| Seni bir göreyim dedim, her şey yolunda mı diye yani. | Open Subtitles | كنتُ أتفقدك فحسب وأرى إن كان كل شيء على ما يرام |
| Her şey yolunda mı? Her yerde seni arayıp durdum. | Open Subtitles | أكلّ شيء على ما يرام بحثت عنك في كلّ مكان |
| - Bir dakika. Burada her şey yolunda mı? | Open Subtitles | انتظر لحظة، انتظر لحظة كل شيء على ما يرام هنا؟ |
| Her şey yoluna girecek. Sadece bir elektrik yangını, Tamam mı? | Open Subtitles | سيسير كل شيء على ما يرام إنها نار كهربائية، أليس كذلك؟ |
| Eee, Bay von Bohm. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | فاذاً يا سيد فون بوم هل كل شيء على ما يرام ؟ |
| - Her şey yolunda mı? - Mükemmel. Hiçbir problem yok. | Open Subtitles | ـ كل شيء على ما يرام ـ أجل، الأمور جيّدة، لا مشاكل |
| Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | سيد روهر.. هل كل شيء على ما يرام هناك؟ اذهب وابحث عنه.. |
| anlaşılan bu sabah bayanın morali bozuk geç. kaldın, her şey yolunda mı ? | Open Subtitles | يبدو أن السيدة ليست بمزاج جيد هذا الصباح حتى أنك تأخرت بالوصول ، هل كل شيء على ما يرام ؟ |
| Merhaba baba. - Merhaba bebeğim. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | ـ مرحباً ، يا أبي ـ مرحباً يا عزيزتي ، هل كل شيء على ما يرام ؟ |
| Karınız Monterey yolunda. Orada her şey yolunda mı? | Open Subtitles | زوجتك بالطريق إلى ماونتيري هل كل شيء على ما يرام ؟ |
| Ben de bundan bahsediyordum, dostum. Dinle, arkadaşlarla çıkmak üzereyim. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | اسمع بعد ساعة سأقابل بعض الأصدقاء هل كل شيء على ما يرام |
| Dinle, arkadaşlarla çıkmak üzereyim. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | اسمع بعد ساعة سأقابل بعض الأصدقاء هل كل شيء على ما يرام |
| Evlat, sen iyi misin? Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | بني , هل أنت بخير هل كل شيء على ما يرام ؟ |
| Bizi istetmişsiniz prenses. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | أرسلتِ في طلبنا يا أميرة هل كل شيء على ما يرام ؟ |
| Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | كل شيء على ما يرام.. كل شيء على ما يرام أبي |
| Sadece seni kontrol edip her şey yolunda mı diye bakmak istedim. | Open Subtitles | كنتُ أتفقدك فحسب وأرى إن كان كل شيء على ما يرام |
| Durum ciddi gibi. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | لقد بدا ذلك أمراً كبيراً , هل كل شيء على ما يرام ؟ |
| Siren seslerini duyduğun zaman, her şey yoluna girecek dedim. Tanrım. | Open Subtitles | وما أن يسمع الصافرة حتي يكون كل شيء على ما يرام |
| Yardım programına bir telefon edeceğim ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | اتصال واحد لبرنامج مساعدة الموظفين وسيكون كل شيء على ما يرام |
| Buraya her şeyin yolunda olduğunu söylemek için beni çağırdın. | Open Subtitles | لقد جلبتيني كي تخبريني أن كل شيء على ما يرام |
| Yıllar boyu bu böyle sürmüş, her şey yolundaymış. | TED | لسنوات عديدة واستمر هذا جنبا إلى جنب ، وكان كل شيء على ما يرام |
| Birbirimizi seversek her şey düzelecek. | Open Subtitles | الآن بما اننا نحب بعضنا سيكون كل شيء على ما يرام |
| Tamamen hayal ürünü. Bir Sorun yok. kimse seni incitmiyor. | Open Subtitles | تخيلات فقط ، كل شيء على ما يرام لا أحد سيؤذيكِ |
| Bir insana bu miktarda para lazimsa hiçbir sey yolunda degildir. | Open Subtitles | لا شيء على ما يرام عندما يحتاج الشخص إلى مبلغ كهذا من المال نقداً |
| Umarım her şey yolundadır? | Open Subtitles | على اي حال اتمنى ان يكون كل شيء على ما يرام |
| Ben... Tamam, Sorun değil. Gençken ben de birkaç tane kırmıştım. | Open Subtitles | .كل شيء على ما يرام .لدي بضعة عصي مكسوره |
| Eğer genç hanım masumsa her şey yoluna girer. | Open Subtitles | إمّا سيدة شابة بريئة، في هذه الحالة كل شيء على ما يرام .. |
| Söz, orada olacaksın. Her şey yolunda gidecek. | Open Subtitles | اعدك بأنني سأكون هناك وسيكون كل شيء على ما يرام |
| Her şey iyi olacak. Eğer durumunu saklasaydım ve ona bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام لو كنت خبأت حالتها وأصابها شيء ما |