"خارج هذا" - Translation from Arabic to Turkish

• bunun dışında
• bu işin dışında
• bu işe karıştırma
• dışarıda
• bu işten uzak
• bundan uzak
• buna karıştırma
• bunların dışında
• dışı
• dışarı

Önümüzdeki bir soruşturmada ifade vereceksin ve ben ilişkimizin bunun dışında durmasını istiyorum.
لأنك على وشك الإقحام في تحقيق مقبل وأريد أن تبقى علاقتنا خارج هذا

Mesele şu ki; beyni bunun dışında eğitebilirsiniz.
والنقطة المهمة هي أنه من الممكن تدريب الدماغ خارج هذا.

Onu bu işin dışında tut! Onu neden bu işin dışında tutmuyoruz?
أتركها فقط خارج هذا الموضوع لماذا لا يمكننا أن نتركها خارج هذا؟

Kusura bakmayın ama takdir edersiniz ki babamı bu işin dışında tutsak.
بكل الإحترام المستحق أتمنى أن نبقى أبى خارج هذا

Bana ne istersen yap ama lütfen onları bu işe karıştırma.
أفعل أي شيء تريده لي, لكن , أرجوك , أرجوك, أتركهم خارج هذا الأمر.

Bak Dan, dışarıda bir şey olmadığını ikimiz de biliyoruz değil mi?
لأنه كلانا نعرف بأنه لا يوجد أي شيء خارج هذا الشباك صحيح

Mümkün olduğu kadar bu işten uzak durmalıyız.
علينا أن نبقى خارج هذا الأمر بقدر استطاعتنا

Taşınmak mı istiyorsun, taşın! Beni bunun dışında bırak.
إذا أردتى الإنتقال فأفعلى و لكن دعينى خارج هذا

-Melman'ı bunun dışında tut lütfen. -Teşekkürler Gloria, bunun yanında, transfer edilmemiz benim suçum değil Alex
أليكس، أترك ميلمان خارج هذا رجاء شكرا لك، غلوريا إضافة إلى أليكس

- Lütfen Melman'ı bunun dışında bırak. - Sağ ol Gloria.
أليكس، أترك ميلمان خارج هذا رجاء شكرا لك، غلوريا إضافة إلى أليكس

Kişisel şikayetlerini bunun dışında tut, Frank.
إجعل مشاكلك الشخصية خارج هذا الموضوع فرانك

Bak, beni bunun dışında tut.
انظري , فقط أبقيني خارج هذا الموضوع , إتفقنا ؟

-Onu bu işin dışında bırakın. Sen kendine gelene kadar onu bir zindanda tek başına kilitli olarak yalnız bırakacağım.
. أجعله خارج هذا . سأتركه بمفرده لليتعفن في الزنزانة

Üstüne vazife olmayan işlere bir son ver ve Lily'i bu işin dışında tut.
يجب ان تتوقف قي وضع انفك في الأمور التي ليست ملكك و اترك ليلي خارج هذا

Yukarıdakiler bu işin dışında kalmamızı söylediler.
أصحاب رتب عليا أخبرونا أن نكون خارج هذا الموضوع

Oğlum, onu ara, bu işin dışında kalmak zorunda.
ابني، كما تُطلق عليه، يجب أن يكون خارج هذا الامر.

Beni bu işe karıştırma, tamam mı?
فقط إتركيني خارج هذا الأمر ، حسناً ؟

Bunu dışarıda konuşamayacağımıza emin misin?
أمتأكد أنك لا تريد التكلم خارج هذا الأمر ؟

bu işten uzak dur yoksa koltuk altımda uyursun.
ابق خارج هذا الأمر وإلّا ستنام الليلة تحت إبطي

Onu bundan uzak tut. Joe, lütfen! Bizi korkutuyorsun.
أتركه خارج هذا جو * من فضلك , أنت تخيفنا *

Ama anneni buna karıştırma çünkü o sana asla yalan söylemedi
لكن عليك أن تخرجى أمك خارج هذا الموضوع لأنها لم تكذب عليك قط

Bugün evlerinize götürülen hizmetler hakkında çok şey konuşuluyor ama bunların dışında söylenecek başka şeyler de var.
هناك كلام كثير اليوم لكن هناك شئ يقال للتفكير خارج هذا الصندوق

Müvekkilimin evlilik dışı bir cinsel ilişkisi olmadı.
الآن، زبوني مَا تابعَ جنسَ خارج هذا الزواجِ.

Bak, merkezden dışarı bir adımını atmanı istemiyorum, tamam mı?
أنصتي، لا أريدك أن تمضي خطوة خارج هذا القسم، أتسمعينني؟