"خطوط" - Translation from Arabic to Turkish

    • hatları
        
    • çizgiler
        
    • hattı
        
    • hatlarını
        
    • hattının
        
    • çizgileri
        
    • hatlarının
        
    • hattını
        
    • hatlarına
        
    • çizgi
        
    • hattına
        
    • hat
        
    • çizgisi
        
    • hatlar
        
    • yolları
        
    Bunlardan birincisi , metro hatları felç olmasıydı ulaşım durma noktasına gelmişti Open Subtitles أولا وقبل كل شيء توقفت خطوط مترو الانفاق أصيبت المواصلات بحالة تكدس
    Bu, gökyüzünde paralel çizgiler halinde giden katmanbulutlarını hiç gördünüz mü? TED هل صادف وان شاهدتم تلك الغيوم الطبقية التي تسير في خطوط متوازية عبر السماء؟
    Elektrik hattı canlıyken molozu kaldıramazsınız fakat HEPA filtre yüzünden elektriği de kesemezsiniz... Open Subtitles لا يُمكنكم إزالة الأنقاض بوجود خطوط كهرباء عاملة، لكن لا يُمكنكم قطع الكهرباء
    Tüm telefon hatlarını kesmiş. En yakın telefon 30 km. Ötede. Open Subtitles لقد أقتلع كل خطوط التليفون وأقربهم على بعد 21 مــيلا ً
    Şu anda, düşman hattının 50 km uzağında olmamız endişe verici. Open Subtitles والان اعتبارا من هذه اللحظه فنحن 50 كم خلف خطوط العدو
    Bu yüzden zaman çizgileri arası seyahati göstermem için zorladı. Open Subtitles و لهذا أجبرني على تعلميه طريقة السفر بين خطوط الأحداث
    Doğru,ama kaçtanesi enerji hatlarının yanında ... ve bizim bölgemizde... Open Subtitles حقيقى، ولكن كم من خطوط الطاقة فى نطاق منطة الترك؟
    Saldıran piyade istikrarla ilerler, filler zaten mevcut savunma hattını kırdılar. TED يتقدم جنود المشاة المهاجمين بثبات، وقد تخطت فيلهم بالفعل خطوط الدفاع.
    Açılan çukurlar, yıkılan elektrik hatları devrilen çitler rapor edilmiş. Open Subtitles هناك تقارير عن حفر عميقة خطوط كهرباء ساقطة أسيجة مكسرة
    Önceden boru hatları üzerinde çalışırdım ama artık sadece kaynaklara bakıyorum. Open Subtitles نعم, كنت أعمل في خطوط الأنابيب ولكني الآن مهندسة عادية فقط
    Hükümet, kulüpler, yardım hatları çocuklarımızı bizden daha iyi yetiştirebileceklerini düşünüyorlar. Open Subtitles الحكومه, النوادي, خطوط المساعده.. يظنون انهم يستطيعون تربية أطفالنا أفضل منا
    Şimdi onları mimari nesnelermiş gibi düşünmenizi istiyorum. Yani artık soyut çizgiler. TED اريدك ان تفكر بهم كأغراض معمارية اذا هم عبارة عن خطوط نقية فقط.
    Artık insan değiller, sadece soyut çizgiler ve ben şimdi onlarla üzerinde düşünebileceğim nesnelermiş gibi çalışacağım. TED أنهم لم يعودوا اناس، خطوط نقية فقط، وأنا ذاهب للعمل معهم تقريبا كأشياء نفكر بها، نعم؟
    Bunlar Antartika üzerindeki çoğu modern hava sondaj radarından toplanılan uçuş hattı grafikleri. TED هذه هي خطوط طيران الرحلات من آخر المقاطع الملتقطة بالرادار الصوتي الهوائي من فوق القطب الجنوبي.
    ve bu kademeli fikir kullanılarak üretim hattı devamlı çalışır durumda tutulabilir. TED وبذلك يمكنك الإبقاء على خطوط الإنتاج دائرةً بشكل مستمر تقريباً باستخدام تقنية التعاقب هذه.
    Alman ilerleyişi gazetelerde güzel gözükse de ikmal hatlarını tehlikeli derecede arkada bırakmıştı. Open Subtitles التقدّم الألمانى الذي بدا جيد جداً على الورق تجاوز خطوط تجهيزه بشكل خطير
    Şu anda, düşman hattının 50 km uzağında olmamız endişe verici. Open Subtitles حسب علمنا . فنحن نبعد 50 كيلو متر خلف خطوط العدو
    Yine bu çizgileri aldık ve tekrarlayarak tüm şekil ile yer değiştirdik. TED مجددا, كل ما نفعله هو أخذ خطوط و استبدالها بشكل متكرر بكامل الشكل.
    Seni düşman hatlarının gerisine kaçırmak için Jedi statümden yararlanmamı mı öneriyorsun? Open Subtitles هل تقترحي ان استخدم وضعي كجاداي لان اهرب الى خلف خطوط العدو؟
    İptal mi etsek? Hayır. Telefon hattını kestik ki yardım çağıramasınlar. Open Subtitles لا،علينا أن نقطع خطوط الهاتف، حتى ماكولغ لن يستطيع طلب المساعدة.
    Çok geçmeden gerillalar düşman iletişim hatlarına karşı faaliyet gösteren korkunç bir ordu haline geldi. Open Subtitles قريباً سيصبح افراد المقاومه جيشاً هائلاً يعمل ضد خطوط أتصال العدو
    6 yeşil, dikey çizgi ve uçlarında renkler, yani çiçekler. TED ستة خطوط خضراء عمودية. مع ألوان في أعلاها، تعني زهور.
    160 kilometrelik boru hattına ve bu muazzam ülkenin bağımsız üreticilerine. Open Subtitles مائة ميل من خطوط الأنابيب كل المنتجون المستقلون لهذه المحطة العظيمة
    Hudut sadece geçilen bir hat. Open Subtitles ان الحدود ما هي الا مجرد خطوط يمكنك أن تعبرها
    Peki tek bir diskte ne kadar manyetik alan çizgisi, ne kadar flukson var? TED و لكن كم من الفلاكسونات، كم من خطوط الحقل المغناطيسي يوجد في قرص واحد كهذا القرص؟
    - Ona ulaşamadık. Ana hatlar kesilmiş. Open Subtitles لم نتمكن من الوصول إليه يبدو أن خطوط الإتصال الرئيسية مقطوعة
    Bu sayı bir milyon. Bir süredir keşfini yaptığımız bu eski ticaret yolları olmaması gereken yerlerde bulundu. TED أكتشفنا ذلك على طول خطوط التجارة القديمة. حيث من المفترض ألا نجدهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more