| Bu akşam Paris'e gidiyorum. Gitmeden önce seni görmek istedim. | Open Subtitles | سوف أسافر إلى باريس الليلة و أردت رؤيتك قبل سفري |
| Seni bir daha görmek istemiyorum, en azından kahvaltıdan önce. | Open Subtitles | أنا لا أريد رؤيتك ثانيةأبدا على الأقل ليس قبل الفطور |
| Seni bir daha görmek istemiyorum, en azından kahvaltıdan önce. | Open Subtitles | أنا لا أريد رؤيتك ثانيةأبدا على الأقل ليس قبل الفطور |
| - Seni gördüğüme sevindim. - Hey, there's the man! | Open Subtitles | حسناً , من الجيد رؤيتك مرحباً , ها هو الرجل |
| Seni ne kadar sık düşündüğümü, seni nasıI görmek istediğimi bir bilsen. | Open Subtitles | لو أنك فقط تعرفين كم افكر فيكِ دائما، كم اتطلع الى رؤيتك |
| - Seni görmek güzeldi John. - Evet. - Ama gitmeliyim. | Open Subtitles | كان من الجيد رؤيتك ثانيةً, جون لكنّي يجب أنْ أذْهب الآن |
| Bunca yıl sonra seni tekrar görmek beni biraz endişelendirmişti. | Open Subtitles | لقد كنت متوترة عند رؤيتك ثانية بعد العديد من السنوات |
| Yani borcumu söyle ve seni hayatım boyunca bir daha görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لذا أخبريني بكم ادين لكي؟ و بعدها لن أرغب في رؤيتك مجددا |
| Seni mutlu görmek çok güzel. Son zamanlarda oldukça gergindin. | Open Subtitles | من الجيد رؤيتك مستمتع لقد كنت مكتئباً في الفترة الاخيرة |
| Seni Julie ile görmek benim için kolay mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه كان من السهل علي رؤيتك مع جولي |
| Şunu söylemeliyim ki Dana, seni ayinde tekrar görmek güzeldi. | Open Subtitles | جب أن أقول, دانا, من الجيد رؤيتك بين الجموع ثانيةً. |
| Sadece seni onlarla birlikte görmek istedim çünkü artık seni o şekilde göremiyorum. | Open Subtitles | لقد أردت فقط ان أراك معهم لأنني لا احب رؤيتك هكذا بعد الآن |
| Mutfağa gitsem iyi olacak. Sizi görmek güzeldi. Şirin çocuk. | Open Subtitles | يجب أن أذهب للمطبخ فقط تسعدني رؤيتك أيها الفتى اللطيف |
| Ajan Booth, sizi yeniden görmek güzel özellikle de gözaltında degilken. | Open Subtitles | العميل بوث, تسعدني رؤيتك مجدداً و خصوصاً أنني لست رهن الاعتقال |
| Seni görmek de güzel. Şu an toplantıdayım, belki sonra. | Open Subtitles | تسرني رؤيتك , أنا في إجتماع ربما في وقت لاحق |
| Merhaba, Anne. Seni görmek ne güzel. Uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | مرحباً أمي , من الجيد رؤيتك لقد مرت مدة طويله, |
| Bak kim varmış. Seni gördüğüme sevindim Ana-Lucia, hoş geldin. | Open Subtitles | انظروا من هنا، تسعدني رؤيتك يا آنا لوسيا مرحباً بعودتك |
| Seni gördüğüme her zaman mutlu olurum Flora.Senin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | أنه دائما من المبهج رؤيتك ، فلورا. مالذي يمكنني فعله لكِ؟ |
| İçimden bir ses buraya gelmemi söyledi. Seni görmeye geldim. | Open Subtitles | لسبب ما, شعرت إني إذا حضرت للمنزل, سأتمكن من رؤيتك |
| Tet çok uzakta. Seni zar zor görebiliyorum. Durum nasıl? | Open Subtitles | أنت بعيد جداً عن المجال بالكاد يمكنني رؤيتك كيف تبدو؟ |
| - Sizi burada görmeyi beklemiyordum doktor. - Sandra gelmem için ısrar etti. | Open Subtitles | ـ لم أتوقع رؤيتك هنا يا دكتور ـ ساندرا أصرت على أن أحضر |
| Belki inanmazsın ama işler kötü gittiğinde seninle görüşmek istemiyorum. | Open Subtitles | لن تصدق الأمر, لكن حين تسوء الأمور, لا أشعر برغبة في رؤيتك. |
| Mutlaka ettirmeliyim. Böyle aptal gibi dikildiğini görmekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | على ذلك, أكره رؤيتك تقف هكذا بهذا الموقف الغبى |
| - Kimleri görüyorum Seni gördüğüme memnun oldum,Kontum | Open Subtitles | كم انا مسرور لحضورك انه لمن السرور رؤيتك عزيزى الكونت |
| Bizi görünce deliriyorlar. Gece yapın ki, sizi göremesinler. | Open Subtitles | سيغضبون جدا إفعلها الليلة عندما لا يستطيعون رؤيتك |
| İşimi bitirmem lazım. Sonra görüşebilir miyiz? | Open Subtitles | أحتاج للأنتهاء هنا هل أستطيع رؤيتك لأحقاً |
| Benim seni bu halde görmem kadar zor olmasa gerek. | Open Subtitles | وانت لا تعلم كم هو صعب علي ايضا رؤيتك هكذا |
| Artık seninle görüşemem. Bitirmek zorundayım. | Open Subtitles | لا استطيع رؤيتك ثانيه لابد ان انهى هذه العلاقه |