Dev'in istediği şeyin, birlikte oturup arkasından sızlanmamız olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أتظنون أن ديف يريدنا أن نكون حوله نبكي عليه ــ هكذا؟ |
Dev Toronto'ya gidiyor. Treni 15 dk sonra hareket ediyor. | Open Subtitles | سوف يغادر ديف إلى تورينتو قطاره سيغادر بعد 15 دقيقة |
Bak Dev, artık grup ismimiz hakkında tartışmaktan bezdim ve yoruldum. | Open Subtitles | اسمع ديف أنا تعبت و طفشت من الجدال حول اسم فرقتنا |
- Dave, ilan bütçeni artırmalısın. | Open Subtitles | ديف ,يجب ان تضع فى اعتبارك رفع ميزانية الإعلانات |
Kapil Dev T20'de kriket oynasa ne olurdu? | Open Subtitles | إن رمي كابيل ديف ت20 كريكيت ماذا سيحدث ؟ |
Kapil Dev çay içmem için ısrar etti. Ama senin hep acelen var. | Open Subtitles | قابيل ديف كان مصراً أن أتناول معه فنجاناً من القهوة |
Dev, duygularını böyle aptalca espriyle... gizlemeye çalışma. | Open Subtitles | ديف .. لا تحاول أن تخفي شعورك بدعابك اللطيف الغبي |
Evliliğim iflas etmek üzere, Dev. Gördüğüm kadarıyla seninki de öyle. | Open Subtitles | زواجي ناقص يا ديف وهذا ما أراه في زواجك أيضاً |
Evliliğimiz için hiç bir şey yapamam. Dev ona aşkını verene kadar. | Open Subtitles | لن أعطي هذه العلاقة أي شيء قبل أن يعطيها ديف الحب |
Dev, kesinlikle yarın doktora gitmen lazım. | Open Subtitles | .. نفس الشيئ هنا ديف يجب أخذك الى الطبيب غداً بالتأكيد |
Belki Dev ile aramızdaki boşluğu doldurmaman gerekirdi. | Open Subtitles | ربما لم يكن يتوجب عليكي ملئ الفراغ الذي بيني وبين ديف |
Dev ile yaşamaya çalış. O zaman ceza neymiş görürsün. | Open Subtitles | حاولي أن تعيشي مع ديف سوف تعرفي ماهي العقوبة |
Hiç bir şey değişmemiş, Dev. Sen hala eskisi gibi sinirlisin. | Open Subtitles | لم يتغير شيء يا ديف مازلت تغضب من أقل شيء |
Dev efendim ben ofisiimde olacağım bu akşam! Hoşçakal. | Open Subtitles | سيد ديف , انا سألتقيك في المساء مع السلامة |
Evet bayanlar baylar, büyük bilge Bay Anand Dev için koca bir alkış istiyorum! | Open Subtitles | ' لذلك سيداتي وسادتي , صفقوا ' ' للحكيم السيد أناند ديف ' |
Uh, Dev'e belirt bunları ve yerlerini bulalım. | Open Subtitles | اه، وإعطاء ديف وصفا وسنقوم العثور عليهم. |
- Kamp yaparken süper oluyorlar. - Dave, yüzüğüm nerede? | Open Subtitles | ـإنهم رائعين فى رحلات التخيم ـ ديف اين خاتمى؟ |
Evet, Def Penalty Kru'dan Murder Fo' Life'ı dinlediniz. | Open Subtitles | الآن هذا كان ديف بينالتي مع جريمة من أجل الحياة |
Jill, ben David. Downing ve Medina ile irtibat kur. | Open Subtitles | جيل ، أنا ديف ، أريدك أن تتصلى بداونينغ و ميدينا |
Sağır Marion'ın Yeri adında yeni bir meyhane var. | Open Subtitles | -يوجد بيت دعارة جديد يسمي ببيت "ديف ماريون" |
Dave'in bedeninden çıkınca hangi formu alırsa alsın onu öldürebiliriz. | Open Subtitles | على اي حال ان اصبح خارج ديف سيكون بأمكاننا قتله |
"Devdas kaybolduğunda da onu bulsun diye Paro' yu gönderirdim." | Open Subtitles | وعندما يندفع (ديف) مسرعاً ارسل (بارو) اليه لتجده |
Özür dilerim. Davey Bradford'u çabuk diyalize almalarını sağla. | Open Subtitles | آسف، اذهبي لتفقد الميز الغشائي لدى (ديف برادفورد) وستنسين |
Bana ateş ettiler. Oğlum Dave'i orada tutuyorlar. Çıkart onu! | Open Subtitles | لقد اطلقوا النار علي ، واخذوا ابني ديف ، اخرجه من الداخل |