Böyle bir koruyucu meleği olduktan sonra çocuk gittiği yerde ceset bırakacak. | Open Subtitles | هذا الفتى سيترك خلفه سلسلة من الجثث مع شيء يحميه مثل هذا. |
Eldivenleri yanına alacak kadar dikkatli olsaydı parmak izi bırakır mıydı? | Open Subtitles | كيف سيترك بالخطا بصمته في المكان؟ لكنه كان في دم الضحية |
Yani, size bu mirası bırakacağını söyledi ama siz onun sözlerinden kuşkulandınız. | Open Subtitles | أتعنى انه قال لك انه سيترك لك هذا الأرث, ولكنك كنت تشك فى كلامه ؟ |
Böylece Liderimiz savunmasız ve saldırıya açık kalacak. | Open Subtitles | وهذا سيترك زعيمنا بدون حماية وعرضة للهجوم |
Bana öyle geliyor ki, eğer evimde intihar edecek olsaydı... bir not bırakıp önce biraz temizleme nezaketinde bulunurdu. | Open Subtitles | يبدو لي، إذا انه سينتحر في بيتي . . هو كان سيترك ألآداب العامّة مذكرة أو تنظيف أولا قليل |
Hırsız kameranın yönünü değiştirdiğine göre geride bir şey bırakmış olabilir dedim. | Open Subtitles | وبما أن اللص قد ركل الكاميرا الخفية فكرت بأنه سيترك شيئاً خلفه |
Şu an herhangi birine benziyor olabilir ama ardında siyah kan izi bırakıyor. | Open Subtitles | يمكنه أن يبدو كأي شخص الآن لكنه سيترك وراءه آثار دماء |
Neyse ki Dr. No'nun transfer hâlinde iken kuantum anahtarının yolunu kesme teşebbüsleri James ve benim tespit edebileceğim parmak izleri bırakacaktır. | TED | لحسن الحظ، محاولة الدكتور نو لاعتراض الأرقام الكمية وهي في طريقها سيترك بصمات يمكن لجيمس ولك أن تكشفاها. |
Sayın Başkan bir şeyleri değiştirecek mi, yoksa bütün yükü, iyi askerlerin omzuna mı bırakacak? | Open Subtitles | هل يُريد المحافظ التغيير أم سيترك الأمر للتابعين المخلصين ؟ |
Önümüzdeki nesillerin bulması için parmaklarını bırakacak mı diye düşündüm. | Open Subtitles | لكني سألته ان كان سيترك الاصابع هناك لكي تكتشفها اجيال المستقبل |
Ya işi bırakacak ya da yeni bir kaynak bulacak. | Open Subtitles | هو أما سيترك العمل أو يعثر على مصدر جديد. |
2 hafta sonra bırakır diye düşünmüştüm ama çok iyi dayandı. | Open Subtitles | .. ظننتٌ بأنهٌ سيترك العمل بعد إسبوعين ولكنهٌ يتحمل بشكل جيد |
Mesaj bırakır. Uzun bir mesaj bırakır. Açma, açma, açma. | Open Subtitles | سيترك رسالة، سيترك رسالة طويلة مملة، لا تفعلي. |
Maden işini bırakacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال لي بأنه سيترك صناعة استخراج المعادن خلفه |
Oğlun az önce, üniversiteyi bırakacağını ve bu sayede, iç organlardan sorumlu olacağını söyledi. | Open Subtitles | .. لقد أعلن ابنك للتوّ أنه سيترك الجامعة حتى يكون الرجل المسؤول عن الأحشاء |
Yani küçük bir iz kalacak ki bunu da burada bulunan dudak kenarına saklayacağım. | Open Subtitles | وهذا سيترك ندبة صغيرة, سأقوم بإخفائها هنا في خط شفته. |
Bak, eğer işlevselliğin önüne geçecek bir formla devam edersek geride kalacak, suratına gülünecek biz olacağız. | Open Subtitles | اسمع، اذا استمرينا في تفضيل الشكل على الاداء نحن من سيترك في الخلف والجميع يضحك علينا |
Her bir federal yetkilinin... işini gücünü bırakıp... meslektaşlarını korumaya çalışmayacağını mı sandınız? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن كل فيدرالي سيترك كل ما كان يفعله ويندفع لحماية أي فرد منهم |
O olacak zaman bomba bırakmış olduğu, gezi tel e-postalar, | Open Subtitles | سيترك قنابل موقوتة، ورسائل بريد إلكتروني مفخخة. |
Niye boş bir vitrine ve tımarhaneye ceset bırakıyor? | Open Subtitles | اذن لم سيترك جثثا في واجهة مخزن و في المصح؟ |
Chata muhtemelen kanyonun girişine adam bırakacaktır. Her ihtimale karşı. | Open Subtitles | فيما عدا إنه على الأرجح سيترك بعض الرجال عند مدخل ذلك المضيق تحسبا لأي شيء |
Gitsem iyi olacak. Yarın önemli bir gün. Oda arkadaşım ayrılıyor. | Open Subtitles | يجب أن أغادر فأنا مشغول غداً وصديقي بالسكن سيترك الشقّة |
- Nasıl? Michael Amca'nın iyileşmesine izin verir mi sanıyorsun? | Open Subtitles | اتعتقد بانه سيترك العم مايكل على قيد الحياة ؟ |
Eğer şirketin bir parçası olmanı isteseydi, sana bir pay bırakırdı. | Open Subtitles | لوأرادأن تكونيجزء منالشركة, لكان سيترك لك نصيباً |
Bunun olmaması için Usta Wong bir süre için burayı terk edecek. | Open Subtitles | لذلك السيد ونج سيترك المكان هنا وسيرجع الى |
Paramparça olmuş eklem muhtemelen onu kaskatı bir yüzük parmağıyla bırakacaktı ama diğerleri zamanla normal işlevine kavuşabilirdi. | Open Subtitles | لربما كسر المفصل سيترك له بنصر معيوب ولكن الاصابع لاخرى ستستعيد حركتها بمرور الوقت |
Eğer dünya haritasına bakacak olursanız, geriye sadece iki ülke kalır: Suudi Arabistan ve diğer toplum ise Dünya'nın geri kalanı. | TED | لذا إذا نظرتم لخريطة العالم، فإن هذا سيترك لنا دولتين فقط: السعودية، والمجتمع الآخر هو بقية العالم. |
Kendisi yoksa bile, kutsal varlığının izlerini bırakmıştır: | Open Subtitles | لو أنه ليس كذلك .. فإنه سيترك آثار . .. خوفه واضحة في |