"ذنوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • günahları
        
    • günahlarını
        
    • günah
        
    • günahlar
        
    • günahını
        
    • günahlarının
        
    - Bir adamın günahları kendini ilgilendirir. - Öyle mi? Open Subtitles ـ ذنوب الرجل هي شأنه الخاص ـ هل تلك حقيقة؟
    - Bir adamın günahları kendini ilgilendirir. - Öyle mi? Open Subtitles ـ ذنوب الرجل هي شأنه الخاص ـ هل تلك حقيقة؟
    - Maalesef yok. Ama babasının günahlarını çekmesine gerek olmadığını düşündük. Open Subtitles لا شىء ، و لكننا قررنا ان ذنوب ابى لن تشملها
    Kardeşinin günahlarını görmezden geldi. Hanesinin, kralının ve kendisinin şerefini lekeledi. Open Subtitles وتغاضت عن كل ذنوب أخيها، لقد جلبت العار لمنزلها ولملكها ولنفسها.
    Sen günah diyorsun, ben tercih diyorum. Open Subtitles أوه، سامحني. إغفرْ لي لأَثمي. إذا كنت لا بد ان تدعوهم ذنوب
    Bu adamın hayatta işlediği günahlar her neyse bedelini ölürken ödemiş. Open Subtitles أياَ كانت ذنوب ذلك الرجل في حياته فقد دفع ثمنها في مماته
    İnsanların tüm günahları için... kurban edile oğlunun tüm günahlarını alıyor musun? Open Subtitles لذا، أنت تخلي مسؤوليتك عن غبنك.. الذي ضحى بحياته لأجل ذنوب الناس؟
    Yeterince derine inersen hepimizin günahları vardır. Open Subtitles ان وصلت لأعماق اي منا فكلنا لدينا ذنوب, بما فيهم ريد
    Günahlarına izin veren o adamın korumasına girdiklerinde her türlü desteği almış Yahudilerin günahları bunlar. Open Subtitles إنها ذنوب اليهود الذين يحظون بالفائدة ،بينما يلتجؤون تحت حماية ذلك الرجل .الذي يسمح بجميع ذنوبهم
    Hepimizin birlikte yaşamak olduğu günahları var, tamam mı? Open Subtitles فقط تذكّر لو كنت قادر على ضبط ابقاء بنطالك، لما كنا في هذه الفوضى جميعنا لديه ذنوب التي نعيش معها، إتفقنا ؟
    Hayır, günahlarını değil. İnsanların günahları üzerinde bir gücüm yok. Open Subtitles لا ، ليس ذنوبهم ، ليست لدىّ سُلطة على ذنوب البشر
    Euripides... Babanın günahları çocukların üzerine yağar... Open Subtitles إنه "يوربيدس"، "ذنوب الآباء تزور الأبناء"
    Defnetmekte olduğumuz kardeşimizin, günahlarını affet . Open Subtitles اغفر ذنوب اخانا, الذى جثته سوف تُدفن هنا.
    Böyle yaparak... merhumun günahlarını emermiş. Open Subtitles بهذا العمل، يمتصّ آكل الذنب ذنوب الموتى، ويطهّر روحهم
    Merkezi havalandırmadan daha zevkli, daha heyecan verici daha muhteşem bir günah daha yok. Open Subtitles لا سرور ، لا نشوة ، لا طرب ، لا ذنوب ليس هناك أروع من تكييف الهواء المركزى
    Hepsi Tanrı gözünde günah. Open Subtitles .. والقتل والإنتظام كل هذه الأشياء ذنوب فى رأي الإله
    Kaba adamlar, hafif meşrep kadınlar, viski, günah ve silah. Open Subtitles رجال أشداء نساء ماجنات ويسكي، ذنوب ومسدسات
    Söylemek istediğim şu: Bunların büyük günahlar olduğunu anlıyorum. Open Subtitles ما أردت قوله أن هذه حقاً ذنوب كبيرة
    Geçmişimde öyle günahlar işledim ki, geriye dönersem ölürüm. Open Subtitles هناك ذنوب على كاحلي قد تقتلني لو عُدت
    günahlar burada sıcak karşılanır. Open Subtitles لا يوجد لدينا ذنوب هنا
    Babalarının günahını çocukları çekecek. Open Subtitles إنّ ذنوب الآباء مزارة على رؤوس الأطفال.
    Geçmiş günahlarının cezası olarak hafızanı kaybettin zaten. Open Subtitles أنت بالفعل فقدت ذاكرتك للتكفير عن ذنوب الماضي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more