| Sana çok çocuğun olduğu için sana da firarında iyi şanslar diliyorum. | Open Subtitles | , حظًا موفقًا, بالأطفال العدة، وحظًأ موفقًا بالهروبِ من السجن , إتفقنا؟ |
| Gözlerin kapalı şekilde bu olayı çözmekte sana iyi şanslar. | Open Subtitles | حظًا موفقًا بحل هذه القضية و أنت تتجاهل بعض الأشياء |
| Eğer canlı bomba Galler vatandaşı olsaydı, Galler'e iyi şanslar derdim. | TED | إن كان المفجر الإنتحاري من ويلز، فسأقول، حظًا طيبًا لويلز. |
| Tek söyleyebileceğim, ikimiz için de bol şans. | Open Subtitles | جلّ ما يُمكنني قوله، حظًا طيّبًا لكلانا. |
| İnsanları diğerlerinden daha şanslı kılan şeyin ne olduğunu inceleyip onlara şanslarını artırmaları hususunda yardımcı olmaya çalışarak yaklaşık 20 yılımı harcadım. | TED | أمضيت ما يقرب من العقدين ألاحظ ما يجعل البعض أكثر حظًا من غيرهم وأحاول مساعدة الناس على زيادة حظهم. |
| Canım, sana yemek şirketi işinde iyi şanslar. | Open Subtitles | عزيزيتي، حظًا موفقًا مع شركة توفير الطعام، |
| Çabuk olun, domuz kaçarsa kadehleri bulmakta iyi şanslar dilerim. | Open Subtitles | اسرِع وإلا هرب الخنزير، وأتمنى لك حظًا موفقًا في العثور على الكأسين |
| İyi şanslar. Gidelim. Hadi oğlum. | Open Subtitles | حظًا موفقًا في العثور عليه. حسنًا دعنا نذهب تعال يا صديقي، تعال |
| Sizinkinde de iyi şanslar. Corey, Cyrus Beene. | Open Subtitles | حظًا موفقًا مع مرشحكم كوري، معك سايرس بين |
| Sana iyi şanslar. | Open Subtitles | لذا هذه هدية لرِفاقي للإحتفال حظًا موفقا بمشروعك |
| Yardımcı olamadım kusura bakma. İyi şanslar. | Open Subtitles | أسف حقًا ولكن لا يمكنني مساعدتك حظًا موفقًا |
| Sihirli halı şakası yapmak istiyorum, ama duruşumu bozmayıp sana iyi şanslar dileyeceğim. | Open Subtitles | أشعر برغبة قوية في قول نكتة عن البساط السحري، ولكني سأبقي الأمور أنيقة وأتمنى لكِ حظًا موفقًا. |
| - Acele etsen iyi olur. İyi şanslar. | Open Subtitles | من الأفضل أن تسرع الآن، أتمني لك حظًا موفقًا |
| Bunu kanıtlamakta size iyi şanslar Profesör, çünkü benim yardımımla olmayacak. | Open Subtitles | حسنٌ , حظًا موفقًا لإثباتِ ذلك أيها البروفسور، لأن إثبات ذلك لن يكون بعوني. |
| Doğrudan odak noktasına ulaşmalısınız. İyi şanslar! | Open Subtitles | يفترض أن تصلا للبؤرة مباشرة، حظًا موفقًا. |
| İyi şanslar, ve unutmayın birileri her zaman sizi izliyordur. | Open Subtitles | حظًا موفق، وتذكروا، أن ثمة أحدهم يراقب دائمًا |
| İyi şanslar mı dilemeliyim yoksa özür mü bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي عليّ قوله حظًا سعيد أم آسف |
| Dolabıma uğramam gerekiyor. En azından çocuklara şans dileyeyim. Öyle dedikten sonra... | Open Subtitles | على الأقل أتمنى للشباب حظًا موفقًا وبمجرد أن قال ذلك |
| O puştun parçalarını birleştirme konusunda bol şans. | Open Subtitles | حظًا موفق في إعادة تركيب هذا اللّعين مجددًا |
| Bu sabah annemle babam bana şans dilemek için aradı ve kilisenin benim için dua ettiğini söylediler. | Open Subtitles | الأمر فقط أن والداي اتصلا هذا الصباح ليتمنيا لي حظًا سعيدًا، وأخبروني أن كنيستهم تصلي لأجلي، |
| Noel Balosuna birlikte gitmek, ilişkimizi toplum onayına açık hâle getiriyordu ve kendimi dünyadaki en şanslı kızmışım gibi hissediyordum. | TED | ذهابنا سويًة لرقصة عيد الميلاد كان تأكيدًا علنيًا على علاقتنا. وشعرت بأنّني الفتاة الأكثر حظًا في العالم. |
| - iyi sanslar. içeri gir bakalim. | Open Subtitles | حظًا سعيدًا، تفضّل |
| Matematik öğretmede kolay gelsin o zaman. | Open Subtitles | حظًا موفقًا في إفهام ذلك الشخص. إنه جاهل. |