"راض" - Translation from Arabic to Turkish

    • tatmin
        
    • Memnun
        
    • hoşnut
        
    • memnunum
        
    • mutlu musun
        
    Profesör Moriarity'nin ajanlarından birini hatırlayınca kesinlikle tatmin edici oldu. Open Subtitles انا كنت راض على التعرف على احد عملاء الاستاذ مورياتى.
    Bu eylem onu tatmin edemez hale geldiğinde yeni bir kurban arıyor. Open Subtitles و عندما يصبح غير راض عن هذا فهو يبحث عن ضحية جديدة
    Bir insanın yaşamını düşündüğünde ne kadar mutlu ne kadar tatmin olmuş olduğu ile ilgili. TED إنها حول كم هو راض أو سعيد عندما يفكر الشخص بحياته.
    İnsanlar işinden Memnun olmasa bile sabretmeye devam etmek zorunda. Open Subtitles حتى لو أحدهم .. غير راض بعمله الجميع لازال يتحمّلها
    Eğer kendinden hoşnut değilsen kendinle uğraş derler. Open Subtitles أنت تعلم أخبرني بعض الاشخاص إن كنت غير راض عن نفسك فعليك العمل على تحسين نفسك
    Evet, teşekkür ederim ama ben şu anki müşterilerimden gayet memnunum. Open Subtitles شكراً لك ، لكنني راض جداً عن زبائني على حالهم
    İmparatorluğa böyle bir hasar vermekten tatmin olmamış gibi aynı zamanda hırslarına hizmet etmek amacıyla kalıcı bir ordunun kurulmasını talep ediyorsun. Open Subtitles غير راض عن سبب هذا الضرر الذى لحق بالإمبراطورية، انت ايضا طالبت بأقامة جيش دائم هذا وحده يخدم الغرض لأرضاء طموحاتك.
    Adamımı tatmin etmiş olmakla, çok genç biri olarak yaşadığım o özel tatlar... bende büyük bir etki bırakmıştı. Open Subtitles بعد أن كنت قد راض عنه، لقد دهشت لرؤية هذه الأذواق خاصة في الرجل الذي كان في ذلك الحين حتى الشباب.
    Güzel bir ev. Gördüğünüze göre tatmin oldunuz mu? Open Subtitles نعم بيت جميل هل أنت راض الأن أنك شاهدته؟
    Her neyse, tatmin olmuş bir kadın müşteri olarak bu kadın ayakkabı dükkanı olduğu için ödemekte ısrar ediyorum. Open Subtitles على أي حال، باعتباره راض العملاء امرأة... ... في هذا، محل لبيع الاحذية النسائية، أنا أصر على أن أدفع.
    Tabii buna asla gerek olmazdı, çünkü ben kadınlarımı tatmin etmesini bilirim. Open Subtitles ليس ذلك كان لديك أي وقت مضى ل، لأن أنا أعرف كيفية الحفاظ على النساء بلدي راض.
    Steve Miranda'yı tatmin ettiyse de, o daha fazlasını istiyordu. Open Subtitles وعلى الرغم من ستيف كان راض ميراندا، انها ما زالت تريد أكثر من ذلك.
    Kazanana kadar tatmin olmayacaksın değil mi? Open Subtitles لن تكون راض حتى تحصل على الفوز, على اي حال, لم يحدث؟
    Burada, Michael Garfield'ı asla tatmin etmeyen bu bahçede. Open Subtitles هذه الحديقة التى لم يكن مايكل جارفيلد راض عنها ابدا
    Aslında Maggie'yle ilk başta pek iyi gitmedi, sonra bu videoyu aldım, ve ellerimde tatmin bir müşterim vardı. Open Subtitles في البداية , الامور مع ماقي لم تكن جيدة لكن بعدها شاهدت هذا الفديو و عندي عميل واحد راض حتى الان
    Sadece burada ve ait olmaktan mutlu veya tatmin olmaz. Open Subtitles انه غير سعيد أو راض عن مجرد كونه هنا والانتماء لهنا
    Ee, aradığın gelişmiş insanlar bu uçakta olmadığına göre artık tatmin olmuşsundur. Open Subtitles إذن، آمل أنك راض بأن الأشخاص ذوو القوى الذين كنت تبحث عنهم لا يوجدون بالطائرة
    Yeterince sorun yaratmadın mı? Memnun musun? Open Subtitles لقد تسببت فى العديد من المشاكل هل أنت راض ؟
    Patron Paul işinden pek Memnun olmadığını söyledi. Open Subtitles الرئيس بول . يقول إنك كنت غير راض عن عملك
    Yine de, doğru olsaydı şunu söyleyebilirim ki Konsey'in böyle tavernacılıktan hoşnut olduğuna kolay kolay inanmayacaktır. Open Subtitles مع ذلك لو كانت صحيحة اقدر ان اخبرك ان المجلس سوف يجد ذلك صعباً ان يصدق انك راض
    Majesteleri, ben şu anki ailemden memnunum. Open Subtitles اٍننى راض بالأبوين اللذين لدى يا مولاتى
    Şimdi mutlu musun? Open Subtitles هل أنت راض الآن؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more