Adım Celia Austin, Bay Poirot. Kimya bölümünde yarı zamanlı kurs alıyorum. | Open Subtitles | "أنا "سيليا أوستين" يا سيد "بوارو و انا بصف الكيمياء بنصف دوام |
Gece için yarım zamanlı işçi arıyormuşsunuz. | Open Subtitles | في الجريدة اعلان عن وظيفة دوام ليلي جزئي |
Uzun lafın kısası maaş az, iş yarı zamanlı. | Open Subtitles | القصّة الطويلة موجزها عرض عمل رخيص بنصف دوام |
Ve sonra birdenbire, tam mesai bir işe dönüşür, yıl boyunca sıfır dolar kazanırım. | Open Subtitles | وبعد ذلك كل المواسم انه دوام كامل واحقق صفر في نهاية السنه |
Yoğun bir vardiya, ama bundan hoşlandığımı bilirsin. | Open Subtitles | دوام مزدحم بالعمل، لكنك تعلمين أني أحب هذا |
Bak, sabah vardiyası başlamadan madene geldiler. | Open Subtitles | أنظر، قدّ أتوا إلى المنجم قبل دوام الفجر. |
Üzgünüm.. Onu içeri alın. Benim mesaim bitti. | Open Subtitles | آسف، خذه لقسم الإصابات أنا خارج دوام العمل |
Evet, ikinci vardiyam. Evet... Olanları duydun mu? | Open Subtitles | أجل، لدي دوام عمل لفترتين أجل، أسمعت بما حدث؟ |
Yarı zamanlı, tam zamanlı, mesaili... | Open Subtitles | لذا ، دوامي نصف يومي ، دوام كامل , ساعات إضافية |
Tam zamanlı, yarı zamanlı sözleşmeli falan. Yeniden ayaklarımın üstünde durana kadar. | Open Subtitles | هل لديك شيء دوام كامل، لجزء من الوقت بشكل مستقل، حتى اقف على قدمى |
Yarı zamanlı olarak Balmumu Müzesi'nde çalışıyorum. | Open Subtitles | حسناً, أنا أعمل في متحف الشمع في دوام جزئي. |
Sanık haftada üç gün yarı zamanlı temizlik işinde çalışma cezasına çaptırıldı. | Open Subtitles | المتهمة كان لديها دوام جزئي في محل تنظيف لثلاثة أيام أسبوعياً |
Çünkü çocuklar üç gün bende kalıyor ve eğer tam zamanlı bir işim olursa... | Open Subtitles | وإن كانت الوظيفة بدوام كامل هذه وظيفة بها أكثر من دوام كامل |
Tam zamanlı bir işte çalıştığını gösteren bir W2 formu bul. | Open Subtitles | وقومي بإحضار شهادة تثبت أنّه لديك وظيفة ذات دوام كامل |
Tam zamanlı baba, tam zamanlı oyun arkadaşı. | Open Subtitles | أنت تعرف انت تعمل كل الوقت كـ أب و في دوام كامل كـ صديق لعب |
Bunları personel bölgesine dağıt ama mesai bitiminden sonra. | Open Subtitles | وزعي هذه بمنطقة الموظفين و لكن ليس قبل انتهاء دوام العمل |
Önümüzdeki hafta boyunca hepiniz bir saat fazla mesai yapacaksınız. Umarım buna değer. | Open Subtitles | الكل معاقب بزيادة ساعة دوام الأسبوع القادم أرجو أن لا تتكرر |
Teğmen bu hafta çift vardiya çalışıyor. Görevi tamamlamak için | Open Subtitles | علـيـه الـعمل ضعـف دوام في .عطلة نهاية الأسبوع حتى يكمل الإنتقال |
- Ama son kararımı vermeden önce gelecek hafta bir bölümde bir vardiya çalışmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أود منك أن تعمل دوام كامل فى ذلك القسم الاسبوع القادم |
Bunu sabah vardiyası başlamadan önce yapmazsak, büyük bir olay olacağı... | Open Subtitles | أتفهم اننا لو لم ننته من الأمر قبل بداية دوام الصباح ستكون هنالك... . ها هو ذا |
Bunu yapmak zorunda bırakma beni. Sadece part-time çalışan biriyim. | Open Subtitles | على رسلك أيها الكلب على رسلك لاتجعلني أفعلها أنا أعمل فقط نصف دوام |
Gece vardiyasını bitirmişti. Silahını çekip psikopatı vurdu. | Open Subtitles | انهى دوام الليل منذ قليل أو شئ من هذا القيبل أخرج مسدسه وأطلق النار على الفتى |
Daha kötülerini de gördüm. Acil serviste gece vardiyasında çalıştım. | Open Subtitles | لقد رأيتُ أسوأ من ذلك لقد عَمِلتُ في دوام ليلي بالمستشفى |