"زوجتى" - Translation from Arabic to Turkish

• Karım
• karımı
• eşim
• karımın
• karıma
• karımla
• eşimin
• karımdan
• eşimi
• eşimle
• karımsın
• karımdı
• Eşime
• esposa

Karım herşeyi tek kelime ile özetlemekle iyi yapmayacağımı düşünüyor.
زوجتى لا تود أن أجمع هذا كله فى تلك الكلمة

En azından Karım öyledir. Evet, yukarıdakilere göre epey temiz.
نحن نجعل هذا المكان فى هيئة جيدة, هكذا تفعل زوجتى

Dediğim gibi, eski Karım boşanmanın da sahte olduğunu iddia etti.
فكما قلت ، ادعت زوجتى السابقة أن الطلاق كان احتيالاً أيضاً

- Senatör, bugün karımı ve kızımı kaçırdılar ve yine de hayatınızı kurtarabildim.
سيناتور ، كان لديهم زوجتى و ابنتى اليوم و مازلت استطيع انقاذ حياتك

Marsha'nın eşim olmayı kabul ettiği gün... kızımız Taffy'nin doğumu.
اليوم الذى قالت مارشا انها ستكون زوجتى ميلاد بنتنا تافى

- Evet. Ben aldırmıyorum. Ama galiba karımın hoşuna gitmeyecek.
انا لا يهمنى, ولكنى اخشى ان زوجتى قد لا يعجبها..

Tüm istediğim iyi bir iş, iyi bir gelecek ve benimle karıma yetecek büyüklükte bir ev.
كل ما أريده وظيفة جيدة,و مستقبل مستقر,و بيت يسعنى أنا و زوجتى

Neden hala Karım dediğimi bilmiyorum. Yalan söylüyor ya ada aklını kaçırmış olmalı.
اٍننى لا أعرف لماذا لا زلت أقول زوجتى اٍنها تكذب أو فقدت عقلها

Steyşın vagonu güzel Karım aldığı için buraya yürüyerek geldim.
لقد مشيت الى هنا الليله زوجتى العزيزه اخذت السياره الواجون

Küçük Karım sağlığım hakkında endişeleniyor, bu yüzden ne yiyorum?
زوجتى قلقة على صحتى . فما الذى حصلت عليه ؟

Karım bir form doldurdu ve son bir yıldır durmadan rahatsız edildik...
لقد وقعنا فى مشكلة كبيرة طوال العام الماضى بسبب زوجتى الحقيرة هذه

Onları hala bulabilirsin, ama artık çalışmıyorlar, aynı Karım gibi.
حسنآ. مازال بالامكان تجميعهم طالما هم لم يتعطلوا مثل زوجتى

Karım kısa süre önce ikiz doğurdu. Onu öldürürsem bebeklere bakabilirim.
زوجتى وضعت توأم وعلى أن أقتله حتى تظل أطفالى فى الحضانه

Bu saatte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, Ama Karım Valerie'yi tanıdığınızı biliyorum.
انا اسف لاٍزعاجك فى هذا الوقت المتأخر ولكنى اعتقد انكِ تعرفين زوجتى فاليرى

Ailemi kaçırdılar - karımı ve kızımı. Ama şimdi onlarlayım.
لقد اختطفوا عائلتى ، زوجتى و ابنتى ولكنى معهم الان

karımı ve oğlumu bu işin içine sürüklemeyeceğim ve onları boşu boşuna korkutmayacağım.
انا لن اجر زوجتى و ابنى لهذا و اخيفهم من اجل لا شىء

Bliyor musun, eşim hayattayken daha sempatik ve tatlı bir adamdım.
أتعلمين، لقد كنتُ أكثر مرحاً عندما كانت زوجتى على قيد الحياة

eşim bir ev kadınıdır, genelde çocuklar için evden çıkar,..
زوجتى ام مقيمة فى المنزل لكنها دائمة الخروج مع الاطفال

Ama dün, cüzdanım ve karımın çantası çalındı, fiş de cüzdanımdaydı.
ولكن في البارحة محفظتى ومحفظة زوجتى سرقت والوصل كان في المحفظة

Bana ölüleri görebildiğini ve karımın da burada olduğunu söyledi
قال لى انه يستطيع رؤية الاموات و ان زوجتى هنا

Bu evi istiyorum çünkü karıma deli divane aşığım.
أترى، أريد هذا المنزل لأنى بمنتهى اليأس غارق فى حب زوجتى

- Hemen karımla konuşmak istiyorum. - Korkarım bunu yapamam.
دعينى اتحدث الى زوجتى حالا اخشى انك لا تستطيع ذلك

Tam da eşimin yemekte yardıma ihtiyacı olduğu zamanda geldiniz.
لقد جئت فى الوقت المناسب لتساعد زوجتى فى إعداد الطعام.

Bu gavat karımdan daha fazla benimle.
الاتعرف قيمة الابناء ابنى يكون معى اكثر من زوجتى

eşimi nasıl paramparça yaptığını düşündükçe, benim de içim parçalanıyor.
إن هذا يقطعنى فكرة أنك فجرت زوجتى ومزقتها إلى قطع

eşimle birlikte yukarıda ofisimdeydik ve bir ses duyduk.
نعم. كُنّا في الطابق العلوي في مكتبِي انا و زوجتى وسَمعنَا ضوضاء

Sen benim karımsın, onlarda benim çocuklarım. Seni seviyorum ve buna izin veremem.
أنت زوجتى, و هم أولادى و أنا أحبكم و لن أسمح بهذا

Benim karımdı, benim sorumluluğumdu.
وقد كانت زوجتى .. وكانت مسؤوليتى

Bu aslında binayı Eşime sunabilmem için yerleştirdiğimiz bir alan. Tam burası.
هذا فى الواقع هو المكان الذى اضفناه للمبنى ويمكننى كذلك التقدم لطلب يد زوجتى , هناك