- Benim hatam değildi. - Seni nasıl korumuştum hatırla. | Open Subtitles | لم يكن هذا خطئ اخبرنى كيف استطيع تغطيت خطئك ؟ |
- Herşeyi bilmeliyim. - Haklısın, seni anlıyorum. Benim hatam. | Open Subtitles | ــ يجب أن أعرف كل شيء ــ صحيح, أنت علي حق, هذا خطئ |
- O şey, şu anda Chloe'nin parmağında olmalıydı. - Bu benim hatam. | Open Subtitles | هذا الشئ من المفترض به ان يكون بداخل اصابع كلوى الان لا ان هذا خطئ |
Yanlış bir şey yaptığımı düşünmedim bile. Hiç aklıma gelmedi. | Open Subtitles | لم أكن حتى أظن إننى أقوم بأى شئ خطئ لم يحدث هذا لى من قبل |
Büyük bir hata yaptığını anlayan biri olarak karşınızdayım. | Open Subtitles | أقف أمامك بينما الرجل يدرك بأنني فعلت شئ خطئ |
Yalancılık yanlıştır. Öldürmek yanlıştır. | Open Subtitles | التربص خطئ القتل خطئ |
Ayrılmamız onun suçu değildi. Benim suçumdu. | Open Subtitles | انه لم يكن خطئه الذي ادى الى انفصالنا لقد كان خطئ |
Nihayet dost kalarak ayrıldılar ve nihayet bunun benim suçum olduğunu düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | و إفترقا فى النهاية كصديقين و توقفت عن التفكير فى الأمر فى النهاية وقد كان هذا كله خطئ |
Tamam, bak, bu tamamen benim hatam o yüzden elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | كل شئ علي مايرام انه خطئ انا لذا اوعدك انا سأساعدك بكل ما استطيع |
Eğer öyleyse, burada benim de hatam varmış gibi hissederim. | Open Subtitles | لو كان كذلك ، أشعر انة قد يكون خطئ |
Devrelerini kızartması benim hatam değil. | Open Subtitles | انها ليست خطئ لقد شوي دائرته الكهربائية |
- Lütfen ölme. Benim hatam. - Kes şunu. | Open Subtitles | -لا يَمُوتُ ، إنه خطئ حسناً ، توقف |
Demek hepsi benim hatam. | Open Subtitles | إذا فهو خطئ أنا |
- Durmaya çalıştım, tek hatam buydu. | Open Subtitles | ــ حاولت ايقاف الأمر, هذا خطئ |
Tüm bildiğim, annem de Yanlış bir şey yaptığımda aynısını söylerdi. | Open Subtitles | كل الذي أعلمه، أن أمي أعتادت أن تقول نفس الشئ عندما أرتكب خطئ ما |
Kim olduğun umrumda değil. Galip Zaman Lordu olman Yanlış. | Open Subtitles | أنا لا يهمني من أنت حاكم الوقت المنتصر خطئ |
- Bu, Yanlış biçimde düşünülür, ve ben bunun Yanlış olmadığını kanıtlama gücüne sahip değilim. | Open Subtitles | اعيش في بلدة صغير حيث الشباب والفتيات لا يمكنهم ان يكونوا اصدقاء ان هذا يعتبر خطئ . |
Tamam, ufacık bir hata yaptım. | Open Subtitles | حسناً إذن لقد إرتكبت خطئ المراهقين |
Bu kesinlikle bir hata. | Open Subtitles | ولكن هناك خطئ ما أنا بشرية بكل تأكيد |
Hırsızlık yanlıştır. | Open Subtitles | السرقة خطئ |
Kimsenin suçu değil. | Open Subtitles | إنه ليسَ خطئ أحداً بجانب أنكِ أنقذتى حياتى |
Çüklerini pantolonlarının içerisinde tutamamaları benim suçum değil! | Open Subtitles | انه ليس خطئ اذا لم يكن بمقدورهم ابقاء اعضائهم داخل ملابسهم |
Büyük bir yanlışlık var. | Open Subtitles | من الواضح أن هناك خطئ كبير؟ |
*Bunda Yanılıyorsun.* | Open Subtitles | هذا خطئ , تعرف هذا |