"سيطلب" - Translation from Arabic to Turkish

    • isteyecek
        
    • teklif edecek
        
    • isteyecektir
        
    • soracak
        
    • sipariş
        
    • edecekti
        
    • isterdi
        
    • isteyeceğini
        
    Onu kurtardığını duyunca öyle mutlu olacak ki tüm o adamların kellesini isteyecek. Open Subtitles سوف يكون خبراً ساراً بالنسبة لي عندما يسمع بأنك أنقذته حينها سيطلب رأسك
    Bir tarafım şöyle diyordu: "Tamam, ne zaman Nijerya'daki banka hesabına 10.000 dolar yatırmamı isteyecek?" TED جزء مني كان يقول ، حسناً متى سيطلب مني أن أحوّل 10000 دولار إلى حسابه بنكه النيجيري ، أليس كذلك ؟
    Baban, senden yalan söylemeni isteyecek tipte birine benzemiyor. Open Subtitles والدك لا يبدو من نوع الرجال الذي سيطلب منكَ أن تكذب
    Baban, Shelby'e birlikte yaşamayı teklif edecek. Open Subtitles والدكِ سيطلب من شيلبي الإنتقال للأقامة في منزلكم
    -Çünkü yardım etmemi isteyecektir. Open Subtitles لأنه كان سيطلب مني أن أفعل الأن هذا ما لا أصدقه
    Babam sana soracak ve akıllı bir yalan uyduracaksın. Open Subtitles سيطلب والدي توضيحات، وأنت ستختلق له كذبة
    Ve garanti veriyorum birisi bunlardan birini önümüzdeki 5 dakika içinde sipariş edecek. Open Subtitles و اضمن ان شخصا ما سيطلب احد هؤلاء في خلال الخمس دقائق القادمة
    Ross'un yüzüğüydü. Bu yüzden bu kadar kötü hissettim Rach, çünkü o sana evlenme teklif edecekti. Open Subtitles لهذا كنت أشعر بالندم, ريتش لأنه كان سيطلب يدك
    Ve bir şey bırakacağım... Bu kadar yeter, doktor. Yargıç artık salya testi isteyecek. Open Subtitles هذا يكفى يا دكتور اٍن القاضى سيطلب اٍختبار لعاب
    Ölürken yakın olmanızı ve yüzünü görmenizi isteyecek ve üzerinize eğilecek. Open Subtitles سيطلب منك أن تقترب حتى يستطيع أن ينظر اليك
    Yarın fırınların ve duşların sökülmesini isteyecek. Open Subtitles غدا سيطلب ازالة كل غرف الاعدام بالغاز وأفران حرق الجثث
    Yani burada oturup varsayımları tartışabiliriz ama buraya geldiğinde bizden ne isterse onu isteyecek. Open Subtitles , يمكننا التحدث افتراضياً كما نشاء لكنه سيطلب ما يشاء عندما يأتي إلى هنا
    Patlayıcıları ateşlemeden önce Stauffenberg devam etmek için yetki isteyecek. Open Subtitles قبل تسليح المتفجرات , ستافنبرج سيطلب تفويضاً للتحرك قدماً في العملية
    Federal Savcılık senden bir rapor isteyecek. Open Subtitles سيطلب منكِ مكتب المدّعي العامّ الأمريكي الإدلاء ببيان
    Hiçbiri olmaz bak, Adrian sana sağdıcı olmanı teklif edecek kabul etmelisin ama şaşırmış gibi yap. Open Subtitles فضفاض من الخلف وسيكون رائع لن افعل ذلك انظر, ادريان سيطلب منك ان تكون الأشبين
    Çok yakında Lily ve benim onunla birlikte taşınmamızı teklif edecek. Open Subtitles سيطلب منا أنا و ليلي الإنتقال للعيش معه
    Kim derdi ki Ha Ni'ye evlenme teklif edecek! Open Subtitles من عرف أنه كان سيطلب منها الزواج أيضا ؟
    Bizi geri çevirirsen eğlence planlarını kimin bozduğunu öğrenmek isteyecektir. Open Subtitles والآن، لو انك تركتنا نذهب بعيداً فهو سيطلب معرفة من افسد عليه مخططات اللهو.
    Hayır. Ama ona şu notu iletirseniz, görüşmek isteyecektir. Open Subtitles كلا، لكني متأكد لو أعطيته هذه الرسالة ، سيطلب رؤيتي
    - Daha kime soracak ki, Koca John'a mı? Open Subtitles - من التالي الذي سيطلب أيضا, جون الكبير؟ - هل تريد أن ترتدي ملابس السباحة هذه؟
    Bilmiyorum. İnsanlar gerçekten birşeyler sipariş edeceklerini düşünmemiştim. Open Subtitles لا أدرى ، فأنا لم أعتقد أن هناك أحداً سيطلب أى شئ أصلاً
    Aslında iyi taktikti. Sürekli kendi kendime bana reklam işi teklifi edecek diye düşünüyordum. Belki de yarın sabah teklif edecekti. Open Subtitles كانت خطة جيدة، ظللت أفكر بأنه سيطلب مني وظيفة مخرج إعلانات. ربما كان سينتظر حتى صباح الغد
    Bir Amerikan jambon ya da Kanada pastırması isterdi. Open Subtitles لا، هو رجل أعمال كندي. الأمريكي سيطلب لحم الخنزير أو لحم الخنزير المقدد الكندي.
    Bir oyuncak, veya şeker isteyeceğini düşündüm, ve o benden terlik istedi, çünkü ayaklarının üşüdüğünü söyledi. TED حسبت أنه سيطلب دُمية، أو حلوى لكنه طلب نعالاً لأنه قال أن قدميه كانت باردة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more