| Eğer şu an hayatta olsaydı, ben hizmetçi olarak çalışmak zorunda kalmazdım,... | Open Subtitles | نعم , لو أنه كان حياً لما احتجت لأن أعمل كمدبرة منزل |
| İnsanı hayatta tutan tek şey budur. Sadece kurduğu düşler. | Open Subtitles | هذا ما يُبقي المرء حياً يجب أن يكون لديه حلم |
| İşte o yere bir aile üyesi hayatta vardır anlamına gelir. | Open Subtitles | هذا يعني أن لديه فرد من عائلته حياً في مكان ما |
| Acı çekmek için zeki olmanıza gerek yok, fakat canlı olmanız gerekir. | TED | ليس عليك أن تكون ذكياً لتعاني، لكن ربما عليك أن تكون حياً. |
| Yalan konuşuyorsan, açlıktan ölene kadar en yakın ağaca canlı canlı asılacaksın. | Open Subtitles | إن تكلمت باطلاً فسأعلقك حياً على أقرب شجرة إلى أن يذويك الجوع |
| O yaşıyor ve dışarıda. Ne yaptığı hakkında da bir fikrim yok. | Open Subtitles | لقد كان حياً هناك ليس لدي أية فكرة عما يجب القيام به |
| Tabii, başka şeyler de var. Meselâ sağ kalmak gibi. | Open Subtitles | أعني، هناك أشياء أخرى مثل ، أني أريد البقاء حياً |
| hayatta olup olmadığını bile bilmediğin birini bulmak için neden bu kadar uğraşıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تحاولين جاهدة لتجدي شخصاً لا تعرفين حتى إذا كان حياً أو ميتاً؟ |
| Şu zavallı herif hayatta olsaydı bile, hiçbir şey olmayacaktı. | Open Subtitles | حتى لو كان ذلك الرجل المسكين حياً فلن يفيدنا بشيء |
| Pekala millet. Bu kadar geyik yeter. Oyunumuzun ismi "hayatta Kal" | Open Subtitles | حسناً يا شباب كفانا حديثاً اسم هذه اللعبة هو إبقى حياً |
| Gözlerimi kapatıp , hayatta kalmaya çalışıyorum, ve sonunda kaza ile kulağını kestim. | Open Subtitles | أحاول فقط أن أبقى حياً وعيناي مغمضتين وانتهيت عن غير قصد بقطع أذنه |
| Aslına bakarsan, saatin geri sayması bitene kadar hayatta kalmanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | في واقع الأمر، أنصحك بأن تبقى حياً حتى ينتهى العد التنازلي اللعين |
| Aslına bakarsan, saatin geri sayması bitene kadar hayatta kalmanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | في واقع الأمر، أنصحك بأن تبقى حياً حتى ينتهى العد التنازلي اللعين |
| Ben de senin canlı birine içki ısmarladığını hiç görmedim. | Open Subtitles | و لم أقابل حياً واحداً دعوتة أنت الى شراب أيضاً |
| Ben de senin canlı birine içki ısmarladığını hiç görmedim. | Open Subtitles | و لم أقابل حياً واحداً دعوتة أنت الى شراب أيضاً |
| O şeyin ölü mü canlı mı olduğuna bilmemek hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لست متأكداً أننى أود عدم معرفة ما إذا كان حياً أم ميتأً |
| - Sende onu canlı bırakamazdın çünkü bu sefer eskisi kadar şanslı olamayabilirdin. | Open Subtitles | خمنت أنه لن تتركه حياً ليتعرف عليك لانك لن يصيبك الحظ مرة آخرى |
| Oğlu yaşıyor mu, ölmüş mü diye umursamayan bir baba ne işe yarar? | Open Subtitles | ما فائدة الأب الذي لا يأبه إن كان ابنه حياً أو ميتاً ؟ |
| Ve oğlunu bundan sağ kurtaracak yegane insan da sensin. | Open Subtitles | و الآن انت الوحيد الذي سيبعد ابنك عن هذا حياً |
| Onlara, oğlumu bulana kadar bu ülkeyi terketmeyeceğimi söyle. Ölü ya da diri. | Open Subtitles | فيل، أنني لن أغادر هذه البلدة حتى أعثر علي أبني، حياً أو ميتاً |
| Dünya korkunç bir felaketle harap oldu ama sen hâlâ hayattasın. | Open Subtitles | لقد دمر العالم بكارثة هائلة , لكنك مازلت حياً |
| Adam bir kazığa bağlanıp yakıldı ve ben hala hayattayım. | Open Subtitles | أُحرق الرجل على سيخ الشواء وأنا لا زلت حياً |
| Tabi eğer avatar bir şekilde hala hayattaysa. | Open Subtitles | إلا إذا كان الأفاتار في حقيقة الأمر حياً بطريقة ما |
| Kardeşim hayattayken onlara borcu varmış dediler. | Open Subtitles | لقد قالوا بأن أخي مدين لهم بالمال عندما كان حياً |
| Bilim, Morlar'ın beyninin neden hala yaşadığını açıklayamıyor efendim. | Open Subtitles | العلم لا يمكنه تفسير لماذا . لا يزال عقل مورلار حياً |
| Ve eğer çocuk yaşıyorsa onu Carlton öldürmüş gibi göstermeye çalış. | Open Subtitles | و إذا كان الولد حياً اجعل الأمر يبدو كأن كارتون قتله |
| Bunu yapmak için zamanın vardı. Ve hâlâ da öyle, karşındayım. Hâlâ yaşıyorum. | Open Subtitles | أنتَ ضيعت الكثير من الوقت لتقوم بذلك، و الآن،ها أنا حيّ،و لازلتُ حياً. |
| Sen hala yaşıyorsun, çünkü Yüzbaşı senin vaftiz babanı tanıyor. | Open Subtitles | أنت الوحيد مازلت حياً لأن الكابتن يعرف من هو عرابكَ |
| Hepimizin bilmesi için,belki yaşayan birşey,belki hatta ölen birşey var içerde. | Open Subtitles | كُلنا نعرف بأنه ربما يكون هناك شيئاً حياً او ميتاً بالداخل |
| Kapıyı açtığımda, kocanız hala yaşıyordu. | Open Subtitles | حينما فتحت باب العربة .. كان زوجك لا يزال حياً |