"حسناً اذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Eğer
        
    • Peki
        
    • O zaman
        
    Pekâlâ, apaçık rüşvet olan bu biletleri alınca Eğer için rahat olacaksa iyi O zaman, sana iyi eğlenceler. Open Subtitles حسناً , اذا كنتُ تشعر بـ الراحة أخذ ما هو واضح رشوة بعدها ، بكل الوسائل أقضي وقت ممتعاً
    Pekala Eğer böyle vurmaya devam ederse, birilerinin canı yanacak. Open Subtitles .. حسناً اذا أستمر الأمر هكذا سخص ما سيصاب بالأذى
    Peki O zaman şu köşeye oturup çenemi kapalı tutarım. Open Subtitles حسناً اذا أنا فقط سأجلس في الركن وأبقي فمي مغلقاً
    Peki, Eğer Charlotte'ı öldüren kişi kırmızı ceket giymişse üzerinde Charlotte'ın kanı vardır. Open Subtitles حسناً,اذا الشخص الذي قتل شارلوت كان يرتدي جاكيت أحمر سيكون عليه دماء شارلوت.
    O zaman, söylediğin doğruysa general seni yavaş yavaş öldürecek demektir. Open Subtitles ..حسناً , اذا انت تقول الحقيقة ذلك الجنرال سوف يقتلك ببطء..
    Madem dans etmemek mümkün degilmis, O zaman dans edelim. Open Subtitles حسناً, اذا كان من المستحيل ألاّ نرقص دعونا نرقص الآن
    Eğer ilaç kana geçtiyse, O zaman diyalize girmem gerek, doğru mu? Open Subtitles حسناً, اذا دمي امتص الدواء, اذن يجب ان اخذ غسيل للدم, صحيح؟
    Eğer fikirlerini değiştirmek için söyleyecek bir şeyin yoksa benim var. Open Subtitles حسناً , اذا كنت لن تقولي شيئاً ليغيّر رأيهم عندها سأقول
    Eğer biraz daha beklerlerse acı fasulyeden kırmızıya dönüştüğümü de görürler. Open Subtitles حسناً , اذا هم انتظروا لوهلة , سيوف يرون هذا الشيء تحوّل الى فاصوليا حارة
    Şimdi, Eğer dikkatli davranmazsanız, Bayan Birdie, devlet, vasiyetinizden büyük bir miktarı kesecek. Open Subtitles حسناً, اذا لم تتعاملي مع هذا بحذر , سيدة بيردي فإن الحكومة سوف تأخذ منها جزءً كبيراً لها
    Eğer yardımı dokunacaksa o sana bir şey alıyor. Open Subtitles حسناً, اذا كان هذا سيساعدك فانها ستحضر لك شيئاً
    Peki, Eğer birşeyler yapmak istersen sen ve kız arkadaşın şu bağışlanan şeyleri ayırmama yardım edebilirsiniz. Open Subtitles حسناً .. اذا كنت تريد عمل شيء انت و صديقتك تستطيعان المساعده في فرز هذه التبرعات
    Peki. Diyelim ben onu kalabalık içinde gördüm ve diyelim onun kim olduğunu bilmelisin ve sana söylemem gerek, Open Subtitles حسناً اذا كان ضمن حشد و اردتك ان تريه سأشير اليه
    Peki, o ışıkları bitirmek, senin için işe gelmemek demekse, işin bittiği zaman, burada çalışıyor olmayacaksın. Open Subtitles حسناً اذا كان انهاء هذا الحلم يعني تواجداً قليلاً في العمل سيكون عليك ان تبحث عن عمل
    Peki,birdahaonunlakonuşursanız, ondan, erkek arkadaşımı bana geri göndermesini ister misiniz ? Open Subtitles حسناً اذا تحدثت اليه في المرة المقبلة هلا طلبت منه أن يرجع ألي صديقي ؟
    Peki, Heather'ın Betsey'i aşılatmadığını öğrenirsem, onu rapor edeceğim. Open Subtitles نعم,حسناً,اذا أكتشفت بأن هيذر لم تلقح بيتسي ,أنا سأبغ عنها
    O zaman yarından itibaren ofisimde çalışmaya başla, tamam mı? Open Subtitles حسناً اذا من الغد ابدأ بالذهاب إلى مكتبي , فهمت
    O zaman biz de ona, gay matematiğinden anlamayan birini buluruz. Open Subtitles حسناً , اذا ينبغي أن نجد له شخصاً لا يجيد رياضيات الشذوذ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more