Oda çok tanıdıktı. Daha önce rüyalarımda görmüştüm. | Open Subtitles | كل الغرف متشابهة رأيتها من قبل في الأحلام |
O araba Ike Turner'ın eski arabası. Daha önce görmüştüm. | Open Subtitles | تلك سيارة آيك تورنر القديمة لقد رأيتها من قبل |
Aman tanrım. Onu tanıyorum. Parkta görmüştüm. | Open Subtitles | يا إلهي، أنا أعرفها رأيتها من قبل في الحديقة |
Tabii ki. Bunu daha önce gördüğümü biliyordum. | Open Subtitles | طبعاً، عرفت أني رأيتها من قبل حان الوقت لكي تذهبي |
Sana onun resmini göstereyim. Şüphesiz onu görmüşsündür. | Open Subtitles | سأُريك صورتها, لا شك أنك قد رأيتها من قبل. |
Onu biryerlerden tanıyorum. | Open Subtitles | رأيتها من قبل |
Sekiz yıl önce İngiltere'den dönerken görmüştüm! | Open Subtitles | لقد رأيتها من ثمان سنوات أثناء مروركم بإنجلترا |
Oda çok tanıdıktı. Daha önce rüyalarımda görmüştüm. | Open Subtitles | كل الغرف متشابهة رأيتها من قبل في الأحلام |
Onu da kesinlikle daha önce görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيتها من قبل، وكأني شاهدتها سابقاً في رؤيا |
Onu daha önce görmüştüm ama henüz pek fazla kişiyle tanışamadım. | Open Subtitles | لقد رأيتها من قبل ، لكني لم ألتقي بالعديد من الأشخاص هنا بعد |
Sadece resimlerde görmüştüm. İnternetten, filmlerden filan. | Open Subtitles | لا، رأيتها من خلال الصور، الأنترنت و الأفلام |
Çeşmeden. Oraya son gittiğimde ben de görmüştüm. | Open Subtitles | لأن هذه النافورة رأيتها من غرفتى أخر مرة كنت هناك. |
Onu haberlerde görünce fark ettim onu daha önce burada görmüştüm. | Open Subtitles | عندما رأيتها في الأخبار، علمت أني رأيتها من قبل هنا. |
Bir keresinde, Onu arkadan görmüştüm, Ve o olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ذات مرة, رأيتها من الخلف لم أتعرف عليها |
Bunu daha önce çocukken görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيتها من قبل عندما كنت طفلة |
Hayır, bir an için onu daha önce gördüğümü düşündüm, ama, tabi ki, saçma. | Open Subtitles | لا... لقد ظننت لوهلة اننى قد رأيتها من قبل, ولكن هذا مضحك |
- Niye gördüğümü düşündün? | Open Subtitles | - ما الذي يجعلكِ تعتقدين أني رأيتها من قبل؟ - ألم تراها؟ |
Ya da daha önce görmüşsündür falan? | Open Subtitles | أو ان سبق لكِ رأيتها من قبل أو أي شيء |
- Birini arıyorum. Belki görmüşsündür. | Open Subtitles | -أبحث عن أحدهم، ربما رأيتها من قبل |
Onu biryerlerden taniyorum. | Open Subtitles | رأيتها من قبل |