Bunun icabına bakacağım ama senin de benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | الأن أنا سأعتني بــهذا الأمور لأجلك , لكن سأحتاجك لـتعتني بشيءٍ ما لأجلي |
Bu kıza kendi kızımmış gibi bakacağım. | Open Subtitles | سأعتني بهذه الفتاة كأنها من أملاكي الغالية |
Lütfen hiçbir şeyi merak etme çünkü her şeyle ben ilgileneceğim. | Open Subtitles | أرجوك لا تقلق بشأن أي شيء حيث أنني سأعتني بكل الأمور |
Bir şeye ihtiyacınız olursa haber verin bizzat ilgileneceğim. | Open Subtitles | أعلمني لو إحتجت لأي شيء، سأعتني بالأمر شخصياً |
- Bak, Paulina'yla ben ilgilenirim. | Open Subtitles | انظري، لو كنتي قلقة حول بولينا أنا سأعتني ببولينا. |
Sözümden hiç çıkmayacak, sinirimi bozmayacaksın. Ancak o zaman sana bakarım. | Open Subtitles | كن واحدا يستمع إلي و لا يزعجني و سأعتني بك حينها |
sana göz kulak olacağım, ben senin babanım ayaklarında. | Open Subtitles | في الحقيقه , حاليا انه يأتي عند نيت مثل , انا سأعتني بك |
Kendisini çok kurnaz sanıyor. Yakında onun icabına bakacağım! | Open Subtitles | انها تعتقد أنها ذكية جداً سأعتني بها قريباً |
Söz veriyorum... Lisa'ya kendi canım gibi bakacağım. | Open Subtitles | أعدك سأعتني بليسا كما لو أنّها لحمي ودمّي |
Söz veriyorum... Lisa'ya kendi canım gibi bakacağım. | Open Subtitles | أعدك سأعتني بليسا كما لو أنّها لحمي ودمّي |
Her şey ile ilgileneceğim. | Open Subtitles | وسأشتري لك تذكرة جديدة في الدرجة الأولى سأعتني بكل شيء |
Söz veriyorum Almanlar yakalanır yakalanmaz sizinle ilgileneceğim .. | Open Subtitles | حالما نمسك بالعصابة الالمانية أعدك، بأنني سأعتني بك |
Bunu yaparsan senin küçük Samsung'unla ilgileneceğim. | Open Subtitles | إسحب هذا يا فتى وأنا سأعتني بسامسونغ الصغير سام يانغ |
"Ben götürürüm. Ben bakarım ona, ben ilgilenirim!" | Open Subtitles | أنا سوف آخذه بعيداً ، سأعتني به وسوف أكون ممرضته |
Siz gidin, ben bu ışıldakla ilgilenirim. Kontrol panelini ine götürün. | Open Subtitles | إذهبوا يا رفاق و أنا سأعتني بهذا المتألق أحصلوا فقط علي لوحه التحكم |
Daha kendi bisikiletimin taksitlerini bile zor ödüyorum bir çocuğa nasıl bakarım ? | Open Subtitles | أدفع تكاليف دراجتي البخارية الجديدة بصعوبة كيف سأعتني بطفل؟ |
Ben buradayım ve sana iyice göz kulak olacağım, söz veriyorum. | Open Subtitles | أنا هنا و سأعتني بك جيدا أنا أعدك، أنا أعدك |
- hallederim. - Sakın yanlış anlama, tamam mı? | Open Subtitles | سأعتني بالأمر أنا لم أقصد شيئاً كهذا، إتفقنا؟ |
Söz veriyorum, ona göz kulak olurum baba. Ya da denerim hiç olmazsa. | Open Subtitles | أعدك بأنني سأعتني بها، أبي أو سأحاول على أية حال |
Zor kısmı ben halledeceğim. Adamı sedyeye koymama yardım et yeter. | Open Subtitles | أنا سأعتني في ما يحدث فقط ساعدني لحمله وضعه على النقالة |
Lvov'daki her Yahudiyle ilgileneceğimi söylemedim, bu çok riskli olur. | Open Subtitles | أنا لم أعدك بأني سأعتني بكل يهودي يعيش في المدينة. هذا خطير جداً. |
Sana bakacağıma söz verdim ve bakacağım da. | Open Subtitles | لقد وعدتكِ، سأعتني بكِ وسأفعل ولايهم ماذا |
Neyse, annene sana göz kulak olacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | , على أيّ حال أنا وعدت والدتكِ أنني سأعتني بكِ |
Anlaştık mı? Nikita'yı senin için koruyacağım. | Open Subtitles | سأعتني بالفتاه من اجلك ولن يحصل لها مكروه |
Annene, seninle ilgileneceğime söz verdim ve sözümü tutmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد وعدت أمك بأنني سأعتني بكِ و أريد أن أفي بوعدي |
Ona dikkat edeceğim. Her zamanki gibi. | Open Subtitles | سأعتني بها لقد كنتُ دوماً أعتني بها |