| ve evi olanlar da beş aile birlikte çürük binalara tıkılmış durumda. | TED | وأولئك بمآوي تجدهم مكدسين في مبان عفنة، إلى حد الخمس عوائل سوية. |
| Bill Gates: Yani, sanırım hayatımızda bu parayı nasıl geri vereceğimizi bulmak için birlikte çalışacağımız bir dönem olacağı için heyecanlıydık. | TED | بيل: حسنا، أعتقد أننا كنا متحمسين أن تكون هناك مرحلة من حياتنا حيث نعمل سوية وأن نعرف كبفية إعادة هذا المال. |
| Adını bilmiyoruz ama Greg ve Ruby'nin birlikte kaçtıklarını iddia etmişti. | Open Subtitles | نحن لَمْ نَحْصلْ على اسمِها، لَكنَّها إدّعتْ هَربَ جريج وروبي سوية. |
| Ölüm tehlikesini beraber yaşadık, köyümüze de arkadaş olarak dönelim. | Open Subtitles | لقد واجهنا الموت سوية لنبقى أصدقاء حتى نصل إلى القرية |
| İyiyim, teşekkürler. Acaba beraber yemek yiyebilir miyiz diye sormak istedim. | Open Subtitles | بخير، شكرا لك، كنت أتسائل إن كان يمكن أن نتغدى سوية |
| birlikte gidecektik sözde... ama gördüğün gibi olaylar istediğimiz gibi gitmiyor. | Open Subtitles | هي وأنا فكرنا بالذهاب سوية وكما ترى أشياء لم تحسب جيدا |
| Açıkçası, "köpekleriyle birlikte yaşayan iki adam" olayı hiç bana göre değil. | Open Subtitles | بصراحة رجلان يقيمان سوية مع كلب صغير إنه ليس نمط حياة صحيح |
| Bu kez birlikte durun ve nazik davranın, tamam mı? | Open Subtitles | لذا دعنا نُحاولُه ثانيةً. هذا الوقتِ، إبقَ سوية وفقط يَتذكّرُ |
| Basit bir selamlama dansı yaparak onun arazisinde birlikte yüzerler. | Open Subtitles | ويسبحون سوية حول منطقة نفوذ الذكر في رقصة احتفالية بسيطة |
| Ben buraya gelmeden, o da saklanmadan önce annenle birlikte çalışmamızı kastediyordum. | Open Subtitles | أنا بالإشارة إلى حقيقة ك الأمّ وأنا عملت سوية قبل أن إختفت. |
| Bizi birlikte görünce kollarını bağlayacağını ve dişlerini gıcırdatacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُك عندما رَآنا سوية هو إطوْ ذراعيهَ ويَعمَلُ شيءُ الأسنانَ. |
| Otuz yıldır birlikte yaptığmız dalışlarımızda en önemli sefer olacaktı. | Open Subtitles | هي ستكون البعثة الأكثر أهمية في غوصنا ثلاثون سنة سوية |
| Onları birlikte oturtamam. Bernie ile Thema'yı malum masaya koyacağım. | Open Subtitles | أنا لا أريد وضعهم سوية, سأحرّك بيرني وثيلا 12 خطوة |
| Düzenli olarak buraya gelip beraber çamaşır yıkamaya ne dersin? | Open Subtitles | إستمعْي لماذا لا نَنْزلُ هنا بانتظام سوية و نغسل حاجاتنا؟ |
| Hanlin'nin karısı ve ben sosyal yardım komitesinde beraber çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنا وزوجة هانلين كنا نجمع التبرعات سوية في لجنة السمفونية |
| Bu gece hep beraber kalmak iyi olur, ne dersin? | Open Subtitles | فقط أعتقد أننا يجب أن نكُونُ سوية اللّيلة، أليس كذلك؟ |
| Biliyor musun, sahiden yok bir şey. Yani beraber çalışıyorlar. | Open Subtitles | .تَعْرفى، هو لا شيءُ، حقاً .أَعْني، يَعْملونَ في الحقيقة سوية |
| Daha sonra radyolog ve patolog, bazen de adli tıp uzmanı bir araya gelirler ve çıkan verilere bakarlar. | TED | ومن يقوم اخصائي الاشعة مع الطبيب الشرعي واحيانا عالم ادلة جنائية بالنظر الى المعلومات الظاهرة ومن ثم يجلسون سوية |
| Aylar süren ayrılıktan sonra nihayet buluştular ve sonbahara dek bir arada kalacaklar. | Open Subtitles | واخيرا وبعد شهور الى جانب جمع شمل هم سيبقون الآن سوية حتى الخريف. |
| Böylesine bir krizin ikimizi aynı odada bir araya getirmesi. | Open Subtitles | تلزم أزمة مثل هذه لكي نكون في نفس الغرفة سوية |
| Ama şimdi tekrar beraberiz. Çok şey bekleyebiliriz. | Open Subtitles | وطالما نحن سوية لدينا الكثير من التوقعات |
| Bunlar paylaşılan sorumluluk hissini, insanları topluluk olarak birbirine bağlayan ortak kuralları içerir. | TED | وهذا يتضمن حساً بالمسؤولية المشتركة. والمعايير العامة التي تجمع بين الناس سوية في مجتمع |
| Bravo Doktor. Artık bu işte birlikteyiz. Bir kontratımız var. | Open Subtitles | رائع دكتور، تعرف ذلك، نحن في هذا سوية لدينا عقد |
| İkimiz kafa kafaya verirsek çözebiliriz. | Open Subtitles | حسنٌ، أعتقد إذا وضعنا رؤوسنا سوية يمكن أن نحلّه |
| Onun kolay pişirme fırınında beraberce bir şeyler pişirirdik, midilliyi ve uğurböceğini severdi. | Open Subtitles | نحن كنّا نخبز سوية في فرن بيكها السهل وهي أحبّت البونيز والسيدة الحشرة |
| Geçen yıl Deniz Kuralları Konferansında beraberdik. | Open Subtitles | نحن كُنّا في ذلك مؤتمر القانونِ البحرِي سوية الصيف الماضي |
| Baştan birbirimize işimiz bitene kadar beraber yiyip, beraber uyumaya söz verdik. | Open Subtitles | وَعدنَا بعضنا البعض منذ البداية نَأْكلُ، وننام سوية حتى ننتهي من العْمل |
| - Bana söylenen bu. Öyleyse ikiniz arasında bir çeşit telepati var? | Open Subtitles | هذا ما أخبروني به كما لو أنه لديكما نوع من التخاطر سوية |
| Böyle sadık bir çiftin karşılıklı ilgiden dolayı birbirlerine bağlandıklarını bilmek güzel. | Open Subtitles | سيكون لطيفاً أن تعتقد أن هذين الزوجين المخلصين ارتبطا سوية بعاطفة مشتركة. |