"حجة" - Translation from Arabic to Turkish

    • mazereti
        
    • bahane
        
    • tanığı
        
    • mazeret
        
    • tartışma
        
    • mazeretini
        
    • başka
        
    • şahidi
        
    • argüman
        
    • savunma
        
    • iddia
        
    • bahanesi
        
    • tanıkları
        
    • ikna
        
    • anında
        
    Ama Samantha şu an komada. Ailesinin de mazereti var. Open Subtitles و لكن سامانثا في غيبوبة و والديها لديهم حجة غياب
    - Bu bir bahane değil. - Hayır, hayır, hayır. Open Subtitles تلك حجة لا يهم ، لقد قلتِ مرتين في السنة
    Size söyleyeyim, Komiser, burada çalışanlardan en iyi tanığı olan biri varsa o da benim. Open Subtitles دعني أخبرك ملازم ربما لدي أفضل حجة غياب من أي أحد يعمل هنا
    Bulabildiğim en iyi mazeret buydu, avukatın dediğine göre SEC suçlamalarından beni kurtarabilirmiş ama Queen Mary'yi kaçırmam işi zorlaştırıyormuş. Open Subtitles هذه افضل حجة استطعت أن أختلقها في هذا الوقت ..لأنّ محامينا يعتقد أنّه بإمكانه التخلص من تهم البورصة والأوراق المالية
    Bu çok zorlu bir tartışma fakat bunu Bölge Başsavcılığı'na götüremem. Open Subtitles فهذه حجة مقنعة للغاية، ولكن لا يمكنني ارسال هذا للمدعي العام.
    Serbest bazda mazeretini hallediyormuşsun. Ve sana kızgın bile değilim. Open Subtitles لقد كنت تحبكين حجة غيابك وأنا لست ساخطاً عليك حتى
    başka yerde olduğunu ispatlamak için cinayetten sonra suya dönmüş olabilir. Open Subtitles مما يعني أنه عاد إلى الماء بعد الجريمة لتأكيد حجة غيابه
    Peder Logan'ın artık şahidi var, değil mi, Willy? Open Subtitles ألآبت لوجن لديه حجة غياب الان , اليس كذلك ؟
    ES: Doğru. Bu noktada bir argüman ortaya çıkıyor: Büyük Biraderin gücü olağanüstü arttı. TED إد: صحيح هنالك حجة لابد أن تقام هي أن سلطات الأخ الأكبر قد إزدادت بشكل هائل.
    Ailesinin katledildiği gece abisine sunduğu mazereti de geri çekiyor. Open Subtitles حتى سحب حجة الغياب التي أعطتها لأخيها ليلة مقتل والديها
    Erkek arkadaşının mazereti mantıklı geliyor, ama senin mazeretin yokmuş gibi duruyor. Open Subtitles تم التحقق من حجة غياب خليلك، لكن لا يبدو أن لديك واحدة
    Görünüşe göre Teresa Banks öldürüldüğü gece Leo'nun mazereti vardı. Open Subtitles يبدو أن لدى "ليو" حجة غياب لليلة مقتل "تيريسا بانكس".
    Bu iddia Bay Dellinger'in kesinlikle kaybedeceğine dair açık bir bahane. Open Subtitles هذه الدعوى ما هي إلا حجة واهية وسيخسرها السيد دلينجر بالتأكيد
    Dövüşemediği için birini vurmaya bahane arar hep. Open Subtitles لا يجيد القتال لذلك يحاول دائما العقور على حجة لكي يردي أحدهم.
    Bir tanığı olsa bile, bir adamın suçlanması söz konusu olacaktı. Open Subtitles حتى ولو كان لديه حجة غياب, سيكون هناك اسمه ليدينه .
    Lex Luthor'un tanığı var, ama Dominic Santori'ninki sallantılı. Open Subtitles حجة ليكس لوثر ثابتة ولكن حجة دومينيك سانتوري ضعيفه
    Alacağım olsun. Patronuna mazeret olarak beni gösterebilirsin. Open Subtitles سوف اندهش لذلك الآن, سأعطيك حجة غياب لرئيسك
    Bunun asla popüler bir tartışma konusu olmadığını sizlere söylemeliyim. Büyük ihtimalle siz, dinleyenler arasında da pek popüler değil bu konu. TED الآن يجب أن أخبركم أن هذا لم يكن حجة معروفة للغاية. ومن المرجح أنها ليست معروفة بشدة حتى الآن من قبل بعض الحضور هنا.
    Hızla kıyafet değiştirip cinayet anında başka yerde olduğuna dair mazeretini güvence altına almak için. Open Subtitles كان بإمكانه أن يلبس ملابسه بسرعة حتى يضمن لنفسه حجة غياب
    Sıkıştırın bakalım, eminim üçünün de başka yerde olduklarına dair kanıtı vardır. Open Subtitles استجوبهم ، وربما تجدهم صالحين ولديهم حجة غياب
    Silahtan emin değiller. Anlaşılan iyi bir şahidi varmış. Open Subtitles لا يعرفون عن المسدس فسوف تبدوا حجة غياب مقنعة
    Yardım etmekten mutluluk duyarım, ...ama olağanüstü bir durum tehlikali insanları sokağa salmamak için güçlü bir argüman gibi gözüküyor. Open Subtitles أنني سعيد للمساعدة، ولكن الظروف الأستثائية تبدو وكأنها حجة عظيمة ألا تدع الناس الخطرين التسكع في الشوارع.
    Bana güçlü bir savunma sunarsan, kararımı tekrar gözden geçirebilirim. Open Subtitles هدية ، حجة قويّة في حالتك وربما أنا قد أعيد النظر في ذلك
    Tabii, kız arkadaşımı köpekler yedi bahanesi her şeyi değiştirdi, değil mi? Open Subtitles ،أجل، أكلت الكلاب الاسترالية حجة غياب خليلتي سيغير ذلك أي شيء، صحيح؟
    Evet, tabii ki. Senin dışındaki tüm tanıkları çıkarmak istiyorum. Open Subtitles نعم,بالطبع, اننى اخطط ان اهدم حجة كل الشهود
    Adam oldukça ikna edici bir şey sunmuştu. Benim de ihtiyaçlarım var. Sonuçta insanım. Open Subtitles لقد طرح الرجل حجة مقنعة وأنا لديّ إحتياجاتي المادية، أنا مجر إنسان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more