Onunla defalarca konuşmaya çalıştım, ama bana tamamen sırtını dönmüş durumda. | Open Subtitles | حاولتُ التحدثَ معهُ عِدَة مَرات لكنهُ أقفلَ نفسهُ عني بشكلٍ تام |
Yemek sırasında biraz konuşmaya çalıştım. Öyle donmuş gibi oturdu. | Open Subtitles | حاولتُ التحدّثَ معهُ خلال العشاء جلسَ هُناك متجمداً كالسَهلِ الأجرَد |
Emekli olmaya çalıştım ama elinde kemerin varken kolay kolay bırakmıyorlar. | Open Subtitles | حاولتُ التقاعد، لكنّهم لا يدعونك تخرج بسهولة من اللعبة حاملا الحزام. |
Her zaman şunu hatırlamayı denedim.... İşler benim istediğim yolda gitmediğinde.... | Open Subtitles | لطالما حاولتُ أن أتذكر ذلك حينما لم تمضِ الأمور على هواي |
Doğru olanı yapman için pek çok şey denedim, tamam mı? | Open Subtitles | النظرة، حاولتُ الكثير مِنْ الأشياءِ المختلفةِ للحُصُول عليك لتَعمَلُ الذي صحيحُ. |
Senin gibi olmaya, seni anlamaya çalıştım. Çünkü seni iyileştirebilirim sandım. | Open Subtitles | حاولتُ أن أكون مثلكَ، حاولتُ أن أفهمكَ لأنّني ظننتُ بإمكاني معالجتكَ |
Sabahtan beri şu makarayı kurmaya çalıştım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | حاولتُ أن أرفع هذه طوال النهار .و لكِن لم تنجح |
Elimden geldiğince anlatmaya çalıştım ama daha anlattıklarım yarıya bile gelmedi. | Open Subtitles | حاولتُ أن أخبرها قدرما إستطعت، لكنّي لم أخبرها سوى العناوين الرئيسية. |
Sana söylemeye, seni bulmaya çalıştım ama nerede olabileceğini bilemedim. | Open Subtitles | أردتُ إخْبارك. حاولتُ إيجادك لَكنِّي لَمْ أَعْرفْ حقاً أين أنظر |
Onu uyarmaya çalıştım ama babam geliyordu. İcabına bakacağını söyledi. | Open Subtitles | حاولتُ أن أحذره بأنّه أبي قادم فقال أنّه سيعتني بالأمر |
Tüm hayatın boyunca, seni kral olacağın güne hazırlamaya çalıştım. | Open Subtitles | حياتُك بأكملها، لقد حاولتُ تجهيزك لليوم الذي ستُصبح فيه ملِكًا. |
Bunu iptal etmeye çalıştım ama imza etkinliğinden sonra telefon çalışmadı. | Open Subtitles | لقد حاولتُ إلغاء الأمر، ولكنّ الرّقم توقّف عن العمل بعد الاتّفاق. |
Buradayken güvende olduğuna ikna etmeye çalıştım onu ama aynı safta olduğu kişileri karşı safta görmekte ısrar etti. | Open Subtitles | حاولتُ إقناعها بأنّها بمأمن هنا لكنّها لمْ تكفّ عن البحث عن أعداء في الوقت الذي هي فيه بين أصدقاء |
Ben çok zor, denedim ve daha önce işe gelemedi. | Open Subtitles | حاولتُ بجدٍ، وأنا لا أَستطيعُ أَنْ أَجْعلَه يَعْملُ قبل ذلك. |
Biraz "ors devores" hazırlamayı denedim fakat Blue Hawaiians daha iyi görünüyor. | Open Subtitles | حاولتُ صنع بعض المشروبات المالحة. ولكن مشروب هاواي الزرقاء يبدو إنه جيد. |
Hayır, hayır, hayır. Park korucusunu zaten denedim. Cevap vermediler. | Open Subtitles | كلا، كلا، لقد حاولتُ الأتصال بحارس الغابة، لكن لا يجيب. |
