| Biliyor musun, bazen Ben bile futbol izlemeyi tercih ederdim. | Open Subtitles | .. أتعلم ، أحياناً حتى أنا أفضل مشاهدة كرة القدم |
| Yarım parasından çalmak gerçekten çok yanlış.Bunu Ben bile biliyorum. | Open Subtitles | سرقة مال التبرعات خطأ عظيم ، حتى أنا أعرف ذلك |
| Normalde gerçeklikle yarım bir bağım vardır, buna rağmen Ben bile korkuyorum. | Open Subtitles | بالعادة أنا أعيش في عالم خيالي حتى أنا بدأت أشعر بالخوف الآن |
| Biliyorum. Ben de senin gibi harika zamangeçiriyorum. Şuan eve gidebilir miyiz.? | Open Subtitles | أعرف حتى أنا أحظى بوقت رائع هل يمكننا الذهاب إلى البيت الان |
| Deli olduğumu düşünebilirsin. Birçok kişi böyle düşünüyor, Ben de dâhil, | Open Subtitles | لا بأس إذا ظننتني معتوهاً الكل يظنني معتوهاً ، حتى أنا |
| - Benim bile Facebook sayfam var. - Üç arkadaşınla. | Open Subtitles | حتى أنا لدي صفحة الفيس بوك مع ثلاثة من الأصدقاء |
| Bilgin olsun diye söylüyorum, lisede kimse havalı değildir Ben bile. | Open Subtitles | لمعلوماتك، لم يكن أحد رائعاً في المرحلة الثانوية، ليس حتى أنا |
| Ancak seni harcamak için çıkacak bıçaklar için... sana Ben bile yardım edemem. | Open Subtitles | لكن السكاكين ستظهر حالما تخطئين وفي ذلك الوقت حتى أنا لن أستطيع مساعدتكِ |
| Bunun lanet bir yatak odası olmadığını Ben bile görebiliyorum. | Open Subtitles | حتى أنا أستطيع أن أرى أن هذه ليست غرفة النوم |
| Bazen Ben bile, herhalde yaşlı ve huysuz olarak doğmuşumdur diyorum. | Open Subtitles | حتى أنا افكر احياناً بانه كان يجب أن أولد كعجوز متذمر |
| Artık kimse basılı kitap okumuyor. Bunu Ben bile biliyorum. | Open Subtitles | لا أحد يقرأ الكتب المطبوعة الآن حتى أنا أعلم هذا |
| Ben bile bildiğin ve söylemediğin bir şeyler olduğuna inanmaya başladım. | Open Subtitles | حسنا، حتى أنا بدأت التصديق أنك تعلم شيئا لا تريد قوله |
| Ancak Ben bile bulutların her şekil ve boyutta olduğunu biliyorum. | TED | ولكن حتى أنا أعلم أن الغيوم تأتي بجميع الأشكال والأحجام. |
| Ben bile çocuklarımı akrabalarıma bırakıp gitmek zorunda kaldım. | TED | حتى أنا كنت مجبرة على الرحيل، تاركة أطفالي مع عائلة زوجي. |
| Pek çoğumuz hatta Ben bile gemiden baktığımızda homojen bir okyanus görürüz. | TED | معظمنا من فوق السفينة ، حتى أنا ننظر إلى المحيط ونرى هذا البحر المتجانس |
| Ben de sana telefonda söylediklerimden dolayı gurur duyuyorum diyemem. | Open Subtitles | حتى أنا لست فخورة أيضاً بما قلته لكِ عبر الهاتف |
| Ben de, çocuk, yaptım ama biz geri bizim eve. | Open Subtitles | , ولا حتى أنا , أيها الفتى لكننا أستعدنا منازلنا |
| Devlet pek bir şey kurtaramamış keza Ben de kurtaramadım. | Open Subtitles | لم تكن الحكومة قادرة على إسترجاع الكثير ولا حتى أنا |
| Yani evet, bunu Ben de doğru yapmıyordum. | TED | لذا فكلّا، حتى أنا لم أكن أقوم بالأمر على وجه صحيح. |
| Benim bile bir Kızılderiliye satmayacağım şeyler var. | Open Subtitles | ولكن هناك بعض الأشياء حتى أنا لن أرضى أن أبيعها للهنود |
| İkide bir duruyoruz, lanet olası. Benim de sabrım tükeniyor. | Open Subtitles | ,توقفنا بين الحين والاخر تباً حتى أنا صبري له حدود |
| Sol gittiğinden beri, Kimseye güvenmez. Ben dahil. | Open Subtitles | منذ أن رحل سول أصبح يشك في الجميع حتى أنا |
| Diyeceğim şu ki Memphis; bu herif Beni bile korkutuyor. | Open Subtitles | لكن سأخبرك،ممفيس،هذا الرجل يُخيف الجميع حتى أنا |
| Hep böyle agresif biridir. Beni de arada sırada incitir. | Open Subtitles | هي في العادة شخص عدواني حتى أنا بدوري اشعر بالاذى من كلماتها من وقت لوقت آخر |
| Lilly onunla gittiği zaman herkese, Bana bile çok kızgındı. | Open Subtitles | أعرف أنه كان غاضباً وأىّ شخص حتى أنا كان ولابد أن نحترمه |