"درامي" - Translation from Arabic to Turkish

• dramatik
• drama
• dram
• dramatize
• etkileyici
• duygusal
• dramatikti
• abartıyorsun
• Drummy
• çarpıcı

Sizlere konuğumuzu tanıtmak için son talk şovundan dramatik bir klip hazırladık.
لتقديم ضيفنا المميز ، لدينا فيديو كليب درامي من برنامجه الحواري الأخير

Geçen zamanda öğrendik ki yıldızların kendine has yaşamları var; doğarlar, orta yaşa ulaşırlar ve bazıları dramatik şekilde ölür.
أي أن لها ميلاد ومنتصف عمر وأن لبعضها موت درامي. لذلك فالجمرات الناتجة عن هذه النجوم تكون بالفعل نجوم جديدة نراها،

Bu kırıntıları bir araya getiriyorlar, bu verilerle bir sıçrama yapıyorlar ve 4 senatör hakkında bir sitcom yapmaktansa yalnızca bir senatör hakkında drama dizisi yapmaya karar veriyorlar.
وحالما تتجمع لديهم كل هذه القطع الصغيرة، يقومون باتخاذ طفرة ايمانية، ويقرّرون القيام بترخيص ليس مسرحية هزلية عن أربعة شيوخ ولكن مسلسل درامي عن شيخ واحد،

İnsanlığa dair ve dram içeren nazik bir konuya temas edebilme fırsatı bu dünyada herşeyden çok arzu ettiğim bir şey .
فرصة التعامل مع حالة رقيقة و انسانية و ذات طابع درامي.. هو شيء أسعى له أكثر من أي شيء آخر في العالم

Rusyalı ve Amerikalı sıradan askerlerin karşılaştığı bu tarihsel an daha büyük bir ekiple, dramatik bir biçimde yeniden sahnelendi.
اللحظة التاريخية للقاء الجنود الأمريكيين والروس أعيد تمثيلها بشكل درامي مع عدد أكبر

dramatik bir sahne yaratmak istedim ama bavul toplamaktan nefret ederim.
اردت ان اجعل هذا مشهد درامي لكني اكره حزم الحقائب

Belki de dramatik bir rol oynayabilirsin. EGOT'undaki "O" için çabalamalısın.
ربما دور درامي السعي لظمّ الأوسكار إلى انجازاتكَ

Aslında buraya gelip, ona garson olduğumu söyleyip büyük bir dramatik konuşma yapmama bile gerek yokmuş.
أعتقد أنني لم أضطر أن أمر بموقف درامي وأن أخبره أنني نادلة وأنني أفضل منه

N'olur, bir dahaki sefere tavuk keseceğini söyle çünkü ben, bu ayini hep dramatik bulmuşumdur.
من فضلك أخبريني أن الأمر التالي هو حزك لعنق دجاجة لاني أرى هذا درامي للغاية

Orada ne yaptığını bilmiyorum, ama dramatik gibi geliyor.
لا أعرف ماذا يفعل هناك و لكن أحس بأنه شيء درامي

Bu tuhaf makineler dramatik bir şekilde karanlık Arktik mezarı, sıcak jakuziye çevirdi.
لأنها وبشكل درامي هذه الآلات الغريبة حولت ماكاد يصبح مقبرة قطبية مظلمة إلى مايشبه الجاكوزي

Daha sonra cidden dramatik şeyler oluyor ama sonunu söylemem.
ثم يأتي حدث درامي ومؤثر، ولكن لن أخبركما بالنهاية

Bu biraz da olsa dramatik dostum. Ama yine de doğru. O haklı bu büyük bir şey.
هذا درامي قليلا يا صديقي، لكّنه مع ذلك صحيح.

Mesela yaşlı bir adama sahilde dramatik bir uğurlama yapmamız veya dünyanın en iyi milkshake'i için 160 km gitmemiz gibi.
درامي لذلك الرجل المسن عند الشاطئ او تلك المرة التي ذهبنا بها لمسافة 100 ميل لأعظم مخفوق حليب بالعالم

Artık ne drama ne komedi ne de geçmiş kalmadı.
-أليس هُناك أي درامي أو كوميديّ أو تاريخيّ؟

dram dalında en iyi kadın oyuncu ödülü...
أحبك ..جائزة أفضل ممثلة بمسلسل درامي نهاري

Durumun ciddiyetini onlara ve insanlarına dramatize edecek bir şey.
شىء درامي جدا لهم سوف تدرك شعوبهم خطورة الوضع.

Oldukça etkileyici ve sanırım bazıları için oldukça ürkütücü.
إنه درامي للغاية، وأود ان ذكر ان البعض يعتبره مقلقا.

Hali hazırda duygusal olarak acı içerisinde olan bir kadını böylesi bir oyuna alet etmek hiş iyi değildi.
ضغط درامي على مرأة تعرضت وعانت من ألم عاطفي

Acil durum mesajını aldım. Çok dramatikti.
حصلت على 911,عمل درامي اكثر من اي وقت مضى

- Niye bu kadar abartıyorsun?
هلّا توقفت عن كونك درامي جداً؟

Ben FBI'dan Özel Ajan Drummy.
هذا العميل (درامي) من المباحث الفيدرالية

İtalyan şehir devletlerinin çarpıcı bir değişimden geçtiği dönemde inşa edilmiştir.
تم بناؤها حين كانت دويلات إيطاليا تتعرض لتغيير درامي