Elimden gelen her yolu denedim fakat verinin üzerinde bir ay çalıştıktan sonra şunu anladım: Olmuyor. | TED | حاولتُ كل ما أستطيع، لكن بعد شهرٍ من العمل عليها، أدركتُ بأنني لم أستطع القيام بها. |
Keşke bende içmeseydim. denedim, olmadı. | Open Subtitles | . يا ليتني أقلع لا أستطيع التوقف ، حاولتُ ذلك |
Bir çiftlikte yaşamayı o kadar isterdim ki, kedimi sağmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | جعلني أرغب بشدّة في العيش بمزرعة حتّى أنّي حاولتُ حلب قطّتي. |
Silahı sadece bana kasanın anahtarlarını vermesi için getirdiğimi söylemeye çalışıyordum kendime. | Open Subtitles | حاولتُ أن أقول لنفسي أنّ المُسدّس كان هناك حتى يُعطيني مفاتيح الخزنة. |
Bunun, evlat edinmeye çalıştığım çocuk yüzünden yaptığımı düşünüyor olamazsın. | Open Subtitles | لا تقل لي إنّك تلمّح إلى الطفلةِ التي حاولتُ تبنّيها |
Yerinizi tespit etmeye çalışıyorum. Ama telefonunuzdaki GPS etkisizleştirilmiş. | Open Subtitles | لقد حاولتُ بالفعل تحديد مسار موقعكِ، ولكن محدّد المواقع بهاتفكِ معطل |
Bir noktada konuyu sanata getirmek istedim. | Open Subtitles | في نُقطَةٍ مَا، حاولتُ تَغْيير الموضوعِ إلى الفَنِّ. |
Aynı yollarla formül ve kaynak kodunu almaya çalıştığımda bunu alamayacağım söylendi. | TED | عندما حاولتُ الحصول على الصيَغ والشيفرة المصدرية عبر الوسائل نفسها، قيل لي أنني لا أستطيع. |
Seninle empati kurmaya çalıştığımı ve bazı hatalar yaptığımı biliyorum ama bence benim hakkımdaki fikrin üzerine gayet adil bir görüşüm var. | Open Subtitles | لقد حاولتُ بالفعل أن أتعاطف معك وأعلم أنني ارتكبتُ بعض الأخطاء ولكنني أعتقد أن لدي فكرة صحيحة إلى حد بعيد عن رأيك بي |
Ve her ne kadar kurtulmak için, adli sisteme müdahaleye çalışsam da, onun yaşamını çaldım. | Open Subtitles | و مهما حاولتُ التلاعُبَ بالنِظامِ القضائي للتنصُّل للخروجِ من ذلك، لقد أنهيتُ حياتَها |
Tüm gün boyunca aynı hissi yakalamak için uğraştım. | Open Subtitles | لقد حاولتُ طيلة اليوم أن استعيد الشعور بذلك |
Seni daha erken bir saatte aradım, ama evde değildin. | Open Subtitles | حاولتُ الاتصال بكى في وقت سابق، لَكنَّك لم تكونىَ فى البيت. |
Dün gece bardan çıkarmaya çalışırken üzerime tükürdün. Yine de tebrikler. | Open Subtitles | حينما حاولتُ مغادرة الحانة ليلة أمسِ فتقيّأتِ عليّ، لكن مبارك لكِ. |
Evdeki bütün kilitleri denemiştim. Hatta babamın HPD'deki eski masasını bile. | Open Subtitles | حاولتُ بكلّ خزانة بالبيت، حتى مكتب أبّي بمركز الشرطة |
Bu adada ne zaman bir kadına doğum yaptırmayı denesem işe yaramadığını bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تفهم؟ في كلّ مرّة حاولتُ فيها مساعدة امرأة على الولادة في هذه الجزيرة، أخفقتُ |