"شيء من هذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Öyle bir şey
        
    • böyle bir şey
        
    • bunların hiçbiri
        
    • başka bir şey
        
    • bir şeydi
        
    • falan
        
    • başka birşey
        
    • onun gibi bir şey
        
    • bunun gibi bir şey
        
    Yok, yok, Öyle bir şey yok! Daha önceden planladığımız bir şey. Open Subtitles لا شيء من هذا القبيل، فقد كان ذلك متفقا عليه من قبل
    Öyle bir şey yok. Sadece kendi alanının sınırlarını çizmeye çalışıyordu. Open Subtitles كلا، لا شيء من هذا القبيل لقد كان يحدّد منطقته فحسب
    Bir dahaki sefere böyle bir şey yaparsan evden kovalanan sen olursun. Open Subtitles فى المرة القادة لو حاولت فعل .. اى شيء من هذا القبيل
    Eh, böyle bir şey. yani -yaklaşık on saniye demek. Open Subtitles حسنا، شيء من هذا القبيل. حتى القول، نحو عشر ثوان.
    bunların hiçbiri Photoshop ile yapılmadı, hepsi gerçek hayvanlar. TED لا شيء من هذا تم تعديله بالفوتوشوب؛ هذه مخلوقات حقيقية.
    Sıcakkanlı olmak güzeldir, ne zaman olmamak gerektiğini bilmek de ama bunların hiçbiri korkmamız gerektiği anlamına gelmez. TED من الجميل أن نكون لطفاء، ومن الجيد التعلم متى أن لا نكون كذلك، لكن لا شيء من هذا يعني أنه علينا أن نكون خائفين.
    Bu çoban köpeği ya da başka bir şey. Haydi. Yavaşça dönelim. Open Subtitles أنه كلب مراعي أو شيء من هذا القبيل أسرع، استدر ببطيء ولنبتعد
    - İsmi "Fuck Your Yankee Blue Jeans" ya da onun gibi bir şeydi. Open Subtitles تُدعى عاشر جينزك اليانكي ذو اللون الازرق او شيء من هذا القبيل
    - Öyle bir şey. - Yani, şu anda boşta. Open Subtitles شيء من هذا القبيل اذا هي في حالة الطفرة شعورياً
    Öyle bir şey olsa bile, bize söylemeleri için bir sebep yok. Open Subtitles حتى لو حدث شيء من هذا القبيل لا يوجد لديهم سبب لإعلامنا
    Öyle bir şey. Ama dediğin gibi, düzgün yazar değilim. Open Subtitles شيء من هذا القبيل، ولكن كما قلت، لست كاتباً مرموقاً.
    Para kazanır ve hizmetçinize yollarsın ya da ona yeni bir iş bulabilirsin ya da Öyle bir şey. Open Subtitles ربما تستطيع تجميع الأموال وإرسالها إلى مدبرة المنزل أو بإمكانك مساعدتها لإيجاد وظيفة جديدة أو شيء من هذا القبيل
    Sormaktan başka bir şey gelmez elimden. Burada nasıl böyle bir şey olabilir? Open Subtitles لا أستطيع إلا أن أسأل كيف يمكن شيء من هذا القبيل يحدث هنا؟
    Şöyle ki, böyle bir şey ile yüzyüze kaldığınız zaman, tabii ki onu bölmek zorunda kalırsınız. TED لذلك ، عندما يواجهك شيء من هذا القبيل ، بطبيعة الحال ستقوم بتجزأته.
    Bence Facebook ve Twitter da böyle bir şey yapabilir ya da bunun gibi bir şey. TED أعتقد أن فيس بوك وتويتر يمكنه بناء هذا، شيء من هذا القبيل.
    Bence buradaki herkes hemfikir olur ki bunlar böyle değil -- bunların hiçbiri kaçınılmaz şekilde olmayacak. TED أعتقد أن جميع من هنا متفق على أنه لا.. لا شيء من هذا سيحدث حتمًا.
    Yanlış dükkana geldiniz. bunların hiçbiri, bana bir şey ifade etmiyor. Open Subtitles لقد قصدت المحل الخطأ، لا شيء من هذا يعنيني
    Burda olup, böyle aptalca davranmamı engelleseydin, bunların hiçbiri olmazdı! Open Subtitles لا شيء من هذا سيحدث لو كنتي هنا لمنعي من التصرف بغباء
    Çıkardığın zaman, öksür ya da başka bir şey yap. Open Subtitles عندما تخرج، حاول أن تتنحنح أو شيء من هذا القبيل
    Ne deniyordu, Anderson hastalığı gibi bir şeydi. Open Subtitles الذي يدعونه أندرسون أو شيء من هذا القبيل.
    Ama sonra gaz içeri falan mı kaçtıysa artık, inek patladı. Open Subtitles لكن ذلك الغاز عاد إلى الداخل أو شيء من هذا القبيل
    Bunlar animasyon veya benzer başka birşey değil. TED هذه ليست رسومات حاسوبية أو شيء من هذا القبيل
    İstismara maruz kalmış ya da onun gibi bir şey. Open Subtitles هو كان من المُعتدِىِ عليهم أو شيء من هذا القبيل.
    - Hesap denetiminde bunun gibi bir şey çıktı mı? Open Subtitles هل المراقب عثر على أي شيء من هذا القبيل؟ لا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more