| Ada, başarısız evliliğin ve o zamandan bu yana tüm olanlar nedeniyle inanılmaz bir duygusal ve psikolojik travma yaşadın. | Open Subtitles | الجزيرة و زواجك الفاشل و كل شئ يحدث معك منذ أن أتيت إلى سموليفل و مواجهتك الصعبه لصدمتك العاطفية والجسدية |
| Lütfen, senin bir tek evliliğin onun beş evliliğinin toplamından uzun sürdü. | Open Subtitles | ارجوك ان زواجك الوحيد بقي فترة اطول من كل زواجاتها الخمس معاً |
| Sürekli böyle diyorsun ama evliliğini bozmuş gibi hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | كنت تقول ذلك لكني لا أريد أن أشعر كأنّي أدمر زواجك. |
| Bir bütün olarak ele alırsak mutlu bir evlilik yaşadığınızı söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن زواجك من جميع الجهات كان زواجاً سعيداً ؟ |
| Öyleyse, Mösyö Grandfort'la... ..evliliğiniz sırasında ona aşık mıydınız? | Open Subtitles | أذن هل كنت تحبينه فى وقت زواجك من السيد جرانوفرت ؟ |
| Ve sana vereceğim bir sonraki hediye düğün yüzüğü olacak. | Open Subtitles | ستكونين زوجتي والهدية التالية التي سأقدمها لكِ هو خاتم زواجك |
| Anne, başarısız evliliğinin üzüntüsünü benim üzerimden çıkartman mümkün mü acaba? | Open Subtitles | أمي، اهو محتمل أنتِ تأخذين الإحباط من زواجك الفاشل خارج علي؟ |
| Herhalde çok sıkıcı biriyle evli olduğun için. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ اكتسبتِ هذه المهارة من زواجك السابق برجل ممل للغاية |
| Ayrıca ifadelerinizi değiştirmenin evliliğinizi nasıl değiştirebileceğine şahit olacağız. | Open Subtitles | سنرى كيف يمكن لتغيير تعبيرات وجهك أن يؤثر على زواجك |
| Oğlumla olan evliliğin devam etmeli yoksa baban oyunu geri çeker. | Open Subtitles | زواجك من ابني يجب ان يتم أو سيسحب والدك دعمه لي |
| Gerçekten mi, bu teoriyi hangi başarısız evliliğin sırasında edindin? | Open Subtitles | حقًأ؟ وأثناء أي مرحلة من زواجك الفاشل اكتشفت هذا؟ |
| evliliğin tehlikede, yeni bir ilişkinin eşiğindesin. | Open Subtitles | زواجك يواجه المشاكل وأنت على وشك إقامة علاقة |
| Cenaze alayının geçeceği yola, El Libre'in kızının seninle evliliğini bildiren bir duyuru asıImasını istiyorum. | Open Subtitles | واريد اعلان زواجك اثناء الموكب الجنائزي ويتم الزواج الاحد القادم اثناء دفن الليبري |
| evliliğini mahvedenin ben olduğumu düşünüyorsun ve bu makul davranmanı engelliyor. | Open Subtitles | أنت تعتقد أننى دمرت زواجك و قد شوش هذا على حكمك بالكامل |
| Bouffant Betty. Şey, evliliğini gizli tutmamızı tercih ederim. Bir sürü kadın seninle birlikte olmak isteyecek.... ...ve biz onların bunu yapabileceklerini düşünmelerini istiyoruz. | Open Subtitles | أفضّل أن تبقي زواجك سراً ، الكثير من الفتيات سيرغبون بك |
| Juliet. ne düşünüyorsun evlilik hakkında? | Open Subtitles | أخبرينى يا ابنتى جولييت كيف تتصرفين ازاء فكرة زواجك ؟ |
| Annen, evlilik planın hakkında konuştu benimle, her ne kadar normal olsa da | Open Subtitles | أُمك حدثتنى عن مشروع زواجك وبالرغم من أن ليس لى عادةً |
| Kayıt Bürosunda evlilik kaydınızı buldum. | Open Subtitles | أيضاَ ذهبت لمكتب التسجيلات وتأكدت من ترخيص زواجك |
| Mösyö Grandfort ile evliliğiniz sırasında sanığa aşık mıydınız? | Open Subtitles | أذن هل كنتِ تحبين فى وقت زواجك من السيد جرانوفرت ؟ |
| Carla eğer düğün töreniniz İspanyolca olacaksa, gerçekten evlendiğinizi nasıl anlayacağım? | Open Subtitles | لو كان زواجك سيقام بالطريقة الإسبانية فكيف سأعلم أنك تزوجتي رسمياً؟ |
| Sence sırf sen evliliğinin bittiğini kabullenemiyorsun diye ondan vaz mı geçeceğim? | Open Subtitles | اتظنين أنني سأتخلى عنه فقط لأنك لا تستطيعين تقبل أن زواجك انتهى؟ |
| Norbit'le evli olduğunuzdan dolayı öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | اوه , انا فقط اعتقد انه بسبب زواجك من نوربت |
| Majesteleri, İmparator'dan evliliğinizi tebrik eden bir mektup aldınız. | Open Subtitles | تلقيت جلالتتك رساله من الإمبراطور تهنئك على زواجك |
| Jim, eğer evliliğine bu gece verdiğin uğraşın yarısını bile versen | Open Subtitles | جيم،إذا وضعت نصف الطاقة إلى زواجك كما وضعتها في تلك اللّيلة، |
| Eğer evliliğinde mutlu değilsen, sadece şikayet etmek yerine başka bir şeyler yap, çünkü daha fazla duymak istemiyorum. | Open Subtitles | إن كنت تعيساً في زواجك فافعل شيئاً بدلاً من الشكوى لأنه حقاً لا أريد أن أسمع شكواك |
| Düşündükçe evliliğinizin bir tren enkazına dönüştüğüne iyice ikna oldum. | Open Subtitles | و أكثر شيء أنا مقتنع به أن زواجك كالقطار المحطّم |
| Babamla evlenmen hiç bir zaman kanuni olmadı. | Open Subtitles | . في الواقع، أعتقد بأن هذا يعني بأن زواجك من والدي باطل |
| Mutlu evliliğinden sıkça bahsettiğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر جيداً عندما تحدثتي عن زواجك السعيد وعن حبكما |
| düğünün için kilimini bitirmek ve şehire, sana göndermek istedi. | Open Subtitles | كانت تريد إنهاء هذه السجادة من أجل زواجك وترسلها لك في المدينة |
| İki haftadır evlisin. Öyle de kalacak gibi. | Open Subtitles | لذا، لقد مضى على زواجك أسبوعين يبدو أنّك عالقٌ في الأمر |