"شرّير" - Translation from Arabic to Turkish

• Kötü
• şeytani
• şeytan
• kötüsün
• kötülük
• günahkâr

Kötü bir melek geçiyordu, beni yoklamak istedi.
كان ملاك شرّير يمرّ من هنا و رأى من المناسب أن يلمسني

Belki aklımızı okuyabilen bir Kötü ruhtur ve korktuğumuz şekillere bürünüyordur.
هو كان شرّير الذي يُمْكِنُ أَنْ يَقْرأَ عقولَنا ويَأْخذُ الشكلَ الي احنا خائفون منة.

Kuzenlerinin şeytani olduğunu söylüyorlarsa ebeveynler çocuklarına inanmalı.
الآباء يجب أن يصدقوا أبناءهم عندما يخبروهم أن قريبهم شرّير

Fotoğraflarla oynanabilir ve House şeytani bir dehaya sahip, bu da fotoğrafı şüpheli kılıyor.
الصور يمكن تعديلها وهاوس عبقريّ شرّير مما يجعل هذه الصورة موضع شكّ

Sihrin ödenmemiş bedelini almak için yeraltından gönderilen bir şeytan.
شرّير مُرسل مِن العالَم السفليّ لتحصيل ثمن سحر غير مسدّد

Benim kadar kötüsün, doktor.
إنّكَ شرّير مثلي تمامًا أيُّها الطّبيب.

Asla onunla bir şey yapma, saf kötülük...
بشأن هذا الموضوع .. لا تفعلي شيئاً معه أبداً، شرّير..

Sen, günahkâr adam, sapkınları cezalandıran Yüce Tanrının adıyla, seni çarmığa geriyorum!
بإسم الله الذي يُعاقبُ الإفسادَ، أنت رجل شرّير سأَصْلبُك

Kötü biri değilim, kuzen Cecily. Kötü biri olduğumu düşünmemelisin.
أنا حقاً لست شرّيراً على الإطلاق لا يجب أن تعتقدي أنّني شرّير

Gözlerin sadece kötülük ararsa, bütün dünya Kötü olur.
إذا نظرت إلى الشر وحده إذن، فإن العالم كله شرّير

İyi insanlara Kötü şeyler yapan iğrenç biri var.
رجل شرّير يقوم بأشياء شرّيرة لأناس خيّرين

Kötü ajanların sığınağına göre, burası nefis kokuyor.
لَوكر جواسيس شرّير هذا المكان رائحته لذيذة

Bu tam da şeytani lazer silahları yapan dahinin inine girerken görmeyi beklediğin tabela.
حسناً، هذا نوع اللافتة التي تتوقّع رؤيتها على عرين صانع مُسدّسات ليزريّة شرّير عبقري.

Belki bana deli diyebilirsin ama şeytani bir büyücüyle yüzleşmeyi pek istemiyorum.
قولي عنّي مجنون، لكنّي فعلاً لا أودّ مواجهة ساحر شرّير

Her yerinde şeytan kafaları var. Güven bana bu şeytandan. O şeytan.
انه من صنع الشيطان ثق فيّ، انه من الشيطان، انه شرّير

Senin gibiler için kullanılan tek bir kelime var, o da "şeytan".
هـناك كلمة وحيدة تطلق على الأشخاص أمثالكَ وهي "شرّير"

Senin gibiler için kullanılan tek bir kelime var, o da "şeytan".
هـناك كلمـة وحيدة تطـلـق على الأشخاص أمثالكَ وهي "شرّير"

Çok kötüsün.
أنت شرّير جدا

kötüsün!
أنت شرّير!

Aşıklar önce ayrılır, sonra biraraya gelirler. Eve, ben günahkâr bir adamım.
الأحبّـاء إفترقـوا من قبل ولسوف يتقـابلون سوية مجدداً حواء)، أنـا رجل شرّير)