| Öyle bir ev arkadaşı olmak istemem ama benimkileri ödünç alabilirsin diyemem. | Open Subtitles | أكره أن أكون رفيقة السّكن، لكنّني لم أقول يُمكنكِ أن تستعيري صدريّتي. |
| Daha düşük masraflı materyallerle yapılabilmesi için bazı değişiklikler yaptık, böylece çocuklar için bir çocukluk arkadaşı olabilecek. | TED | نحن نجهزها لتصبح قابلة للتصنيع حقاً مع تكلفة منخفضة جداً جداً من المواد، بحيث تصبح رفيقة الطفولة للأطفال. |
| Bir yerlere sakladığın ateşliler var mı, gizemli dostum? | Open Subtitles | لديك رفيقة مخبأة في مكان ما ايها الرجل الغامض؟ |
| Chip, bu ev arkadaşım Lucy Shmeeler.Muazzam bir kızdır. - Nasılsınız? | Open Subtitles | شيب ، هذه رفيقة سكني لوسي شميلر ، إنها فتاة عظيمة |
| Allah kadını erkeğe eş olsun diye yaratmıştır. | Open Subtitles | جعل الله المرأة لتكون رفيقة مناسبة للرجل |
| Ev arkadaşın Francie'yi ve şu gazeteci arkadaşını. Herkesi! | Open Subtitles | رفيقة سكنك,فرانسى.ذلك الصحفى صديقك.أى شخص. |
| Catherine Tramell'ın hazırlık sınıfı oda arkadaşı ölmüş. | Open Subtitles | رفيقة حجرة كاثرين ترامل فى أول سنه بالجامعه قد ماتت |
| Eski koca veya lezbiyen hayat arkadaşı olmayanlar dışarı çıksın. | Open Subtitles | اي احد ليس بزوج سابق او رفيقة شاذة اخرجوا |
| Bir şey soracağım. Carol'un lezbiyen hayat arkadaşı demek zorunda mıydın? | Open Subtitles | دعيني اسألك هل عليك ان تكوني رفيقة كارول الشاذة؟ |
| Siktir. Kız göz kamaştırıcı, dostum. | Open Subtitles | يمارس الجنس معي الموتى، انها رائع، و رفيقة. |
| Sana diyorum dostum, ilk ruh ikizim olabilir. | Open Subtitles | اخبرك يا رجل انها من الممكن ان تكون اول رفيقة روحي |
| Yani bir gözün açık olsun dostum. | Open Subtitles | إبقاء العين مفتوحة، أن أحرزنا ق كل ما أقوله، رفيقة. |
| Bir arkadaşım birkaç haftaya evleniyor. Düğününe birini getirip getirmeyeceğimi sordu? | Open Subtitles | سيتزوّج أحد أصدقائي بعد بضعة أسابيع وسألني إن كنتُ سأحضر رفيقة |
| Ev arkadaşım, bana haberim olmadan evlatlık almak için imza attırmış. | Open Subtitles | حسناً رفيقة مسكني عفوياً قامت بتسجيلي لأجل طفله متبنيه، ولديها مسرحيه |
| Benim de 30 yaşına kadar hiç kız arkadaşım olmadı. | Open Subtitles | لو تعرف، لم يكن لدي رفيقة حتى أصبحت بعمر الثلاثين |
| Özellikle küçümsenmiş bir kız arkadaşı, eş, hanım... - Bence bu olağanüstü bir fikir. | Open Subtitles | خاصة صديقة , رفيقة سرية أظنها فكرة رائعة |
| Aydınlık tarafta, bir sürü hücre arkadaşın olacak. | Open Subtitles | لكن الخبر الطيب أنك سيكون لك رفيقة في زنزانتك |
| Bu Maritza, iyi asker Yoldaş. | Open Subtitles | هذه هى ماريتسا أنها رفيقة جيدة |
| Yoksa beni hayata geri getirmek için yollanmış deli bir ruh eşi mi? | Open Subtitles | أو رفيقة منحرفة أُرسلت لترجعني إلى الحياة؟ |
| Yani beni dövmediğin sürece arkadaş olarak iyisin. | Open Subtitles | انكى رفيقة جيدة طالما انك لن تستفسرى عنى |
| Evet. O benim ruh eşim. Ah... | Open Subtitles | نعم, إنها رفيقة روحي كُنت محقا بشأن شئ واحد |
| Yönetmenin sevgilisi olmam kötü oyuncu olduğumu göstermez. Selam. | Open Subtitles | صحيح بأنني رفيقة المخرج ولكنني ممثلة بارعة |
| Her tanıştığın kızı ruh eşin zannediyorsun. | Open Subtitles | كُلَّ فتاةٍ تقابلها تعتقدُ أنّهاَ رفيقة روحك. |
| sevgili arayan bir erkek için çok fazla karbonhidrat oldu. | Open Subtitles | هذا الكثير من الكربوهيدرات لرجل يبحث عن رفيقة |
| Onbaşı, askerde geçirdiğiniz tüm bu zaman içerisinde... bir askerin arkadaşını tehdit ettiğini hiç duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سبق ان سمعت رجلا آخر يهدد رفيقة بالسجن ؟ |
| Bakın, onun ev arkadaşıyım annesi değil. | Open Subtitles | أسمع, أنا رفيقة سكن في حجرتها و لست أمها |