kötü çocuklar işini iyi yapar, Steve McQueen gibi aynen. | Open Subtitles | ولد طالح قام بعمل شئ جيد مثل ستيف ماكوين تماما |
İyi ve kötü tüm ölümlülerin öldüklerinde girmek zorunda oldukları korkutucu ve çok büyük bir alana hükmetmektedir. | Open Subtitles | هو الآمر في مملكة واسعة تثير الرعب في الفانيين سواءً صالح أم طالح, لابد أن يدخلها عندما يموت |
Eğer kötü bir adamın hayatına karşılık 300 kişinin hayatı söz konusuysa, bil bakalım kim kaybeder? | Open Subtitles | إذا كانت حياة شخص طالح في مقابل 300 حياة، احزري من سيخسر؟ |
kötü bir adamın hayatına karşılık 300 kişinin hayatı söz konusu. | Open Subtitles | حياة شخص واحد طالح في مقابل 300 حياة، أتذكرين؟ |
Yani ben, Vincent, iyi, kötü. Bizi tanımladı. | Open Subtitles | أعني , أنا , فنست صالح ام طالح هذا يٌعرفنا |
Ama üye alımında bana yardım etmeni istememin asıl sebebi iyi bir insanla kötü bir insan arasındaki farkı ayırt edebilmen. | Open Subtitles | لكن السبب الرئيسي لرغبتي في جعلك تساعدني للجلب هو لكونك تعي الفرق بين امرئ صالح وآخر طالح. |
Katliamcı, manyak katil ve tipik sıradan kötü adam laflarından söyledi. | Open Subtitles | أعني مُرتكب مذبحة جماعيّة وقاتل مهووس جميعها جرائم نموذجيّة عاديّة لشخص طالح. |
Soru şu ki, bu iyi bir amaç mı yoksa kötü bir amaç mı? | Open Subtitles | السؤال هو، هل هذا مخطط طالح أم صالح؟ |
kötü çocuk iyiye döndü yani. | Open Subtitles | حسناً ، تحول فتى من طالح إلى صالح |
iyi, kötü. | Open Subtitles | وأنا أَقُولُ صالح، أو طالح. |
"Ayrıca şehri kötü adamlardan arındırdım." | Open Subtitles | "وكذلك خلّصت المدينة من رجل طالح" |
kötü bir adam. Uzun zaman önce. | Open Subtitles | رجل طالح منذ وقت طويل. |
O da senin gibi kötü birisi. | Open Subtitles | لكنّه بصراحة طالح مثلك. |
- Sen kötü biri değilsin yani. | Open Subtitles | أذا,أنت تقول أنكَ لستُ طالح |
Tehdit altındayken harekete geçeriz, iyi ya da kötü kendimizden olanı korumak için ne gerekirse. | Open Subtitles | إنّنا تحت وطأة التهديد نتصرّف سواء على نحو صالح أو طالح -إذ نفعل أيّما تتطلّبه حماية ذوينا . |
"Mary, sanırım ben kötü biriyim" dedi. | Open Subtitles | "ماري)، أعتقد أنّني رجلٌ طالح)" 152 00: 08: 30,513 |
- Çok kötü bir adam. | Open Subtitles | - أنهُ رجل طالح - |
Ya da hastaya karşı tutumu çok kötü olan bir doktorun işidir. | Open Subtitles | -أو لعلّه طبيب طالح السلوك |
kötü çocuk diye bir şey yoktur, Oren. | Open Subtitles | لا شيء يُسمى بإسم ولد طالح يا (أورين) |
- kötü kokuyorsun, adamım. Sen kötü bir adamsın. | Open Subtitles | -أنتَ رجل آثم، رجل طالح ! |