ve dağ manzaralı bir süit istediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | فقط إتصل بالمسؤول عن المبنى وإطلب منه جناح يطلع على النافورة |
Eğer kanat ucu ağaca çarparsa, kötü bir şekilde yaralanabilir. | Open Subtitles | إذا اصطدم طرف جناح واحد بشجرة فقد تتعرّض لأذىً كبير |
Hoşçakalın. ...yanında ceviz soslu hindi kanadı istemez misin? | Open Subtitles | بدون جناح من الديك الرومى أو بعض المكسرات ؟ |
Balayı odası. - Kiva. - Bekle. | Open Subtitles | في جناح شهر العسل مالذي أخبرتك عن التدخين؟ |
İki oda 2600, artı suit 3600, günlüğü 6200 franka geliyor. | Open Subtitles | غرفتان ب2600 زائد جناح ب3600 المجموع 6200 في اليوم |
Buna karar vermeden önce balayı süitine bir göz atmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | لا تجعلي أي قرارات حتى يكون لديك نظرة في جناح شهر العسل. |
Orman manzaralı bir köşe süiti varmış. Şu an için müsait ama hemen dolar. | Open Subtitles | قالت أنها تمتلك جناح متاح يطل على الغابة. |
Bu gece için bir balayı süiti ile ilgili bir şey mi demiştin? | Open Subtitles | هل تقول شيئا عن جناح شهر العسل لهذه الليلة؟ |
Böyle bir süiti karşılayabilir miyim diye mi soruyorsun? | Open Subtitles | أتسألينني إن كان بمقدوري النزول في جناح كهذا؟ |
Ölmeden önceki gün Emily Sonoma'daki en sevdiğimiz pansiyonda bir süit ayırtmış. | Open Subtitles | اليوم سابق عبرت، إيميلي حجزتنا جناح في سريرنا المفضّل وفطور في سونوما. |
Duyduğuma göre şu kız Başkan'la süit odada kalmış. | Open Subtitles | سمعت ان الفتاة و الرئيس كانوا في جناح في الفندق |
Ama gördüşünüz gibi, güvercinde ya da tavukta, ha da herhangi bir başka kuşta el tuhaf bir şekle dönüşmüş durumda. çünkü el kanat olmuş. | TED | فيمكننا ان نرى ان البطريق او الدجاج او اي طائر آخر لديه نفس الذراع الغريبة الشكل تلك لان الذراع هي جناح |
Buna ek olarak insanlar, vücutlarına kanat gibi antropomorfik olmayan yapılar ekleyebilir, kanat hareketini sinir sisteminde hissedip kontrol edebilirler. | TED | ستمتد أجسامهم أيضًا إلى هياكل غير مجسمة، كالأجنحة مثلًا، حيث سيسيطرون ويشعرون بكل حركة جناح عبر جهازهم العصبي. |
Tanrınızı yüceltmek için harcanmış bir varlık, ama bir kanadı hep kan içinde. | Open Subtitles | وجود كامل في سبيل تمجيد الرب لكن دائما جناح واحد مغموس بالدم |
Şu anda elimizdeki tek oda... balayı odası. | Open Subtitles | الغرفة الوحيدة المتوفرة لدينا هي جناح شهر العسل |
Hotel Imperial de buluşalım orada bir suit kirala. | Open Subtitles | قابلني في الفندق الامبراطورى و احجز جناح هناك |
Bn. Raines, biri Başkan süitine yaklaşıyor. | Open Subtitles | آنسة راينز، يقترب أحدهم من جناح المسافر. |
Dallama gangsterler lüks otel süitinde kalırlar emekçilere de katlanan sandalyede oturmak kalır. | Open Subtitles | يحصل زعيم العصابة الحقير على جناح فاخر والشرطة يحصلون على مقاعد مطوية شكراً |
Fakülte kütüphanesine girme şansım olacak Copeland bölümü de dahil. | Open Subtitles | لأنه سيكون عندي تصريح لأي مكان في مكتبة الكلية متضمناً جناح الكتب المحرمة |
12,000 metredeki bir uçağın kanadında sürünen... çıplak bir adam mı? | Open Subtitles | رجل عاري يزحف على جناح طائرة على ارتفاع 35.000 قدم؟ |
Kenosha'da bir Fransız otelinde balayı suiti. | Open Subtitles | جناح شهرَ العسل في ذلك الفندقِ الفرنسيِ في كينوشا. |
Bahsettiğiniz hanımefendi ve beyefendi Plaza Athena Oteli'nde, 209-21 1 numaralı süitte kalıyorlar. | Open Subtitles | السيدة والرجل الذى حدثتنى عنهما انهم ينزلون فى فندق" بلازا اثينا جناح 211-209 |
Onların muayene odasında bulunmaları kaderin bir oyunu sonucudur. | TED | حضورهم في جناح الاستشارة ونتيجة للرافعات والسهام من ثروة الفاحشة. |
Boş bir süitimiz var ama sizden tek yataklı oda ücreti alacağım. | Open Subtitles | هنالك غرفة متاحة ، إنها جناح لاكني سأعيرك غرفة في الجناح فقط |
En azından seni ve anneni bir süite yerleştirmeme izin ver. | Open Subtitles | حسناً , أتركينى أحصل على جناح لكم فى . الفندق لكى أنتى و والدتك |