duracak, çünkü ticareti yapılan kaynakların sonu gelecek. | TED | سيتوقف لأنها ستكون نهاية الموارد التجارية. |
Artık ekonomik hasar da vermeye başlayan, yeryüzünün tüm kaynakları, tüm kapasiteleri ve tüm sistemleri üzerindeki artan taleplerimiz yüzünden duracak. | TED | سيتوقف بسبب طلبنا المتزايد على الموارد وكل السعات وكل الأنظمة على الأرض، والتي تعرف الآن ضررا اقتصاديا. |
"adam ihtiyacı olan herşeyi aldı artık üzüntüsü bitecek". | Open Subtitles | الغزال قال : الرجل لديه كل ما يحتاج إليه الآن حزنه سيتوقف |
Ben ona olan tak taraflı aşkının bittiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن الأمر سيتوقف بحبك لها من طرف واحد. |
Sen söylersen durur. En sonunda kimliği belirsiz bir ceset olarak bulunacağım. | Open Subtitles | إذا أخبرته سيتوقف سينتهي بي المطاف وأنا أعلن إفلاسي |
Kaçmasına izin verirsek duracağını mı sanıyorsun sen? | Open Subtitles | وهل خطر ببالك انه سيتوقف لو تركناه يجرى حرا ؟ |
Tüm o vekil öğretmenlere ne yaptığınızı bilmiyorum ama şimdi sona erecek. | Open Subtitles | يا أطفال لا أدري ما فعلتم للمعلمين ، لكن هذا سيتوقف الآن |
Köşedeki ışık kırmızıya döndüğünde trafik duracak. | Open Subtitles | إشارة المرور فى التقاطع ستكون حمراء سيتوقف المرور |
Evet. Evet, Maurice. Yolcuları indirmek için tren duracak. | Open Subtitles | نعم , نعم موريس القطار سيتوقف لانزال الركاب |
Odanın diğer tarafındaki perde hareket etti ve kalbim duracak gibi oldu. | Open Subtitles | فأحد أطراف الستارة كانت ترتعش و كان قلبي سيتوقف من الخوف |
-Dur! -Sarhoş olduğu zaman duracak. Artık dayanamıyorum. | Open Subtitles | انتظرى انتظر انه سيتوقف عندما يشعر بالتعب |
Sadece beş saat ve muhtemelen biz çöle vardığımızda duracak. | Open Subtitles | وعلى الأرجح أن المطر سيتوقف حينما ندخل الصحراء |
Sence ben itiraf anlaşması yaparsam bu bitecek mi? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأن ذلك سيتوقف إذا اعترفت بالتهمة؟ |
- Olmaz, seni de hasta edemem. Bu nezle benimle bitecek artık. | Open Subtitles | لن أقوم بتعريضك للمرض هذا الزكام سيتوقف عندي |
- Canımıza tak etti! | Open Subtitles | - هذا سيتوقف الآن! |
Konuşmaya başlarsan, durur. Yoksa durmaz. | Open Subtitles | عندما تبدأ بالكلام سيتوقف ما عدا ذلك فهو لن يتوقف |
Sırf beni yakaladınız diye işlerimin duracağını mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أن عملي سيتوقف فقط لأنك وضعتني هنا ؟ |
Sonrada varoluş denilen bu başarısız tecrübe sona erecek. | Open Subtitles | ثم هذه التجربة الفاشلة المسماه بالوجود سيتوقف علي ان يكون |
Testosteron ve progesteron vücuda birlikte verildiğinde Beyinden testislere giden sperm yapma sinyallerini bastıracaktır ve erkeklerin yüzde 90'ının sperm üretimi üç ile dört ay sonra duracaktır. | TED | إن استعمال التستوستيرون والبروجسترون معًا، سيكبح إشارات الدماغ للخصيتين لإنتاج الحيوانات المنوية، وفي حوالي 90 بالمائة من الرجال، سيتوقف إنتاج الحيوانات المنوية بعد ثلاثة إلى أربعة أشهر. |
Angelo misafir evine taşınabilir, siz de tartışmaya bir son verin, tamam mı? | Open Subtitles | أنجيلو يستطيع أن يأتي للعيش في غرفة الضيوف والجميع سيتوقف عن العراك، حسنا؟ |
İlaçları bırakacak. Hepsi bırakır. | Open Subtitles | سيتوقف عن تناولهم كلهم يتوقفون و عندما يتوقف |
Pazar araştırması bitiyor. Ne harika değil mi? | Open Subtitles | نظام أبحاث السوق سيتوقف الآن أليس هذا مذهلاً؟ |
Kahve yaparım, belki bu arada yağmur da diner. | Open Subtitles | سأعدلكفنجانالقهوة, ربما سيتوقف المطر الى حينذاك. |
Bunu yaparsan sorunun insanlar üzerindeki etkisi geçecek mi? | Open Subtitles | اذن اذا فعلتي ذلك اضطرابها سيتوقف عن الضرر باي شخص |
Yanlış yönde atılan tek bir dikiş bile kalbini durdurur. | Open Subtitles | .اذا وضعت خيط واحد فى اتجاه خاطئ,سيتوقف قلب هذا الرجل |
Çünkü, ister inanın ister inanmayın, bu odadaki herkes nefes almayı bırakacak, soğuyacak ve ölecek. | Open Subtitles | لأنه، و صدقوا أو لا تصدقوا كل واحد مننا في هذه الغرفة سيتوقف عن التنفس في يوم ما، سيبرد و يموت |
Artık bu John Wayne tavırları ve kuralları boşverme sona eriyor. | Open Subtitles | والآن، هذه التصرفات الصبيانية والتجاهل الصريح لسياسات الشرطة سيتوقف منذ اللحظة |