Adli tabip kardeşinizin ölüm zamanını gece 2 olarak belirledi. | Open Subtitles | الطبيب الذي فحص الجثة حدد موعد الوفاة في الثانية صباحاً |
İş arkadaşım ve akıl hocam, Gene Sharp, 198 farklı şiddete dayanmayan yöntem tespit etti. | TED | زميلي ومعلمي، جين شارب، قد حدد 198 طريقة للنضال السلمي. |
Önce, ana yönlendirme konsolunu bul. | Open Subtitles | أولاً، حدد مكان لوحةَ مفاتيح التسيير الرئيسية |
Kara radarında belirle. Bulduğun anda, havaya uçuracağız. İt oğlu itlerin, yerimizi tespit etmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | حدد رادار الأرض تفقد أي ثغرات للوادي حينما تجده أبلغنا وأنسفها لا أريد لأي لعين أن يعرف مكاننا |
Hedefi Bangkok olarak belirleyin. Yarın sabah... | Open Subtitles | حدد الهدف ليكون بانكوك غدا فى الواحدة صباحا |
Sizin ve aile üyelerinizin durumunu , ve konumunuzu bildirin, öncelikli evlerde size uygun ilaç getirilecek. | Open Subtitles | حدد مكانك وحالتك وكل أفراد أسرتك سوف يعطون الأولوية للمنازل وسوف يحضرون الدواء المناسب لك |
Oh , fikirlerin tabi ki ..yeni sekreterimden bir görüşme ayarla. | Open Subtitles | أفكارك، بالطبع حدد ميعاد مع سكرتيرتى الجديده |
Bulunduğunuz yeri fişekle belirtin. Sizi aramaya başlamazlar. | Open Subtitles | و حدد مكان الهبوط بالمشاعل حتى لا يضطروا للبحث عنكم |
Onlarla başa çıkabiliriz. İlkeli tanımla. | Open Subtitles | إنهم بدائيين, نستطيع التعامل معهم حدد بدائيين |
Üst düzey bilim adamlarımız gezegenin her yanında bazı noktalar belirledi. | Open Subtitles | لقد حدد نخبة علمائنا نقاط إطلاق محددة في شتى أنحاء الكوكب |
Mahkemeye çıkarıldı, bir hakim 500 dolar kefalet belirledi. | TED | اقتيد إلى المحكمة، حيث حدد القاضي كفالة قدرها 500 دولار. |
Bu samimi inanç her ikisinin de tercihlerini belirledi. | Open Subtitles | وذلك الإيمان الخالص هو الذي حدد خياراتهم |
Belki de içeriden biri, yerimizi tespit için bülten çıkartmıştır. | Open Subtitles | لربّما شخص ما من ال أى بى بى حدد مكاننا |
Üç tane genleri değiştirilmiş arkadaşını bul ve onları öldür bende patlayıcıyı durdurayım. | Open Subtitles | حدد مكان ثلاثة من حاملي الجينات وأقتلهم وسوف أوقف عملها |
Tamam, bizi uyduya geçirmeni istiyorum. Yerimi belirle. | Open Subtitles | حسناً، أريدك أن تنتقل إلى صور الأقمار الصناعية، حدد موقعي بالضبط. |
En çok yapmak istediğiniz tek bir finansal şeyi belirleyin. | TED | حدد الشيء المادي الذي تود فعله كثيرا. |
Başıboş bir çete, yerinizi ve çetedeki kişi sayısını bildirin. | Open Subtitles | العصابة المتجولة، حدد إتجاه السفر والعدد في المجموعة |
- Ne bekliyorsun, ara da bir görüşme ayarla. | Open Subtitles | هيا بنا, ماذا تنتظر؟ اتصل به و حدد موعدا للمقابلة |
İzin verin ben konuşayım, tamam mı? Buraya geliş amacınızı belirtin. | Open Subtitles | دعني اتولي الحديث , حسنا؟ حدد غرضك |
Kritik durumu tanımla Çavuş, tamam. | Open Subtitles | حول. حدد الحالة الحرجة، أيها الرقيب. حول. |
Bir gelenek bu programı tanımladı, ve bu da oyuncuların toplantı sonrası duygularını paylaşması. | Open Subtitles | عرف واحد الذي حدد ذلك البرناج رغبة لا عبينا أن يشاركوا بأحاسيسهم بآخر هذه الإجتماعات |
Orijinal hisse fiyatı 18$ olarak belirlendi. | Open Subtitles | مجموع سـعر السهم الأصلي حدد بـ 18 دولاراً |
Emniyeti aç, nişan al ve ateş et. Bana değil. | Open Subtitles | أزلت صمام الأمان، حدد هدفك وصوب ليس باتجاهي |
Arayan kişi 714'ü özellikle belirtti. Kavga gibi bir şey varmış. Şiddetliymiş. | Open Subtitles | حدد المتحدث غرفة رقم 714 اقتحام أو ما شابه، عنف |
Bu iş için daha vasıflı kimmiş söyleyin. | Open Subtitles | حدد لى شخصا أكثر مناسبة منى لمهمة كهذه لا يمكننى ذلك |
Anladım. Robot araştırma ve geliştirme takımıyla bir toplantı ayarlayın. | Open Subtitles | أفهم تماماً حدد لي موعداً مع فريق بحث وتطوير الرجال الآليين |