"شاشة" - Translation from Arabic to Turkish

    • monitör
        
    • ekranda
        
    • bir ekran
        
    • monitörü
        
    • Screen
        
    • ekranını
        
    • TV
        
    • ekranının
        
    • televizyon
        
    • ekranlı
        
    • ekranından
        
    • film
        
    • monitöre
        
    • ekranına
        
    • ekrana
        
    Bunu göremeyenler için bir monitör olarak düşünebilirsiniz. TED لذا فكر في أنها كما لو كانت شاشة للمكفوفين.
    Ama sana öyle bir şey. söylemem gerekiyor ki ya şahsen ya da beyzbol sahasındaki dev ekranda söylenmeli. Open Subtitles و أنه شئ نوعاً ما ، ينبغي أن تقوله فقط شخصياً أو علي شاشة عملاقه في مبارة كرة السلة
    Ve göreceğiniz ilk şey, çapraz yaklaşık bir metre kesit gösteren bir ekran. TED واول شيء يمكن ان ترونه هو شاشة شفافة بعرض متر واحد
    Bu, Los Angeles'tan Çin'e yollanmış bir hastane monitörü. TED هذه شاشة مراقبة لمستشفى في لوس انجيلوس، أرسلت الى الصين.
    Her oyunda, son bölümde gizli. Kill Screen. Open Subtitles في كل لعبه مخبأة في اللوحة الأخيرة شاشة القتل
    Bir şempanze bunu izliyor, bu animasyonları gösterdiğimiz bir bilgisayar ekranını izleyen gerçek bir şempanze. TED وهناك يتفرج الشمبانزي، شمبانزي حقيقي يشاهد شاشة حاسوب حيث تم تشغيل هاته الرسوم المتحركة.
    Sırf bilim hakkında kendi bilim çocuk TV programı var. Open Subtitles حسناً، لديه برنامج علمي للأطفال على شاشة التلفاز عن العلوم
    Bunlar bilgisayar ekranının görüntüleri. Open Subtitles إنها شاشة الكمبيوتر إنها قاعدة بيانات نوعاً ما
    Ve orada otururken, onun odasında, onu izlerken, onu bir televizyon ekranından izlemiyorsunuz, onu bir pencereden izlemiyorsunuz, orada onunla oturuyorsunuz. TED وعندما تراها جالسة هكذا في غرفتها، أنت لا تراها ضمن شاشة التلفاز لا تراها من خلال نافذة، أنت تجلس معها حقيقة
    Aynada büyük bir monitör var, çevrenizde dönebilirsiniz -- ama üç saniyelik bir gecikme var. TED توجد شاشة كبيرة في المرآة، بحيث يمكنك الدوران وهناك 3 ثوان تأخر في العرض.
    Bu parçanın hemen yanında, bu sanat eserinin içindeki gizli animasyonu gösteren bir monitör var. TED وبجانب القطعة المطبوعة هناك شاشة فيديو التي تعرض الصور المتحركة المختبئة في العمل الفني.
    Hayır, sevdiğim. Lanet olası bir ekranda. Öldürdüğü ve parçalara ayırdığı kadınlarla birlikte. Open Subtitles لا، بل أحببته فعلاً، على شاشة لعينة، بمعرض مليء بنساء قتلهنّ وقطّعهن إرباً
    İlginizi çeken birşey görünce ürünü aldığınızda görevli kişi ürünü tarayabilir ve ürün mağazanın herhangi bir yerindeki bir ekranda görüntülenebilir. TED تتناول الجهاز، ومتى رأيت شيئًا أعجبك يقوم الموظف بمسحه بالجهاز وبذلك يمكن عرضه على أي شاشة في أنحاء المتجر
    O şeyi vahşi doğasında, arada bir ekran olmadan kendi kendinize tecrübe etmenin vahşi güzelliği eksik. TED يفتقد ذلك الجمال الوحشي لاختبار الأمر بذاتك في البرية، دون توسط شاشة ما.
    Onlar benim neslimin insanları, her şeyin kağıtsız olduğu bir dünyada büyüdüler ve en iyi sohbetlerimizin bazılaları bir ekran üzerinden oldu. TED هؤلاء الأشخاص هم من جيلي هذا الجيل الذي ترعرع في عالم حيث لا وجود للورق، وحيث تحدث أفضل حواراتنا أمام شاشة
    Daha sonra maymunun kafesine protez kolun hareketlerini gösteren bir görüntü monitörü yerleştirildi. Maymun bu görüntü karşısında şaşkına döndü. TED ثم وضع شاشة فيديو في قفص السعادين تري السعدان هاته اليد الإصطناعية، فافتتن بها السعدان،
    Oynamalısın! Kill Screen'e erişmelisin. Open Subtitles عليك ان تصل الى شاشة القتل لتحصل على الشفرة
    Duvar ekranını büyüttüğün zaman aileni de büyütmüş gibi görüneceğini söylediler. Open Subtitles يقولون عندما يكون لديك شاشة الجدار الثاني انها مثل وجود عائلتك تنمو من حولك
    Eğer o kızı TV ya da ceset torbası dışında herhangi bir yerde görürsem almaya çalıştığın silah ihalesini gazetelerden takip edersin. Open Subtitles إذا رأيت تلك الفتاة على شاشة التلفزيون مع تلك الحقيبة ، أعرف أنها ستحصل على عقد الصواريخ لقد قرات عنها في الصحيفة.
    Böylece bilgisayar ekranının soğuk, mavi ışığıyla yürekler acısı bir sahte coşku anı yaşamak. Open Subtitles ليمنحني المنظر كله شيء من النشوة وسط اضاءة خافتة من شاشة الكمبيوتر الزرقاء
    Hayır hanımefendi, ama TV monitörünüzde çalışıyor evet, aynı televizyon gibi, kesinlikle. Open Subtitles لا يا سيدتي، ولكنه يعمل على شاشة التلفاز إجل، مثل هوائي التلفاز
    İster yeni, lüks, dokunmatik ekranlı olsun isterse eski tarz olsun hangi cep telefonunu açarsanız açın içinde pil bulursunuz. Open Subtitles إفتح آي هاتف جوال ، إن كان من من الهواتف الجديدة ذات شاشة اللمس أو واحد من هذه القديمة فستجد البطارية
    Ben bir belgesel yapımcısı olarak gerçirdiğim kızgınlık dönemi ve televizyon ve radyoya bağırma tepkilerimin ardından bir sonraki tepkim film çekmek oldu. TED الآن أنا صانعة أفلام وثائقية بعد أن مرَّت فترة الغضب والصياح على شاشة التلفاز وجهتني غرائزي إلى أن أصنع فيلماً
    Bu 36,000 insanın hiç mola vermeden her an 36,000 monitöre bakması demek. TED سيكون الأمر مثل 36،000 شخص ينظرون على 36،000 شاشة كلٌ منهم ويومياً، بدون إنقطاع لشرب القهوة مثلاً.
    Bu çoklu-dokunmatik yani ekranına dokunarak cihazı kontrol edebiliyorsunuz. TED وذلك يشمل اللمس المتعدد، والتحكم في الجهاز بلمس شاشة العرض الخاصة به.
    Yani fiziksel ve sanal olan arasında bir bağ kurmaya çalışıyoruz, ama ekrana bakarak değil de, basit bir postere bakarak. TED لذلك فإننا نعمل على خلق علاقة بين الجانب الجسمي والجانب الرقمي, ولكن لا تشبه شاشة مصغرة, وإنما تبدو مجرد ملصقة عادية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more