"خططت" - Translation from Arabic to Turkish

• planladığım
• planladım
• planladın
• planlamıştım
• planlıyordum
• planladı
• planladığın
• plan
• planladığını
• planım
• planlamış
• planlarım
• planlıyorum
• planladınız
• planı

Ama sizi temin ederim, kesinlikle güvende. Her şey planladığım gibi.
لكنّي أؤكد لكم أنّها في مأمن، الأمر كما خططت له تماماً

Bunu uzun uzun planladım ama en hazırlıksız anımda gerçekleşti.
لقد خططت لهذا منذ سنين طوال ومع ذلك أخُذت بالمفاجأة

Pislik herif, bu soygunu sen planladın, o ilk günden beridir de bize kazık atmak niyetindeydin.
. أيُها الوغد , لقد خططت لسرقة المال و لقد خططت لخيانتنا . من أول يوم

Evet. Öldürülmeyi ve vampir olarak dönüp seni ısırmayı planlamıştım.
صحيح , لقد خططت بأن أٌقتل وأعود كمصاصة دماء وأعضك

Ben de yarın dönmeyi planlıyordum ama kahyam ile halletmem gereken bir işim çıktı ve arkadaşlara haber vermeden geldim.
لقد خططت لذلك بنفسي ايضا. ولكنني رأيت بان لدي اعمالا مع وكيل عقاراتي. لذا امتطيت حصاني وسبقت بقية المجموعة.

Öncü koruma ekibini olmayan bir partiye yönlendirdi, ve gece kulubüne gitmeyi planladı
أرسلت الفربق المتقدم الى حفلة غير موجودة و خططت للرحلة الى الملهى الليلي

Hayatım, bak, biliyorum bizim için planladığın bir şey değil ama bak, Dana ne kadar mutlu, ve bütün bunlar senin sayende.
اوه حبيبي، انتظر، اعلم ان هذا ما خططت له اليلة لكن دانا سعيدة جدا وهذا بفضلك

planladığım şey için önemli biri. Onun tehlikeden uzakta tutulmasını istiyorum.
إنّها هامّة لما خططت له أريدها في منأى عن درب الأذى

Söylemeyi planladığım her bir şey, hepsini burada önceden söylediler ve öyle gözüküyor ki benim söyleyecek başka bir şeyim kalmadı.
،اي شئ خططت ﻷن أذكره، ذكروه هُم هُنا .ويبدو أنه كأنما لا يوجد شئ لأذكره

Her şey planladığım gibi gidiyordu kafamı karıştıran önemli bir şeyi saymazsak.
وكان يسير كل شيء كما خططت له، إلا أنني كنت في حيرة بشأن أمر مهم.

Yirmi yıldır askeriyenin içindeyim. Körfez'de yüzün üzerinde uçuşu planladım ve gerçekleştirdim.
أنا جندي منذ 20 سنة خططت ونفّذت أكثر من 100 مهمة قتالية

O zaman artık üzülme. Ben kimsenin hapse girmemesi için her şeyi planladım.
لا تخافي، لقد خططت لكل شيء بحيث لا ينتهي الأمر بأحد في السجن

Güneş parlarken ve ağaçlar muhteşem yapraklarla doluyken yazı ders çalışarak geçirmeyi planladım.
ومع شروق الشمس والأوراق الساقطة من الأشجار خططت أن أقضي الصيف في المذاكرة

Bu şeyi başından sonuna kadar sen planladın. Ben dahil, herkesi istediğin gibi oynatıyorsun ama ben bunu yutmuyorum.
أنت خططت لكل شيء منذ البداية و جعلت الجميع يسيرون على هواك بما فيهم أنا

Bu olayın her saniyesini planladın. Bize her istediğini yaptırmandan sıkıldım.
أنت خططت لكل شيء منذ البداية و جعلت الجميع يسيرون على هواك بما فيهم أنا

Hem ben 80 yıl yaşamayı planlamıştım.
بالإضافة إلى أننى خططت للعيش حتى الثمانين

Bu köyde biraz daha uzun kalmayı planlıyordum, ama tüm halk, gerçekten o cadıyı çağırdı.
لقد خططت للبقاء في هذه القرية لمدة أطول لكن أنتم سكان القرية قمتم بإستدعاء هؤلاء الساحرات

Mary tüm bunları Catherine'i alıp evine götürmek için planladı.
خططت ماري لكل هذا حتى تقبض على كاثرين وترجعها لفرنسا.

Mark, Florida'dan geliyor ve herkesle tanışmasını istiyorum ve önceden plan yaptım.
أن مارك قادم من فلوريدا وأريده ان يقابل الجميع لذلك خططت للأمر

Onu uçurumdan itmeyi planladığını da ilk bana söyler miydin?
هل سأكون أول من يعلم بأنك خططت لدفعها من الجرف؟

Sanırım testleri değiştirme planım düşündüğüm gibi gitmedi huh, Fred?
اعتقد ان تبديل الإختبارات لهم لم يؤدي كثيرا كما خططت اليه ، هاه ، فريد ؟

Bu senin hatan değil, Sokka. Azula bizim için hazırdı. Her hareketini planlamış.
إنه ليس خطائك ساكا أزولا كانت مستعدة لنا و قد خططت لكل خطوة

Benim için pek öyle değil. planlarım vardı. Tüm ailem bana geliyor.
حسنا انه ليس خبر مهم بالنسبة لي لقد خططت لمجيء كل عائلتي

Biliyorsun, burada sadece bir yada iki gün kalmayı planlıyorum.
تعلمون انني فقط خططت بأن اكون هنا ليوم او يومين

Neden bu hain ve skandal suçu tasarladınız, planladınız ve işlediniz?
لماذا خططت وصورت ونفذت تلك الجريمة الدنيئة والمخزية؟

Bu suçun benim evimde planlandığını kabul ediyorum ama planı yapan ben değildim.
أعترف بأن السرقة خُطط لها في منزلي لكني لم أكن انا التي خططت