"حقير" - Translation from Arabic to Turkish

    • pislik
        
    • şerefsiz
        
    • aşağılık
        
    • adi
        
    • göt
        
    • piç
        
    • sürtük
        
    • teki
        
    • orospu
        
    • kötü
        
    • kaltak
        
    • berbat
        
    • herif
        
    • iğrenç
        
    • boktan
        
    Onu bilemem. Ama senin rüşvetçi bir pislik olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا أعلم عن هذا , لكني أعلم أنك فاسد حقير
    Hayır, sadece dün neden öyle pislik gibi davrandığını bilmek istiyorum. Open Subtitles لا، اريد ان اعرف لماذا كنت مجرد حقير امس أنا آسف
    Böyle şeyler söylemesine bakılırsa o herif tam şerefsiz bir zampara. Open Subtitles بالنظر إلى كيف يقول أشياء كهذه، إنه حقير و زير نساء
    Tam bir aşağılık olduğumu düşünmemeniz için size bazı haberlerim var. Open Subtitles فقط حتى لا تظنون بأنني إنسان حقير لديّ بعض الأخبار لكم
    Çünkü sen kahrolası, adi ve inatçı birisin. Her zaman da öyleydin. Open Subtitles بأنك حقير وعنيد جداً كالبقل، هذا هو السبب
    Evet, büyük duygusal ailevi buluşmanın bir göt lalesi yüzünden engellenmesini istemiyorum. Open Subtitles أجل، لن أفوت لحظتك العاطفية العائلية الكبيرة ،تضيع هباءً بسبب وغد حقير
    Ve eğer bu oğlumun düğün günü olmasaydı dişlerini eline vermiştim seni dişçi düşmanı piç. Open Subtitles ولولا أن هذا زفاف ابني لهشّمت أسنانك يا معادي طب الأسنان يا حقير.
    Dinle beni, müvekkilin bir pislik, sen de bir pisliksin ve pislikler dertlerini Pazartesi sabahı hakime anlatacak. Open Subtitles إسمع يا صاحبي موكلك حقير وأنت حقير والحقراء يرون القاضي في صباح يوم الإثنين
    Babanın bir ilişkisi var diye pislik gibi davranman gerekmiyor. Open Subtitles عليك ان تكون حقير بسبب أن أباك يخوض بحالة خيانة ؟
    Anket yapıyordum da. - Görüşürüz. - Bu çocuk tam bir pislik. Open Subtitles لقد كنت أستطلع وحسب سأراكِ ذلك الرجل حقير
    Ben Doğu Yakası'ından geldim orada Yüzbaşı olmayı isteyen şerefsiz teğmenler vardı teğmen olmayı isteyen şerefsiz çavuşlar vardı. Open Subtitles كنتُ في القسم الشرقيّ وكان ملازم أوّل حقير يأمل بأن يصبح نقيباً ورقباء أنذال يريدون أن يُصبحوا ضبّاطاً
    Sana doğum gününde aldığım gömleği giymişsin, şerefsiz! Open Subtitles إنّكَ ترتدي القميص التي أهديتُكَ إيّاها في عيد مولدكَ يا حقير
    Sen, kitlesel imha silahları satan aşağılık bir silah tüccarısın. Open Subtitles أنت عبارة عن تاجر سلاح حقير , يبيح القتل الجماعى
    Karım eski bir arkadaşıyla Los Angeles'ta. Lester Diamond adında aşağılık bir herifle. Open Subtitles زوجتي مع صديقها في لوس انجلوس شخص حقير اسمة لستر دياموند
    O'nun böylesine sefil bir şekilde ölmesi adi bir hırsız gibi parçalanması... Open Subtitles موته بهذه الطريقة الخسيسة تمزيقه إرباً كلص حقير
    O garip bir polis, şu Rosen gerçek bir göt, ama ne polis! Open Subtitles ذاك روزين انه شرطي غريب حقير حقيقي، لكن ياله من شرطي
    Ve ben, ...bir İskoç yerine piç de olsa bir Tudor'a boyun eğmeyi tercih ederim. Open Subtitles وانا افضل ان اركع من اجل ثيدوري حقير لا الى سكوتلندي
    Benim sürtük kız kardeşim MySpace'in yeni piyasa olduğunu söylüyor. Open Subtitles أختي الصغيرة تعرفت على حقير على صفحتها الخاصة
    Evet, pisliğin teki olduğunu biliyorum. Kendini çok ciddiye alıyor. Open Subtitles أجل انا أعرفه ، انه حقير يأخذ الأمور دائما بجدية
    orospu çocuğu! Çok pervasızsın, Morrison. Open Subtitles انت مجرد حقير يا موريسون انت علي حافة الموت
    Göğsünü öne çıkartmalısın, kaba olmalısın! kötü olmalısın! Anlıyorsun değil mi? Open Subtitles يجب ان تدفعه خارج صدرك يجب ان تصبح حقير ، شرير
    Bana bir daha kaltak dersen... - ...kamyonumu kıçına park ederim. Open Subtitles انت ايضا حقير فلقد خطوت على حذائى قبالة السيارة
    Muhtemelen sahilin tekinde oturmuş Ajan 33'e ne berbat bir koca olduğumu anlatıyordur. Open Subtitles من المحتمل أنها مستلقية على شاطئ، وتحدِّث 33 عن كم أنا زوج حقير.
    O iğrenç bir şantajcıydı, Jess. Hayatımı mahvetmekle tehdit etti beni. Open Subtitles لقد كان مبتز حقير ياجيس وقد هددنى بتدمير حياتى
    Tüm dünyevi malın mülkün bu boktan otel odasının içinde ve eğer bugün aşırı doz alırsan, hiçkimse cesedini talep etme zahmetine girmez. Open Subtitles كل ماتملكينه في هذه الحياة غرفة حقيرة في نزل حقير و إذا أخذت جرعة مفرطة اليوم فلا أحد سيكلف نفسه عناء المطالبة بجثتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more