İlişkim yalnızca birkaç aylıktı ve insanlar aslında yanlış soruyu soruyorlar gibi hissettim. | TED | علاقتي لم تكن سوى منذ بضعة أشهر، ولقد شعرت بأن السؤال لم يكن في محله في الوهلة الأولى. |
Hayatım boyunca içimde birisi varmış gibi hissettim daha güçlü ve zeki birisi. | Open Subtitles | طوال حياتي شعرت بأن هناك شخصاً بداخلي شخصأقوى.. وأذكى |
Hayatım boyunca içimde birisi varmış gibi hissettim daha güçlü ve zeki birisi. | Open Subtitles | طوال حياتي شعرت بأن هناك شخصاً بداخلي شخصأقوى.. وأذكى |
Kaybetmemenin önemli olduğunu hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بأن من المهم بأن لا أشعر بالخسارة. |
Ee, Be- - Ben yazıda biraz duygunun eksik olduğunu hissettim. | Open Subtitles | حسناً، شعرت بأن الكتابة إفتقرت إلى بعض العاطفة |
Aramız biraz açılıyormuş gibi geldi. Ama önemi yok, aptalca bir şeydi. | Open Subtitles | وقد شعرت بأن ذلك قد تلاشى ولكن هذا لم يعد مهم لقد كنت غبيا |
Carmen, Tanrının benim inancıma karşılık vereceğini birkaç kez hissetmiştim. | Open Subtitles | كارمن – فى بعض المرات القليله شعرت بأن الله يساعدني بايماني |
Başından beri onda yanlış bir şeyler olduğunu biliyor ve hissediyordum. | Open Subtitles | منذ البداية شعرت بأن فيه شيئاً ما علي الدوام غير صحيح |
Bir an eski günlerdeki gibi hissettim oradayken. | Open Subtitles | شعرت بأن الأيام الخوالي عادت لبرهة هناك |
Ve bu zavallı küçük kızı erkek arkadaşı ile konuşması için yardım etmeyi denemedim ve ben, koca bir üçkağıtçı gibi hissettim. | Open Subtitles | حاولت أن أساعد تلك الفتاة المسكينه لتتحدثمععشيقهاالميت،و... و شعرت بأن هذا تزييف كبير |
Yatak ve oda sallanıyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | شعرت بأن الغرفة والسرير قد تحركا |
Sanki kendim konuşuyormuşum gibi hissettim. | Open Subtitles | شعرت بأن شخص قريب مني هو الذي يتحدث |
Ama açıklamam gerekiyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | ولكني شعرت بأن علي أن أفسر لك ذلك |
Kalbim patlayacakmış gibi hissettim, | Open Subtitles | شعرت بأن قلبي سينفجر |
Ortak bir noktamız varmış gibi hissettim. | Open Subtitles | شعرت بأن لدينا شيء مشترك. |
Bilmem, bilmem, sanırım aptalca olduğunu hissettim. | Open Subtitles | لا أعرف, لا أعرف, أعتقد بأنني شعرت بأن هذا سخيف |
Dört yıl sonra temelli olarak Afganistan'a yerleşmenin güvenli olduğunu hissettim. Belgesel fotoğrafçısı olarak bir çok hikaye üzerinde çalıştım. | TED | وبعدها ب 4 سنوات، شعرت بأن الوضع آمن للغاية للانتقال إلى أفغانستان بشكل دائم، وكنت أعمل هناك كمصور وثائقي، وعملت على العديد من القصص، |
Ülke prestijinin tehlikede olduğunu hissettim. | Open Subtitles | شعرت بأن هيبة هذا البلد على المحك |
Spesifik bir şey gibi geldi, ben de bir bakayım dedim. | Open Subtitles | شعرت بأن هذا التعبير غريب لذا فقد بحثت عنه |
Yine de her kelime çok kesinmiş gibi geldi. | Open Subtitles | ورغم ذلك شعرت بأن كل كلمة كانت حازمة |
Sanırım ben... Bunu önceden hissetmiştim. | Open Subtitles | أعتقد بأني شعرت بأن الأمر قادم |
Kozmik bir şakanın hedefi olmuş gibi hissediyordum. | Open Subtitles | لقد شعرت بأن الأمور لا تأخذني علي محمل بجديه |