Ejderhaya karşı her ne kullandıysa sana karşı da kullanabilir. | Open Subtitles | أياً كانت القوى التي استخدمها ضد التنين، فقد يستخدمها ضدك |
Bunu neden yapayım? sana karşı çok büyük bir dava kuruyorlar. | Open Subtitles | لماذا يجب علي فعل هذا أتفهم بأنه يبنون قضية قوية ضدك |
Oğlun sana karşı büyük jüriye ifade vermekten dakikalar uzağındaydı. | Open Subtitles | كان ابنك دقائق من تشهد ضدك في هيئة المحلفين الكبرى. |
size karşı annenizin tarafını tuttuğu zaman kendinizi ihanete uğramış ve sevgisiz hissettiniz. | Open Subtitles | و حين قام باتخاذ جانب أمك ضدك شعرتى بالخيانة و أنك غير محبوبة |
Herhangi bir soruya vereceğin cevap mahkemede aleyhinde kullanılabilir. | Open Subtitles | إذا أجبت عن أية أسئلة ، يمكن أن يُستخدم ذلك كدليل ضدك في المُحاكمة |
- Neyse Seninle karşılaşmış olabilecekleri her olayı kontrol ediyoruz ama sana kini olan biri tarafından tutulmuş olduklarını tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | بأي حال كنت أبحث في أي مكان قد يمر في مسارك مباشرةَ لكن فهمنا بأنهم مستأجرون من شخص يحمل أحقاد ضدك |
seni hemen şimdi tutuklamak için elimde sana karşı yeterince bilgi var. | Open Subtitles | لديّ ما يكفي ضدك لكي ألقي القبض عليك في الحال |
Sayın Başkan, oyların aleyhinize değişeceğinden hâlâ endişe ediyorum. Evet, öyle. | Open Subtitles | سيدتي الرئيسة , لازالت قلق ان نتيجة التصويت قد تميل ضدك |
Ama sen yapmadıysan sana karşı geçerli bir kanıt nasıl var olabilir? | Open Subtitles | ولكن إذا لم تفعلها كيف سيكون هناك أي دليل قوي ضدك ؟ |
Hep sana karşı oynadığımı söylemiştin ama bu sefer her şeyimi ortaya koyuyorum. | Open Subtitles | لقد قلت اني دائما أراهن ضدك لكن هذه المرة , انا معك تماما |
Tıbbi tetkikçi, bugünki duruşmada sana karşı tanıklık etmek için ayarlandı. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي حدد موعد لكي يشهد ضدك في التهمة هذا الصباح |
Ama bu yarışta sana karşı koşmaktansa Seninle koşmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لكنني أٌفضل بأن أكون بهذا السابق معكَ .أفضل من أكون ضدك |
Yargıca asıl raporu örtbas ettirip sana karşı kullanmak için sahtesini çıkartmış. | Open Subtitles | كان لديها القاضي الذي سيخفي التقرير الأصلي وينشأ آخر مزور لتستخدمه ضدك |
Bozulmamış gençliğinle sana karşı olumsuz bir sıfat yükleyemiyorum. | Open Subtitles | أنت ، بشبابك الدائم ، من الصعب علي أن أصدق أي شيئ ضدك |
Bakın, size karşı herhangi bir dava ispatı için burada değiliz Teğmen. | Open Subtitles | اسمع، نحن لسنا هنا لإثبات اي نوع من الإتهام ضدك ايها الملازم. |
Tanımadığım bir adam gelip size karşı şahitlik etmemi istedi. | Open Subtitles | رجل لم أرى وجهه، جاء ليخبرني إن كنت سأشهد ضدك |
- Bahisler 1'e 20 senin aleyhinde. | Open Subtitles | من سأقاتل؟ وكلاء المراهنات وضعوا رهاناتهم بنسبة عشرين إلى واحد ضدك |
Seninle bir derdim yok ama güneş paneli üretimde Asyalılarla rekabet etmek zorundayım. | Open Subtitles | لا أكّن شيء ضدك, لكن عليّ التعامل مع المنافسة من الألواح الشمسية الأسيوية. |
Eğer beni terkederse seni baştan çıkartmakdan dolayı mahkemeye veririm. | Open Subtitles | ان هي هجرتني , فسأقدم شكوى ضدك بتهمة اغرائها على فعل ذلك |
Söyleyip söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | اى شىء تقولينه يمكن و سوف يستخدم ضدك فى محكمة |
Sadece senin hakkındaki korkunç iddialara yanıt vermeni istiyorum. | Open Subtitles | إنني فقط أطلب منك أن تعطني بعض الإجابات للتهم البشعة التي تساق ضدك |
Sana olan suçlamalar hakkında tuhaf bir çelişkiye düşmüş gözüküyorud. | Open Subtitles | بالرغم من انه كان بدا متضاربا بغرابه في اتهاماته ضدك |
Sessiz kalma hakkına sahipsin. Söyleyeceğin her şey aleyhine delil olarak kullanılacaktır. | Open Subtitles | لك الحق من أن تظل صامتا وكل ما تقوله قد يستعمل ضدك |
Ben olsam senin karşında olmaya tereddüt etmezdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لما ترددت للحظة في المحاججة ضدك |
sizi uyarmam gerek. Söyleyeceğiniz her şey not alınıp kanıt olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | ولا بد لى من تحذيرك أن أى شئ تقوله يمكن أن يستخدم ضدك فى الأدلة |