| Oraya vardık ve fark ettiğim ilk şeylerden biri, diğer çocukların saçlarının sarı rengin tonları olmasıydı ve çoğu mavi gözlüydü. | TED | وصلنا هناك وكان أول شيء لاحظته أن شعر الأطفال الآخرين كان له عدة درجات من اللون الأشقر ومعظمهم كانوا بعيون زرقاء |
| Benim gözlerim kahverengi. Sizinki mavi ya da gri olabilir. | TED | فأنا لدي عينان بنيتان. ربما عيناك زرقاء اللون أو رمادية. |
| mavi yüzgeçli Tunalar tüm insanlık tarihi boyunca insanlardan saygı görmüştür. | TED | الآن زرقاء الزعانف يتم تبجيلها بواسطة الانسان عبر تاريخ البشرية كله |
| Bir adamın 1000 dolarlık mavi çiplerden alabilme şansı nedir burada? | Open Subtitles | ما حظ رجل يريد شراء بـ 1000 دولار رقائق زرقاء ؟ |
| Şu dolapta, üst çekmecede üzeri etiketsiz küçük mavi bir ilaç şişesi var. | Open Subtitles | ابحثي في الخزانة ، في الرف العلوي هناك زجاجة زرقاء صغيرة بدون ملصق |
| Öteki adamın uzun, sarı saçları vardı... neredeyse beyaz, ve tuhaf mavi gözleri. | Open Subtitles | وكان الرجل الآخر ذو شعر اشقر طويل تقريب أبيض مع عيون زرقاء غريبة |
| Kaba mavi bir yoldan geçtim ki, bilmek bile istemezsin. | Open Subtitles | حصلت على كرد زرقاء في أماكن لا تريد ان تعرفها |
| Ve güzel olan ne biliyor musun? Sende o büyük mavi damarlardan yok. | Open Subtitles | أنه لاتظهر عليها عروق زرقاء واضحة كالتي تظهر عند من لها ثدي كبير |
| Kırmızı değil, mavi bir Prius. Ama tam mavi değil. | Open Subtitles | ليست حمراء , انها زرقاء لكها ليست زرقاء في الحقيقه |
| Bu kişi mavi, 1 960 model bir Mustang kullanıyor. | Open Subtitles | هذا الشخص كان يقود سيارة فورد موستانج زرقاء طراز 1960 |
| Kişisel eşyalar arasında mavi bir sırt çantası gören oldu mu? | Open Subtitles | هل ثمة من رأى حقيبة ظهر زرقاء مع المتعلقات الشخصية الأخرى؟ |
| Kırmızı, beyaz ve mavi bir arabayı çalmak, Amerkan bayrağına tükürmek gibidir. | Open Subtitles | لكن سرقة سيارة حمراء و بيضاء و زرقاء كالبصق على علم أمريكا |
| Gökyüzünün mavi olduğunu duymak için de meteoroloğa ihtiyaç duymuyorum. | Open Subtitles | كما أنّي لستُ بحاجة إلى إرصادي ليُخبرني أنّ السماء زرقاء. |
| Onun uzun sarı saçları ve mavi gözleri vardı. Onuboğmakiçinsabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | شعرها اشقر , عيونها زرقاء لا يمكنني الصبر حتى اخنقها |
| Lütfen, geldiğim seferlerin yarısında sırf kravat seçmene yardım ediyorum ve hepsi de ya kırmızı ya da mavi. | Open Subtitles | اوه, ارجوك, نصف الوقت الذي اقضيه عندك يكون لمساعدتك في اختيار ربطة العنق وجميع الربطات اما حمراء او زرقاء |
| Bak burada ne varmış, sarı saçlar, mavi gözler, güzel memeler. | Open Subtitles | ماذا لدينا هنا؟ شعر أشقر و عيون زرقاء و صدر جميل |
| Sarı saçları, mavi gözleri ve dişlerinde hafif aralık vardı. | Open Subtitles | انه يملك شعر أشقر وأعين زرقاء وفجوه صغيرة بين اسنانه |
| Seni maviye yönlendirmeye mavi bir kravat takarak başladım, ki sen de takacaksın. | Open Subtitles | بدأت بدفعك لإختيار الحجر الازرق بإرتدائي لربطة عنق زرقاء والتي ستلبسها انت أيضاً |
| Millet, sabah çalıntı olarak rapor edilen mavi bir Sedan'ın plakasına bakıyorum. | Open Subtitles | يارفاق، قمت للتو بفحص لوحة سيارة زرقاء تم الابلاغ بسرقتها هذا الصباح |
| Her şey güzel. Hey, sokaktan aşağıya yürüyordum ve gökyüzü maviydi. | TED | اسمعي, كنت امشي في الطريق وكانت السماء زرقاء. |
| Bu gerçekten iyi bir nokta çünkü şuanda dudakların masmavi. | Open Subtitles | هذا شئ مستغرب جداً بهذه المرحلة لان شفتاكِ زرقاء حرفياً |
| (reciting): Sweet home alabama... Where the skıes are so Blue. | Open Subtitles | منزلي الحبيب في الاباما في المكان الذي تكون فيه السماء زرقاء |
| Daire bayrağımız, gök mavisi üzerinde şahlanmış altından bir aslan figürüdür. | Open Subtitles | تتكون راية الشقة من أسد ذهبي هائج على خلفية زرقاء صافية |
| Ayak parmakları siyah kürkü mavidir | Open Subtitles | ،اصابع قدمه سوداء وفراءة زرقاء |
| - lacivert şık bir takım elbiseyle çok yakışıklı ve başarılı görüneceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | الآ ينجح ذلك ؟ أتخيلك وأنت تبدو وسيم جداً وناجح ترتدى بدلة زرقاء |
| Tırnak altları morarmış bile. | Open Subtitles | بطانة أظافرها متغيرة اللون لديها بقعة زرقاء |
| maviler, sarılar, uyarıcılar, sakinleştiriciler, aklına ne gelirse. | Open Subtitles | زرقاء و حمراء و صفراء مخدرة ومنشطة وغيرها |
| Sayın müşterilerimiz, park alanında ışıkları açık durumda mavi bir Prius var. | Open Subtitles | إنتباه أيها الزبائن هناك سيارة بريوس زرقاء أنوارها مُضاءة في موقف الركن |
| Bu dünyamızdaki tek renkli en büyük mavi ortamdır. | TED | هذه أكبر بيئة وحيدة اللون زرقاء على كوكبنا. |