"جهازك" - Translation from Arabic to Turkish

• sistemin
• sistemini
• sistemine
• sisteminin
• bilgisayarını
• sisteminiz
• bilgisayarın
• sistemi
• cihazına
• sisteminde
• cihazın
• bilgisayarından
• Cihazını
• Telsizin
• Cihazınız

Bu yüzden bağışıklık sistemin bir işe yaramıyor, ...yüzüne biri hapşırsa hasta oluyorsun.
لذا فأنت مريض لأن جهازك المناعي كله متعطل و هناك من عطس بوجهك

Yani belki de aşk tamamen kafanda; sinir sisteminde dolanarak hazzı, doğal ödül sistemini ışıklandıran kişisel bir gizem rüzgarı.
لذلك، ربما كان الحب كل ما في رأسك، لغز شخصي يهب عبر الطرق المحايدة ويشع بالرضى، والمكافآت الطبيعية في جهازك العصبي.

Işık üretmene neden olan her ne ise sinir sistemine de saldırıyor.
مهما كان يسبب الاشعاع لديك انه ايضا يهاجم جهازك العصبي

Sinir sisteminin olması gerektiği kadar kuvvetli değilsin.
إن جهازك العصبى ليس هادئاً كما يجب أن يكون

bilgisayarını kullanmama izin vermen çok iyi oldu. Kıçımı kurtardın.
تعلم، أنا أقدر لك صنيعك حقاً لسماحك لي باستخدام جهازك

Beyniniz daha çok çalışmak zorunda kalınca oto sinir sisteminiz göz bebeğinizi genişletiyor.
ففي كل مرة يقوم مخك ببذل جهد أكبر، يقوم جهازك العصبي ذاتي التحكم بجعل حدقة عينك تتسع.

Sana dosyayı verirsem, bilgisayarın bende olduğuna dair kanır olur.
لو أعطيتُكِ الملف من الجهاز، فهذا سيثبت أنني أخذتُ جهازك.

Bu yüzden bağışıklık sistemin bir işe yaramıyor, ...yüzüne biri hapşırsa hasta oluyorsun.
و تطورت لمرض الأيدز لذا فأنت مريض لأن جهازك المناعي كله متعطل و هناك من عطس بوجهك

Ama radyasyon yüzünden senin bir bağışıklık sistemin yok.
لكن جهازك المناعي غير موجود بسبب الإشعاع

Zehir sinir sistemini felç ederken sırtında kasılmalar başlar.
سيصيب مستدق ظهرك و يسيطر السم على جهازك العصبي

- Sinir sistemini sarsmalıyız. - Ah evet. Affedersin.
ــ يجب أن نغير جهازك العصبي ــ نعم، أنا آسف

RIPLEY'e girdiğin zaman, sistemine bir böcek yerleştirecek.
عندما تلعبين ريبلي فإنها تضع ملف تجسس في جهازك

Şu anda yaptığım sinir sistemine direkt olarak akım göndermek.
ما أقوم به الآن، هو إرسال تيار إلى جهازك العصبي مباشرة

Sindirim sisteminin bunu kaldırabileceğinden emin misin?
هل أنت متأكِّد من أن جهازك الهضمي يتحمّل ذلك ؟

Belki de bir cani üniversitenin güç kaynağını hacklemiş, bilgisayarını kapatmıştır.
رُبَّمَا مخادعِ دَخلَ على شبكة كهرباء الجامعةِ وأغلق جهازك

Şimdi korkuyu hissettiğiniz zaman, sizin bunu anlayan sinir sisteminiz devreye giriyor.
الآن، عندما تصاب بالخوف، يبدأ جهازك العصبي السمبثاوي بالعمل.

Ellerinizi sokabileceğinizi ve bilgisayarın ruhuna dokunabileceğinizi hayal edin.
تخيلي أنك تستطيعين وضع هاتان اليدان بداخله وتتحسين روح جهازك.

Bu sizin sempatik sinir sisteminiz, diğer adıyla da dövüş ya da kaç sistemi, karşılık vermeniz için sizi uyarıp enerji veren sistem.
هذا هو جهازك العصبي الودي، معروف أيضاً بنظرية الكر والفر، يعمل لتوفير الطاقة التي تحتاجها للمواجهة.

Adamın orada durup tek yaptığı telefonunuzu empati cihazına dönüştürmek.
أعني، هو هناك ينطق بكل هذا الهُراء حول تحويل جهازك المحمول إلى آلة لإبداء التعاطف،

Bekle, çağrı cihazın sen duştayken ötüp durdu..
إنتظر, أنا آسفة. جهازك للإشعار رن عندما كنت في الحمام.

Kendi bilgisayarından bağlanamadı. Biz de sizinkini deniyorduk.
لم يتمكن من الولوج من خلال كومبيوتره لذا نحاول الولوج من جهازك

- Cihazını başkasınınkiyle mi karıştırdın?
ـ بدلت جهازك للإشعار مع شخص آخر؟

Anne Kaz, Telsizin çalışıyor mu?
الإوزة الأم .. هل يعمل جهازك اللاسلكى؟

Yani bu hem işitme Cihazınız, hem de telefonunuz gibi çalışıyor.
فتصبح بمثابة جهازك السمعي وهاتفك أيضًا.